Konu bütünlüğü yok ya da ben anlamadım. Anlatım akıcı değil ya da ben anlamadım. Ana karakter kim onu bile anlamadım. Ben bu kitabı anlamadım. Okursun ama kitabın içine giremezsin ya işte öyle bir şey.
Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış, okunması zor bir kitap, ortada tam bir konu yok ama yine de kendini okutmayı başarıyor
Bilinç akışı tekniğinden dolayı tüm dikkatinizi isteyen bir kitap ama dürüst,gerçekçi,bizden hatta kısaca biz..o kadar gerçek o kadar biz ki kendinizi durmadan nasıl yazabilmiş diye sorgularken düşünce sıralamasının ne kadar dikkatı dağınık ne kadar takibi imkansız ne kadar gelişigüzel olduğuna hepimiz aşinayız ama olduğu gibi eksiksiz tüm dağınıklığıyla aktarıldığını görmek her cümlede yeni bir şaşkınlık ve bu sefer kendi düşünce silsilesiinizde kaybolup, aralıksız hayran olmaktan geri duyamıyorsunuz.. okusam mı diye düşünmeden okuyun ama düşünün 😉
59 yaşında İntihar eden ve aristokrat bir aileye mensup Virginia Woolf'un en beğenilen romanı.
Deniz Fenerini romanda aksiyon, diyalog gibi unsurlar arayan okuyucular asla yanına yaklaşmasın. Okuması çok rahat bir yazar olduğunu da söyleyemem Woolf'un.Yazar aynı paragraf da değil aynı satırda bile geri dönüş yaratmış. O yüzden dikkat isteyen bir üslubu var.
Çeviriyi yapan Naciye Akseki Öncül'ün 1944 yılında İngiliz edebiyatı ve Woolf için yazdığı bir ön söz ve bu ön söze eki var burada da belirttiği gibi " Woolf'a göre en önemli sorun öncelikle kimin için yazdığını bilmektir.Çünkü bu nasıl yazacağını bilmek demektir.Woolf'un amaçladığı okuyucu okuma alışkanlığı olan, başka çağların ve başka ulusların yazınını da bilen okuyucudur .Trende okunmak , kırda okunmak uykulu zamanlarımızda okunmak istemiyor ve öyle bir okuyucuğu hedeflemiyor.Onu okumak için tüm ciddiyetinizle okumaya hazırlanmalısınız o zaman Woolf bize beklediğimiz zevki vermeye hazırdır." .