Yitirilen bir gençlik. Yitirilen bir çocuk. Yitirilen umutlar. Yitirilen sevgililer. Yitirilen inançlar. İsveçli yazar Karin Alvtegenin roman kahramanı Sibylla, kendisinin ve başkalarının yitirdiklerinden oluşan ve cinayetlerle pekişen bir kördüğümün ortasına düşer. Bu kördüğümü çözmek, yalnızca faili meçhul cinayetlerin izini sürmekle kalmaz, Sibyllanın ailesiyle, aşklarıyla, kendisiyle olan sorunlarının ilmeklerini de çözer. Karin Alvtegen, soluksuz okunan bu yapıtında, bir yandan heyecanlı bir polisiye roman kurgusunu sürdürürken, öte yandan toplumun ve bireylerin psikolojik boyutlarını da başarıyla gözler önüne seriyor.
Yitirilen bir gençlik. Yitirilen bir çocuk. Yitirilen umutlar. Yitirilen sevgililer. Yitirilen inançlar. İsveçli yazar Karin Alvtegenin roman kahramanı Sibylla, kendisinin ve başkalarının yitirdiklerinden oluşan ve cinayetlerle pekişen bir kördüğümün ortasına düşer. Bu kördüğümü çözmek, yalnızca faili meçhul cinayetlerin izini sürmekle kalmaz, Sibyllanın ailesiyle, aşklarıyla, kendisiyle olan sorunlarının ilmeklerini de çözer. Karin Alvtegen, soluksuz okunan bu yapıtında, bir yandan heyecanlı bir polisiye roman kurgusunu sürdürürken, öte yandan toplumun ve bireylerin psikolojik boyutlarını da başarıyla gözler önüne seriyor.
Bir kere, yine İskandinav ülkelerinin soğuk atmosferinin buz gibi yaptığı ruh halleri içinde insanlar görüyoruz. Ailesi tarafından neredeyse “nefret” ilişkisi, daha doğrusu suçlama – itiraz – ceza sürecinden neredeyse zevk alan bir annenin elinden yitirilen bir hayatın hikayesini görüyoruz. Kısıtlamalar ve zengin – fakir ayırımı dolayısıyla (zengin tarafta olarak) sürekli “diğerleri” ve “sen başkasın” telkinleri içinde kendisini anormal bulmaya başlayan ve hiç bir yere ait olamadan, hiç kimseyle arkadaşlık kuramadan geçen bir çocukluğun faturasını yine kendisine kesen bir hayatın için yiten bir hayatı anlatıyor Sibylla’nın hikayesi. http://umutbabilon.blogspot.com/2013/05/karin-alvtegen-yitirilen.html
271 sayfa