Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş olarak uyanır. Kim olduğunu, buraya nasıl geldiğini anımsamaz. Odaya gelen belli belirsiz kişiler, Bay Boşa anımsayamadığı suçlar yöneltirler, kimliği ve geçmişine ilişkin örtük sözler ederler. Tavana gizlenmiş bir kamera durmadan fotoğrafını çeker, bir mikrofon odadaki her sesi kaydeder. Biri izlemektedir sanki. Günümüz Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarı Paul Austerın yeni romanı Yazı Odasında Yolculuklar, gizemli metinleri, bilmece kimlikleri, kahramanının gizli geçmişi ve belirsiz işkencecisiyle belki de yazarın en tuhaf romanı. Ama Bay Boşun dünyasının bizim dünyamızdan çok da farklı olmadığını düşünürsek, belki de o kadar tuhaf değil. Bay Boşun kurmaca yaşamı, Kafka, Beckett ve Borgesin yarattıkları dünyadaki yerini alırken, günümüz gerçekliğini tüm ürkünçlüğüyle sezdiriyor okura.
Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş olarak uyanır. Kim olduğunu, buraya nasıl geldiğini anımsamaz. Odaya gelen belli belirsiz kişiler, Bay Boşa anımsayamadığı suçlar yöneltirler, kimliği ve geçmişine ilişkin örtük sözler ederler. Tavana gizlenmiş bir kamera durmadan fotoğrafını çeker, bir mikrofon odadaki her sesi kaydeder. Biri izlemektedir sanki. Günümüz Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarı Paul Austerın yeni romanı Yazı Odasında Yolculuklar, gizemli metinleri, bilmece kimlikleri, kahramanının gizli geçmişi ve belirsiz işkencecisiyle belki de yazarın en tuhaf romanı. Ama Bay Boşun dünyasının bizim dünyamızdan çok da farklı olmadığını düşünürsek, belki de o kadar tuhaf değil. Bay Boşun kurmaca yaşamı, Kafka, Beckett ve Borgesin yarattıkları dünyadaki yerini alırken, günümüz gerçekliğini tüm ürkünçlüğüyle sezdiriyor okura.
Auster'ın okuduğum -üçlemeyi tek kitap sayarsak- beşinci kitabı. Okuduğuma pişmanım, ama kötü bir romanla karşı karşıya olduğum için değil, çok erken okumuş olduğum için. Auster, başka kitaplarındaki karakterlerini hikâyeye dahil ediyor. Bir nevi onlarla, ya da onlar Auster'la hesaplaşıyor. Haliyle okumadığım, tanışmadığım bir karakter mevzu bahis olunca biraz havada kalıyor anlatılan. Belki bütün eserlerini okuduktan sonra bir kez daha okuyabilirim.
138 sayfa