Okuma, okumaya yaklaşımlar, okuma nedenleri, okuma sonuçları, okuma sürecinin yüksek duvarlı bir labirentin içinde işlendiği satırlar...
Çok etkileşimli bir kitap, okura bir kitabı nasıl okuması gerektiğini öğreten bir kitap, tuhaf ve değişik bir kitap. İlk defa böyle bir kitap okuyunca kafam karıştı tabii.
Öncelikle Calvino'yu öykülerini roman diye yutturduğu için tebrik ediyorum. Bunun dışında cümleleri güzeldi. Ancak postmodern edebiyatın en mantıksız olayı okuyucuya kurmaca bir metin okuduğunu unutturmamak saplantısıdır bence. Unuttursaydı kitabı daha çok beğenirdim.
Kitaplarla ilgili basi sonu olmayan her biri havada kalan yolunu yitirmis hikayelerden olusan bir kitap okudum. Okurken pek de keyf alamadim.
Deneysel filmler olur ya, sınırları zorlayan, sıradan kalıpların dışına çıkan. Bu roman da bir deneysel roman bana kalırsa. Kurgusu sıradışı. Ancak bu deneysellik okumayı zorlaştırıyor.
Beklentim çok farklı olduğu için az da olsa hayal kırıklığına uğradım. Ancak beklentilerden arınmış bir yorum yapmam istenirse, ilginç bir kitaptı.
Yarım kalmış birkaç öykü ve gerçek kitabı arayan kadın ve erkek iki okurun öyküsü.