Seni kendimden bile daha çok seviyorum. Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Estherin en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhaille birlikte Fransadan İspanyaya, Hırvatistandan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir iç yolculuğa dönüşecek, yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir... Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zâhirde de, okurlarını bir ruh yolculuğuna çıkarıyor. Zâhiri okuduğunuzda, kendinizi daha derinden tanıyacaksınız.
Seni kendimden bile daha çok seviyorum. Eğer bunu söyleyebilirsem kendimle barış içinde yaşamayı sürdürebilirim, çünkü bu aşk beni rehin aldı.Ünlü, başarılı, zengin bir yazarın savaş muhabirliği yapan karısı Esther bir gün ansızın ortadan kaybolur. Esther kaçırılmış mıdır, öldürülmüş müdür, yoksa kocasını mı terk etmiştir? Çok sevdiği karısını bulmak için yanıp tutuşan yazar, Estherin en son birlikte görüldüğü Kazak genci Mikhaille birlikte Fransadan İspanyaya, Hırvatistandan Orta Asya steplerine uzanan bir yolculukta bulur kendini. Bu büyülü yolculuk giderek bir iç yolculuğa dönüşecek, yazar yazgının gücü ve aşkın doğasını yeniden keşfedecek, yaşamına yeni değerler biçecektir... Günümüzün en çok okunan yazarlarından Paulo Coelho, daha önce yayınladığımız Simyacı, On Bir Dakika, Veronika Ölmek İstiyor gibi romanlarından sonra Zâhirde de, okurlarını bir ruh yolculuğuna çıkarıyor. Zâhiri okuduğunuzda, kendinizi daha derinden tanıyacaksınız.
Aylarca elimde sürünen ve hala bitirememiş olduğum bir kitap.
Bir heyecanla başladığım bu kitap nedense bir yerde tıkandı. Sanki yazar kendini bazı yerlerde tekrar etmeye başlamış. Bazı sayfalarda konuya çok güzel değinirken bazı sayfalarda ise boş şeyler yazılmış hissi uyandırdı bende.
Bi türlü konuyu bağlayamadı yazar. En başında gayet sürükleyici romanken daha sonra konu ağdalı bir hal adlığı için yarım bıraktım.
Okuduğum zamanı hatırlayamıyorum ama çok özel bir kitaptı benim için ..hem sayfalarca okumak hem de bitirmemek istemiştim.altını çizerek, üzerinde düşünerek ,sindirerek okumuştum.
- Her şeyim var, ama mutlu değilim. Sadece ben değilim böyle olan; yıllarca bir çok kişiyle tanıştım, her çeşit insanla söyleşi yaptım; zengini, yoksulu, güçlüsü ve sadece elindekiyle yetineni.
-- Tüm bunları paylaşabileceği kimse yok; kocasıyla konuşamıyor; birlikte çalıştığı insanlara güvenmiyor, dısarıdan birine ihtiyacı var, uzaklardan , o zamana kadar onun geçmişiyle hiç ilgisi olmamış birisine.
Yukarıda da belirttiğim cümleleri ve bunun gibi hayatımın özeti olan bir çok cümleyi içinde barındıran bir eser. Okuduktan sonra uzun süre etkisinden çıkamadım ve 'hayatımın kitabı' dediğim üç eserden biridir.
Elimden bırakmadan bitmese keşke diye okuduğum kitaplardan..Aslında Paulo Coelho'nun okuduğum kitaplarının hepsini aynı keyifi alarak okuyorum.
okuduğum ikinci Coelho kitabıydı; ve sanırım sonuncu olmasına da sebep oldu.
Yine Paulo Coelho Yine zaman kaybı. Baslangıcı iyiydi ama sonrasında ne deek istedigini anlamadım zar zor bitirdim
Özgürlük.Perişan bir biçimde yalnız kalma özgürlüğü.
Coelho evren ve sevgi sistemi üzerine herşeyi bulduğunu sanan ama aslında kayboluşun kucağında bir yazarı anlatıyor ben özellikle sevgi ve özgürlük üzerine yazdıklarını çok sevdim.
Kitabı bitirdiğimde ilk fikrim “insanın yazanı aşan bir romandan sonra çizgiyi aynı doğruda tutması çok zormuş” olmuştu. Zahir, Simyacı’nın feci halde gölgesinde kalmış. Bir de kitabın neredeyse her sayfasında yüzüme çarpan “hey millet Simyacı’yı da ben yazmıştım” havasından da hoşlanmadım. Bunlardan arındırdığımız zaman çok farklı bir düşünce sistemi içerisinde aşk ve evlilik sorgulanmış. Ama ileri sürülen fikirler fazlasıyla tartışmaya açık. Belirli bir kısmı bayağı zorlanarak okuduktan sonra nihayet biraz ivme kazanan olaylar daha da memnuniyetsizliğimi kazanan bir finale ulaşıyor. Düşününce onca mücadele ne içindi hâlâ anlayabilmiş değilim. İlk teklifte her şeyi göze alıp terkedilen hayata dönülecekse kaçmanın anlamı ne? Sonuç olarak çok ağır ilerleyen, aslında her şeyden sonra en başına geri dönen garip bir roman söz konusu.
316 sayfa
Can Yayınları tarafından yayınlandı