Farklı olaylar kesik kesik verildiği için anlatımda bütünlük sağlanamamış. Açıkçası gayet sıkıcı. Konuya hakimiyetinizi yitiriyorsunuz okurken. Aynı olay farklı şekilde kurgulansa daha başarılı olabilirmiş. Yarıda bırakmak zorunda kaldım.
Kitabı okurken sürekli senaryo mantığıyla yazılmış gibi diye düşündüm. Sondaki notları okurken yazarın da zaman zaman aynı şekilde düşünmüş olduğunu gördüm. Büyük ihtimal tamamlanamamasından ötürü -ki aynı notlarda görüldüğü üzere yazarın niyeti 5 bölüm yapmakmış- eksiklik duygusu veren bir roman. İlk bölümün akıcılığı ikinci bölümde yok. Birinci bölümde Paris'in ilk bombalanışında bambaşka yönlere savrulup bir şekilde yolları kesişip duran farklı karakterlerin maceraları bir yere kadar ilgiyi dağıtmadan götürebiliyor. Fakat ikinci bölümdeki Alman işgalinin neredeyse hoş bir misafirlik hafifliğinde ele alınmasını yadırgadım doğrusu. Yazar tüm bunları yerinde yaşamış olmasına rağmen, belki de reddettiği dini kimliğinden ötürü oldukça taraflı bir yaklaşım sergilemiş hissi uyandırıyor. Bunların üzerine bir de kötü çeviri eklenince gerçekten zor ilerleyen bir eser söz konusu. Açıkçası kitabında sonundaki yazarın hazin sonunu ortaya koyan yazışmalar savaşın korkunçluğunu çok daha etkileyici bir şekilde ortaya koymuş.
okumakta zorlandım...ve çok sıkıcıydı...neden sanki 3 5 kitaptan alıntılar yapıp bu kitabı yazdığını düşündüm bilmiyorum ama zaman kaybı..okumayın..
2-3 kere baştan başlamama rağmen sonunu bir türlü getiremediğim hatta yarısına kadar bile okuyamadığım bir kitap oldu.
bi kitap hiç mi ilerlemez diye çok düşündüm 3 defa okumayı denedim ama olmadı bu kadar sıkıcı bir kitap olamaz.
bir kitap bitmez mi,bitmiyor işte o kadar sürükleyici değil ki sıkılıp sıkılıp elime alıyorum ama bir türlü bitiremiyorum
yahudi yazar irene nemirovsky'nin 2. dünya savaşı sırasında yazmaya başladığı ancak iki bölümünü tamamlayabilmişken toplama kampına gönderilip öldürülmesinden 64 yıl sonra basılan yarım kalmış kitabı.
bir anne frank'ın günlüğü değil ancak okunabilir. kitapla pek ilgisi olmasa da yazarının yahudi olmasına rağmen yahudiliği reddetmesi ilginç.
Hayatımda okuduğum en kötü kitap. Fransız kadınları, Alman askerlerini hasretle bekliyormuş, tek istekleri Alman askeriymiş gibi bir hava verilmiş. Zorla bitirdim.
cok guzel di. Bambaska bir anlatim herkesin sevecegi duzeyde degil .His bikmadan ssverek okudugumu ekleyebiirim.