"Dürüst olmak gerekirse, Aşk Tüneli'nde çalışırken en çok hasretini çektiğim şey masumiyetti, cinsel masumiyet, aslında herhangi bir konudaki masumiyet de olurdu. Pornografi dünyasında, insanlar sevişmek için arzu duymaya başladığında ormanda piknikteymiş gibi yaparlar ya da sobayı tamir etmek için gelmiş olan adam işini bitirir, şapkasını kadına hafifçe vurur, belki kornasını ufaktan öttürüp arabasıyla çekip gider…"
Michel Faber tedirgin edici bir yazar. Normalin içindeki anomaliyi, masumun içindeki karanlık bölgeyi, gerçeğin içindeki fanteziyi gösterirken bunu öyle doğal ve samimi bir üslupta yapıyor ki rutin saydığımız günlük hayatın ne kadar dehşet verici olabileceği gözler önüne seriliyor.
Yazarın daha önce farklı ödüller kazanmış öykülerini bir araya topladığı Yağmur Yağmalı ise yukarıda söz edilen tedirginliğin vücut bulduğu, çarpıcı insanlık hallerini konu alıyor. Bunu yaparken zaman zaman balıkların havada uçtuğu bilim kurgu bir sahneyi, zaman zaman erotik şovların yapıldığı bir batakhaneyi, zaman zaman Avustralya'da fakir bir köylü aileyi resmediyor. Bütün öykülerin ortak noktası, varoluşun o çetin çıkmazları…
Time Literary Supplement'ın, "kısa öykü türünün ustası" saydığı Michel Faber, yaşadığımız dünyanın olağanüstü ve fantastik yüzünü gösterirken, okuruna ayna tutmayı da ihmal etmiyor.
"Dürüst olmak gerekirse, Aşk Tüneli'nde çalışırken en çok hasretini çektiğim şey masumiyetti, cinsel masumiyet, aslında herhangi bir konudaki masumiyet de olurdu. Pornografi dünyasında, insanlar sevişmek için arzu duymaya başladığında ormanda piknikteymiş gibi yaparlar ya da sobayı tamir etmek için gelmiş olan adam işini bitirir, şapkasını kadına hafifçe vurur, belki kornasını ufaktan öttürüp arabasıyla çekip gider…"
Michel Faber tedirgin edici bir yazar. Normalin içindeki anomaliyi, masumun içindeki karanlık bölgeyi, gerçeğin içindeki fanteziyi gösterirken bunu öyle doğal ve samimi bir üslupta yapıyor ki rutin saydığımız günlük hayatın ne kadar dehşet verici olabileceği gözler önüne seriliyor.
Yazarın daha önce farklı ödüller kazanmış öykülerini bir araya topladığı Yağmur Yağmalı ise yukarıda söz edilen tedirginliğin vücut bulduğu, çarpıcı insanlık hallerini konu alıyor. Bunu yaparken zaman zaman balıkların havada uçtuğu bilim kurgu bir sahneyi, zaman zaman erotik şovların yapıldığı bir batakhaneyi, zaman zaman Avustralya'da fakir bir köylü aileyi resmediyor. Bütün öykülerin ortak noktası, varoluşun o çetin çıkmazları…
Time Literary Supplement'ın, "kısa öykü türünün ustası" saydığı Michel Faber, yaşadığımız dünyanın olağanüstü ve fantastik yüzünü gösterirken, okuruna ayna tutmayı da ihmal etmiyor.
Ciltsiz, 215 sayfa
2010 tarihinde, Sel Yayıncılık tarafından yayınlandı