Ülkesinden sürgün edildikten sonra hep onun özlemiyle yaşayan, dönüş umudunu hep içinde taşıyan, sonrasında sevgilisi ile ülkesi arasında seçim yapması gerektiğinde ülkesi için savaşmayı seçen, her iki seçiminde de yenilen Kürt aydını Memduh Selim Bey'in hikayesidir anlatılan. Ülke özlemi içinde büyürken, aşkın ateşiyle yanar. Ömrünün son demine kadar yalnızlık ve yoksullukla boğuşur, çaresizlik içinde ölür. Büyük umutlar, hayaller ve hayal kırıklıkları, trajediler ve adım adım yok oluşa uzanan destansı bir yolculuk...
Ülkesinden sürgün edildikten sonra hep onun özlemiyle yaşayan, dönüş umudunu hep içinde taşıyan, sonrasında sevgilisi ile ülkesi arasında seçim yapması gerektiğinde ülkesi için savaşmayı seçen, her iki seçiminde de yenilen Kürt aydını Memduh Selim Bey'in hikayesidir anlatılan. Ülke özlemi içinde büyürken, aşkın ateşiyle yanar. Ömrünün son demine kadar yalnızlık ve yoksullukla boğuşur, çaresizlik içinde ölür. Büyük umutlar, hayaller ve hayal kırıklıkları, trajediler ve adım adım yok oluşa uzanan destansı bir yolculuk...
Kitabın kahramanı Memduh Selim Bey'de bir Kürt aydını tıpkı Mehmed Uzun gibi.
Hayatı sürgünlerde geçiş bir aydın tıpkı Mehmed Uzun gibi. Antakya, Şam Halep, Paris sürülüp iz bıraktığı şehirlerden sadece birkaçı Memduh Selim Bey'in.
Mehmet Uzun, kahramanını çizerken kültürel seviyesi en üst düzeyde olan muhafazakar bir aydın portresi olmasına büyük özen gösteriyor.
Öyle ilginç ironiler ile bezenmiş ki Memduh Selim Bey; bir cümle evvel takdir ederken düşüncelerini, bir sonrakinde çelişkileri ile hayrete düşüyor okur.
Fransızca, Türkçe ve Arapça bilen ama Kürtçe bilmeyen bir Kürt aydını Memduh Selim Bey; kendinden yaşça çok küçük Feriha'ya aşık olan ama muhafazakar düşünceleri ile hem kendini hem Ahu'sunu heba eden bir kahraman Memduh Selim Bey.
Yenik ama asil; yenik ve farkında bir aydın...
mirim hayatı yaşanır kılan dört sesin varlığıdır kadının sesi suyun sesi yüreğinin sesi müziğin sesi..
Mehmed uzun'dan bu kadar sıkılacağımı hiç düşünmezdim :(
Evet mirim... En büyük delilik, sevda ve aşktır. Ancak öyle bir delilik ki onsuz da olmaz.
Kürt aydini olan Memduh Selim Beg'in gerçek yaşam öyküsü kurgusal ogelerle desteklenerek roman haline getirilmis Mehmed Uzun'un nefis eseri. Vanli olan ve ömrü hep sürgünde geçen Memduh Selim Beg'in aşkla,siyasetle, mucadele ile yogrulan hayatından kesitler sunulmuş. 🌿
Istanbul 'dan donemin baskici tutumu ile sürgüne gitmek zorunda kalan Memduh Selim beg solugu Antakya'da alir,o donem Fransiz egemenligi altinda olan kadim şehirde ulkesine duyduğu özlem ile yasamini surdurmeye calisir. Ulkesinden,ailesinden,sevdiklerinen uzak...😔
Antakya da dernek yöneticiliği, yazarlık yaparak tutunur hayata. Aydin kişiliğini gosterir her firsatta. Ve hep icinde bir burukluk vardir ulkesinde yasananlara dair. Kendi mucadelesini uzakta sürdürür yazilariyla, eylemleriyle.
Ama birden o çıkar karsisina. Adi ne olursa olsun,burda Feriha bir baskasinda baska bir isim ama en geneliyle "aşk ". Gördüğü ilk anda çözülür, kendinden geçer Memduh Selim Beg. Zaten hayatini davasına adamıs bir ömrün baska bir alanda başka bir mucadelesi başlar. 🌿 Aşk ,onu kendinden eder. Duslerinin misafiri olur her dem. Davasina vermisken kendini ,ikiye bölünür. Ve yine ne hazindir ki kalbin birbirine kenetlenmisligini icinde bulunduğu durum itibariyle resmiyete dokemez. 💔 Ve sonrasi tam bi trajedi haline bürünür. Ulkesinde, Agri da bir isyan cereyan etmistir. ⛰ Davasi, inandiklari ugruna burdaki Isyana bagli bulundugu dernegin yoneticisi olmasi itibariyle katilmasi zarureti dogmustur. Aşk ile dava arasinda kalmak. O davasını secer aski yarim birakarak. Agri da kendisi isyancilar acisindan isler istedigi gibi gitmez,geri doner. Ama döndüğünde hicbir sey eskisi gibi degildir artik ve asla hicbir sey eskisi gibi olmayacaktir. Aşk, yalan olmustur. Bundan sonrasi her sey tepetaklak. Omru, freni patlamis kamyon misali ; bir boşluğa dogru suruklenir. Ulkesine en yakin yerde, Antakya da hem davasini hem askini hem de... Kaybeder işte. Neyi varsa. 🌑
Yaşar Kemal'in övgüsüne mazhar olmus, halkinin yasanmisliklarindan eserleri kaleme almis Mehmed Uzun 'un yine okutan,insanin icini burkan bir eserini okumus olduk.
Tek solukta okunacak bir eser. ✅
"İnsan sevdiğine kavuştuktan sonra ekmeği olsun,ayranı hiç olmasın yemeği sadece darı olsun yorganı mavi gök olsun döşeği kuru yer olsun yastığı sert taş olsun torbası omzunda olsun torbanın dibi delik olsun yurdu buralar olmasın. Acem ve gavur ellerinde olsun Sevgilisi insanın istediği gibi olduktan sonra gün boyu avare olsun. Aşsız, katıksız, ekmeksiz olsun?"
Kitaptan alinti.
Karton Cilt, 295 sayfa
2006 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı