Şu ana kadar okuduğum en güzel aşk romanı diyebilirim zaten aşk romanları okumaya Julia Quinn ile başlamıştım okuduğum kitabın daha sonra seri kitabı olduğunu fark ettim hemen diğer kitaplarını da okudum Kate & Anthony hala unutamıyorum o ikiliyi <3 Arada tekrar tekrar okuyorum hala sevdiğim kısımlarını
En Çok Beni Sev, Londra'nın gözde çapkını Anthony Bridgerton'la onu kardeşiyle asla evlendirmeyecek ve Anthony'nin asla ıslah olmayacağına inanan Kate Sheffield arasında geçen çok tatlı ve sürükleyici bir aşk hikayesi. Bu kitabı boş zamanlarınızda, sıkkın olduğunuz anlarda ya da yalnız hissettiğiniz de elinize aldığınızda yüzünüze hoş bir gülümseme konduracaktır. Özellikle Kate'in sakarlıkları ve o agresif tavrı gerçekten de kitaptaki güzel etmenlerden. Tadımlık, bir günde bitirebileceğiniz bir kitap. Göz atmanızı tavsiye ederim.
serinin en beğendiğim kitabı, bir de dafnenin hikayesi ikisi bu Bridgerton kardeşleri arasında favarolerimden :)
JQ'nin her kitabı gibi buda müthişti :) Bayıla bayıla güzelcee okudum ama hep diyorum benim favorim her zaman SON SÖZ AŞKIN :D
Henüz övgüler ile anlatılan bir anlatım ve beni içine çeken bir üslup bulamadım ama seriyi okumaya devam edeceğim.
Sonunda muradıma erdimAnthonymi okuyup bitirdimTeklime ile muhteşemdiSerini en güzel kitabı olduğu kesinZaten merakla beklediğim kitaplardan biriydi uyuz epsilona kaldık böyle en son okuduk işte
Bir kere kitabın ön sözü muhteşemdi.Babalarının ölümü o kadar duygu yüklüydü ki yani ruhsuz duygusuz ben bile etkilendimAile ilişkilerinin bu kadar güzel anlatıldığı bir kitap daha okumadım ben.Çok komikti evet ama komikliğinden kat kat daha fazla duygusallık içeriyordu.Daha ön sözde bile yazar okuyucuyu duygusallığa sürüklemiş.Anthony ile babasına olan düşkünlüğü Kate'in annesini kaybettiğinde yaşadıkları.Bu olaylara bağlı korkular çok güzeldi.
Kitaptan biraz bahsetmek lazım:) herzamanki gibiAnthony'nin babası genç yaşında arı sokması yüzünden ansızın ölüyor ve bu durum Anthony'de bi nevi travma gibi birşeye neden oluyor.Oda tıpkı babası gibi genç yaşında ölüp gideceğine kendini inandırıyor(ki bu inancı yüzünden okurken kafasını duvara duvara vurup aklını başına getirmek istediğim çok oldu) ve bu yüzden de bir gün ansızın evlenmeye karar veriyor.Çünkü evlenmeden varisleri olsun istiyor.Tabiki bu evlilikteki en önemli kural.Aşık olmamak.
Kate ise çok güzel olmayan kızımız 21 yaşında ve evde kalmış gözüyle bakılan biri çünkü güzel olmadığı ve durumları iyi olmadığı için kimse onunla ilgilenmiyor.Bir üvey kardeşi ve birde üvey annesi var ama araları çok iyi:)Üvey kardeşi çok güzel herkes onun peşinde tabi evlenmeye karar veren zamparamız Anthony'de onun peşinde:)Tabi bu durum ne kadar böyle devam eder orasını okuyunca anlarsınız
Bazı sahnelerde gülmekten öldüm.Koskoca Vikont Anthony köpek kovaladı:)Masanın altında yakalanma kısmı da çok komikti.Kriket oyununda gülmekten öldüm.Pembe kriket sopası süperdi.Hele o siyah sopaya verilen isime bittim Ölüm Sopası:)Fırtına sırasında ki masa altı sahnesi çok romantik ve duygusal bir sahneydiGerdek gecesi konuşmaları beni bitirdi
Tek bir kısımı sevmedim Leydi Whistledown'un yazılarını okurken hiçbir heyecan ve merak hissetmedim aksine sıkıldım.Kim olduğunu bilince işinde bir heyecanı kalmadıTabi buda kimin suçu tabiki EPSİLON'un.Lanet epsilon sırayla gitse ölürdü sanki.
Seriye başlamamış olanlar vardır belki.Tavsiyem.Seride ki sıralamaya göre gidin.Eminim bizlerin okuduğundan daha fazla tat alırsınız.
Seri muhteşem bir şekilde devam ediyor.Karakterlerin hepsini çok sevdim.Kesinlikle tavsiye ederim. :)
Yorumlara dayanarak almıştım ama tam beklediğimi bulamadım.Bazı duyguları tam hissedemedim.
Bridgerton kardeşlerin en büyüğü Anthony büyük bir mirasın ve vikont unvanının varisi olarak doğmuştur. Anne ve babası diğer aristokrat ailelerin aksine büyük bir aşkla birbirlerine bağlıydılar ve Anthony'nin doğumu onların gözünde varis olmaktan çok tam bir aile oluşlarının kanıtıydı. Ailesi çocuklarına çok bağlıdır. Babası Anthony'nin dünyasının merkezindedir. Her şeyi babasından öğrenmiş yaptığı her başarı, her takdir, her umut ve hayal hepsi babası içindir. Her şey yolunda giderken on sekiz yaşındayken babasını arı sokmuş ve ölmüştür. Bu olaydan sonra artık hayatına bambaşka bir açıdan bakmaya başlamıştır. On yılını berbat skandallarla geçirmiştir. Hayatın çok kısa ve sadece eğlenceden ibaret olduğunu düşündüğü için nerede sabah orada akşam yaşamıştır. Sadık olduğu tek şey ailesine duyduğu sorumluluk hissi olmuştur. Yedi kardeşiyle ve geleceklerini garanti altına alacak yatırımlarla ilgilenmiştir. İngiltere'nin en ünlü zamparası olarak tanınır ve artık evlenme zamanı gelmiştir. Sorumlulukları gereği evlenmek zorundadır. Yuva kurup varis sahibi olmalıdır. Eşi olacak kişi çekici olmalı, çok güzel olmasına gerek yoktur, aptal olmamalı en önemli koşul ise gelinine asla aşık olmamalıdır. Geline ise karar vermiştir sezonun en gözde güzeli Edwina Sheffield. Edwina ise ablasının onayını almayan biri ile evlenmemeye kararlıdır. Bu yüzden Anthony'nin evlenmesi için de önünde ki tek engel Kate'dir.
Kate annesini küçükken kaybetmiştir. Babası beş sene önce öldükten sonra üvey annesi ve kardeşi ile yaşamaktadır. Zaten varlıklı bir aile değillerdir ve babası öldükten sonrada tasarruflu davranmak zorunda kalmışlardır. Kötü maddi durumlarından dolayı Londra'ya tek bir gezi ayarlayabilmişlerdir. Bunun içinde beş sene boyunca para biriktirmişlerdir. Evlenmeleri şart olduğundan doğru zamanı beklemişlerdir. Kardeşi on yedi kendisi yirmi bir yaşında iken ancak harekete geçebilirler. Kate etrafında insanları pervane eden tiplerden hiç olmamıştır. Yapmacık tavırları, gülümsemeleri ve incelikleri de hiçbir zaman öğrenememiştir. Taşrada olmayı şehirde olmaya tercih eder. Kardeşinin yanında sönük kaldığından evlenebileceğini kesinlikle düşünmez. Kardeşinin ise sevdiği biri ile evlenmesini ister. Çapkın vikontun kardeşinden koruması gereken türde bir adam olduğunu düşünür. Kardeşine bir eş bulacaktır ama o kişi tüm ülkede ki en berbat zampara vikont olmayacaktır. Anthony ise Kate'i ikna etmek yerine zıtlaşır. İkilinin atışmaları okunmaya değer bol bol güldürüyor.
Anthony'nin annesinin verdiği kır partisin de atışmaları dışında birbirini biraz daha iyi tanımaya başlayan ikili nihayet buzları eritir. Kate onay vermeye hazır olunca beklenmedik bir olay olur, bir skandalla baş başa kalırlar ve ikili kendilerini evli bulur.
Eğlenceli atışmalarla dolu bir kitap. Atışan aynı zamanda birbirinden etkilenen ama farkında olmayan bir çift daha.
İkilinin başka sorunları da var Anthony'nin büyük korkusu var. Neyse ki ikili her şeyin üstesinden gelir. Yazarın bu sade, esprili anlatımını seviyorum.