Başlangıç çok iyi... sonralarda keşke biraz daha erken doğmuş olsaydım dedim... dönemi yaşayanlara daha çok hitap ediyor...
Çok başarılı bir otobiyografi. Patti Smith müzisyen kimliğinin yanında gerçekten iyi bir edebiyatçıymış. Şüphesiz kitabın bir roman kadar sürükleyici olmasında söz konusu yaşamın/yaşamların ütopya tadında olmasının da etkisi vardır. Bu çoluk çocukların özgürlüklerine, cesaretine ama her şeyden önce "görebilmelerine" hayran olmamak elde değil. Çok şanslı bir dönemde yaşamış olmaları da cabası. Müthiş hayatlar, müthiş isimler... Aynı dünyayı paylaştığımıza inanmak güç.
Sahip olamadığımız cesarete,sanata ve yeraltından beslenene bu gençlere imrenmemek elde mi?
Kitabı ara vererek okumak zorunda kaldim ama özellikle son bölümü etkileyici bir birlikteliği anlatıyor. Ruh eşi kavramini bulabilmiş şanslı iki insan...hikayeleri gerçekten etkileyici...
bir sonraki sayfayı düşünmekten geceleri uyku tutmayacak.uykusuz geceler sizi bekliyor.
70'ler, New York... Her sayfasından bir başka ünlünün fırladığı bir roman. Punk rock ya da Patti Smith sevenlerdenseniz, yahut aykırı hayatlara ilginiz varsa okumaktan keyif alacaksınız...
Genelde böyle biyografi, anı tarzı şeyler okumam. Ama bu kitap kesinlikle harikaydi. Hikaye öyle sıcak, öyle içten, öyle doğal anlatılmış ki elden bırakılmıyor.
Kendimi bulduğum bir kitaptır neredeyse, Patti aya gidildiğinde büyüsünün bozulduğunu düşündüğünü anlatırken aynı şeyleri hissettiğimi hatta Kız Kulesi kullanıma açıldığında tüm gizemini yitirdiğini düşünmüştüm. Sağlam bir müzik bilgisi olanlar çok daha seveceklerdir kitabı...
Sanatın hangi türüyle ilgileniyorsanız fark etmez.Bu kitap her açıdan insanı ilham boğuyor.Melankoliyi yaşatıyor,sevinci yaşatıyor.Edebi açıdan ölçütleme maksadına girmedim ama bu kitap gerçekten benim için hep özel olacak.
Kitap yazar, müzisyen Pattı Smıth'ın otobiyografisi .70'li yıllarda Amerika'da sanat ve edebiyat dünyasından bir kesit sunuyor. Robertin sıradışı bir yaşamı var ve bu onun erken yaşta ölümüne sebep oluyor. Sanat için bunlar olmalı mı diye düşünmeden edemiyor insan.Robert'in Pattı'ye ölüm döşeğinde söylediği "Pattı sanat bizi yendi mi?"kitabın en etkileyici ve kitabı özetleyen cümlesi bence .
Otobiyografi okumayı sevmyenlerin bile bir solukta okuyacağını düşündüğüm, otobiyografiden ziyade bir roman izlenimi veren bir kitap. Okurken gözlerimin içinin parladığına yemin edebilirim. Düşünce Gücü'nden bahseden tüm kişisel gelişim kitaplarını bir kenara bırakın, "çünkü burda yapılmışı var " :)
kesinlikle tavsiye ederim.
Kitapçıda gezinirken bir anda gözüme takıldı bu kitap. Ve şimdi iyi ki de takılmış diyorum. Akıcı dili, edebi yanı ve gerçekçiliği beni çok etkiledi. İçindeki fotoğraflar ise apayrı bir hava katmış kitaba. Kitabı okuduktan sonra özellikle Robert Mapplethorpe'a hayran oldum. Sanata ve gerçek sanatçıya bir kez daha saygı duydum.
Patti ve sonsuz aski, bu kadin bir harika. Nasil da guzel anlatmis hayatini, sevgisini ve mucadelesini. Hayran kaldim.
Patti ve Robert'in sadece kendileri için istedikleri hiç bir şey yoktu. İkisi de diğerinin başarılı olması için elinden geleni yapıyordu. Robert'in "Patti, sen benden daha önce ünlü oldun" derken ki mutluluğu beni çok duygulandırdı. Robert'in cinsel kimliği her ne olursa olsun Patti için hep en sevdiği oldu. Robert'te cinsel kimliğinde kayma olmasına rağmen en çok Patti'yi sevdi. Böylesi bir sevgiyi ancak masallarda okurum sanıyordum. Demek ki böylesi yüce sevgiler de yaşanmaktaymış.
Patti'nin, kitabının, her bir cümlesini abartmadan, içindekileri tüm samimiyetle kaleme almış olduğuna inancım büyük. Ayrıca Robert ve Patti'nin sevgilerinin aşktan da öteye geçmiş olduğuna inandım. Robert'in "Patti bizim hiç çocuğumuz olmadı" derken ki pişmanlığı beni bitirdi. Patti'nin cevabı "Bizim çocuklarımız yaptıklarımız" demesiyse ne kadar anlam içeriyor değil mi? Çünkü ikisi de çok iyi biliyorlar ki başarmaları tek başlarına bir caba ile gerçekleşmemiştir. İkisi de diğeri için en çok çabalamıştı. Aç, susuz kaldılar. Soğuk içlerine işledi. Buna rağmen sanat için yılmadılar. Hep daha çok çalıştılar. En sonunda azim kazandı.
Kitap bana çok samimi geldi. Sanki karşımda bana çok güvenen, bu nedenle içini dökmek için bana kitap yazan bir kadın vardı. Sadece adları geçen çok sayıda tanımadığım yazar, müzisyen, ressama çok yer verilmişti. Bunları tanımış olsaydım onların adlarının geçtiği yerlerde benim için çok keyifli olurdu.
işleri ve dışarıdan gelen sesleri bir yana iterek kendimi kitabın içine atarak 10 saat gibi bir sürede keyifle okudum.
buradan da anlaşılacağı gibi sürükleyici bir kitaptı.
sürükleyiciydi çünkü yalın bir dille iki insanın "aşk" büyüsünü anlatıyordu.
basitti çünkü samimiydi.
yani müthişti...
Muhteşem bir kitap:))Herkes okumalı:))Çoğu insan nefret edecek çoğu insan ibret alacak çoğu kişide sevecek:))Ben sevenlerdenim:))Keyifli okumalar
Bu kitabı orijinal dilde okumak lazım. Çevirisinde hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı. :( Açıklaması güç. O yüzden sıktı beni zaman zaman. Bir ara İngilizce okuyabilirim. O vakit farkını anlayacağım.
Büyük bir ilgiyle okudum.. Pattie Smith'e bakış açımı çok fazla etkiledi.. Yaşanmışlıkların ilginçliğinin yanı sıra, anlatımdaki edebi nitelik, kitaba "gerçek bir masal" ironisi duygusuyla bakmamızı sağlıyor.. Okunmalı..
Tarz olarak Livaneli'nin "Sevdalım Hayat" kitabına benzettim.Kitabı anlamak için yogun bir şekilde 70lerin Amerikan şarkı ve film kültürüne aşina olmak gerekir.Bunlara sahip olunmadığında kitaptan yeterince zevk alınamayacağına inanıyorum.
Gercek hipilik budur iste....:cicek cocuk onlar, ozgur ruhlar....Sanat, ask, seks, ozgurluk,rock"n roll, ama bir o kadar da hiclik, bunalim ve paylasim....Patti ile Robert"in dostlugu, birbirlerine olan bagliligi ve dayanismasi inanilmaz...60 li yillar Amerikasinda hipiligi capcanli yasatan bir kitap:)
Kendimi ait hissedebildiğ birkaç kitaptan biri. Kitapları da özleyebiliyormuş insan. Robert ve Patti'nin hikayesi; her satırıyla kalbimde yer eden ve asla unutamadığım...