Bir kaçışın hikâyesi ve 12 Eylül'ün ardından gelen şarkılar... Kimliklerinin peşine düşmüş dört genç: Devrime olan inancını asla yitirmeyen ve bu uğurda sevdiklerini terk etmeyi göze alan Elif, hayatının anlamı müziği Fransa'da keşfeden Hasan, küçük bir mahallede masallarla kurduğu dünyasından ve annesiyle yaşadığı evden uzaklaşıp hayata tutunmaya çalışan Sema ve ailesine bakmak için ustası Artin'den zanaat öğrenen Salih...
Bambaşka düşleri, hayatları ve dertleri olan bu dört genci buluşturan ve kaderlerinin kesişeceği bir mahalle: Dostluğu, yoldaşlığı ve sırlarını paylaşacakları Güngör abla ve Kemal; dansı ve özgürlüğü düşleyen Gülistan; kızı Elif'in gidişinin acısını unutmaya çalışan Eczacı Cemal; bir genelevden gelip mahalleye sığınan Hande; geçmişin acılarını ve kayıplarını yaşayıp yine de İstanbul'unu terk edemeyen Madam Zabel...
Mihalis, Gülcan, Ohannes, Nahide, Rafi ve diğerleri... Hepimizin hayatından izler taşıyan, tanıdık olduğu kadar çarpıcı karakterler...
Yolgeçen Hanı, Pınar Selek'in darbe sonrası yılların acılarını, tüm renk ve sesleriyle hayatın ve insanların canlılığına sarmalayarak anlatmayı başardığı; gücünü, samimiyetinden ve doğallığından alan ilk roman
Bir kaçışın hikâyesi ve 12 Eylül'ün ardından gelen şarkılar... Kimliklerinin peşine düşmüş dört genç: Devrime olan inancını asla yitirmeyen ve bu uğurda sevdiklerini terk etmeyi göze alan Elif, hayatının anlamı müziği Fransa'da keşfeden Hasan, küçük bir mahallede masallarla kurduğu dünyasından ve annesiyle yaşadığı evden uzaklaşıp hayata tutunmaya çalışan Sema ve ailesine bakmak için ustası Artin'den zanaat öğrenen Salih...
Bambaşka düşleri, hayatları ve dertleri olan bu dört genci buluşturan ve kaderlerinin kesişeceği bir mahalle: Dostluğu, yoldaşlığı ve sırlarını paylaşacakları Güngör abla ve Kemal; dansı ve özgürlüğü düşleyen Gülistan; kızı Elif'in gidişinin acısını unutmaya çalışan Eczacı Cemal; bir genelevden gelip mahalleye sığınan Hande; geçmişin acılarını ve kayıplarını yaşayıp yine de İstanbul'unu terk edemeyen Madam Zabel...
Mihalis, Gülcan, Ohannes, Nahide, Rafi ve diğerleri... Hepimizin hayatından izler taşıyan, tanıdık olduğu kadar çarpıcı karakterler...
Yolgeçen Hanı, Pınar Selek'in darbe sonrası yılların acılarını, tüm renk ve sesleriyle hayatın ve insanların canlılığına sarmalayarak anlatmayı başardığı; gücünü, samimiyetinden ve doğallığından alan ilk roman
Karakterlerin fazla olması ilk başta kafa karıştırıcı olabiliyor. Ancak iyi bir dönem romanı; sizi alıp o zamanlara sürüklüyor.Tavsiye ederim..
Sayıca bir hayli karakteren barındıran bu nedenle zaman zaman bölüm başlarında ''bu şimdi kimden bahsediyor acaba'' diye sorduran kitap.Ancak kolay okunuyor , sonunun nereye varacagını merak ettiğinizden galiba.Yazar sanırım bir sosyolog olarak tek romanda herşeye dair fikirlerini zikretmek istediğinden hemen hemen her konuda tespitler-olaylar-sonuçlar mevcut:''Türkiyede kadın olmak-ermeni olmak-kürt olmak-hayatkadını olmak-vasıfsız işçi olmak-12 eylül mağduru olmak-mahalleli olmak vs vs.''
Güzeldi ama fazla uzatılmış gibi hissettim okuduktan sonra. Çok fazla karakterler var. Hikayenin sonunu güzel bağlamış yazar. Ancak hikayenin genel yapısı pek sağlam gelmedi bana.
Karton Cilt, 399 sayfa
İletişim tarafından yayınlandı