Irk ayrımının en sert muhaliflerinden Nadine Gordimer,
Genellikle Güney Afrika’da yaşanan ayrımcılıktan yola çıkarak sıradan insanların
Ahlaki ikilemlerini, pişmanlıklarını ve seçimlerini, sarsıcı bir anlatımla irdeler.
“Felaketler çok özeldir, tıpkı aşk gibi.”
Güney Afrika’da yaşayan ekoloji uzmanı ve aktivist Paul Banner¬man’ın hayatı, gördüğü kanser tedavisi sebebiyle yaydığı radyoaktivitenin çevresi için tehlike oluşturmaya başlamasıyla ironik bir hal alır. Hayatı, işi, ailesi ve geçmişi arasında yaşadığı çelişki, Güney Afrika’nın tarihi ve bugünü arasındaki çelişkiyle örtüşür. Gordimer, yine gerçeklere tanıklık ederek, eski Güney Afrika ırkçılık mağduru iken, yeni Güney Afrika’nın gerek toplumsal gerekse ekolojik açıdan geçmişini yok sayarak, yanlış bir ilericilik anlayışının mağduru oluşunu ele alıyor.
Yaşamaya Bak, bireylerin ya da toplumların sonsuza dek sahip olacaklarını sandıkları şeylerden vazgeçmek zorunda kaldıklarında yaşadıkları endişe ve huzursuzluğu anlatırken, dünyanın ve insanların her şeye rağmen kurtarılmaya değer olduklarına dair küçük ama değerli bir umut mesajı veriyor.
Gordimer, geçmişe hâkim, bugünün farkında ve geleceğe uzanan zamansız bir yazar.
Irk ayrımının en sert muhaliflerinden Nadine Gordimer,
Genellikle Güney Afrika’da yaşanan ayrımcılıktan yola çıkarak sıradan insanların
Ahlaki ikilemlerini, pişmanlıklarını ve seçimlerini, sarsıcı bir anlatımla irdeler.
“Felaketler çok özeldir, tıpkı aşk gibi.”
Güney Afrika’da yaşayan ekoloji uzmanı ve aktivist Paul Banner¬man’ın hayatı, gördüğü kanser tedavisi sebebiyle yaydığı radyoaktivitenin çevresi için tehlike oluşturmaya başlamasıyla ironik bir hal alır. Hayatı, işi, ailesi ve geçmişi arasında yaşadığı çelişki, Güney Afrika’nın tarihi ve bugünü arasındaki çelişkiyle örtüşür. Gordimer, yine gerçeklere tanıklık ederek, eski Güney Afrika ırkçılık mağduru iken, yeni Güney Afrika’nın gerek toplumsal gerekse ekolojik açıdan geçmişini yok sayarak, yanlış bir ilericilik anlayışının mağduru oluşunu ele alıyor.
Yaşamaya Bak, bireylerin ya da toplumların sonsuza dek sahip olacaklarını sandıkları şeylerden vazgeçmek zorunda kaldıklarında yaşadıkları endişe ve huzursuzluğu anlatırken, dünyanın ve insanların her şeye rağmen kurtarılmaya değer olduklarına dair küçük ama değerli bir umut mesajı veriyor.
Gordimer, geçmişe hâkim, bugünün farkında ve geleceğe uzanan zamansız bir yazar.
Kitap ana karakter Paul'un kanser teşhisi sonrası aldığı ışın tedavisi nedeniyle ailesi ve yakın çevresi için tehlike teşkil etmesiyle başlıyor. İlk yarı biraz ağır ilerlemekle beraber kitabın genelindeki anlatım ya türkçe çevirisinden kaynaklı yada orijinal yazımından dolayı biraz savruk ve kopuk. İkinci yarı daha güzel ve steril okunabilir bir hal alıyor. Yazar anne baba çocuklar büyükanne ve büyükbaba ilişkilerini incelerken. Kapitalizmin dayatmacılığı Afrika da süregelen sorunlar, zencilere uygulanan pozitif ayrımcılık gibi konulara dikkat çekiyor.
Karton Cilt, 200 sayfa
2010 tarihinde, Can Yayınları tarafından yayınlandı