anlamak isteyen kişiler için (çünkü fanatizm duygusu artık sadece futbol maçlarında yok ne yazık ki )bulundukları ortamda ki yavaş yavaş kabul ettirilen haksız,dengesiz,hiyerarsik yapıyı anlatan söz sanatını yüksek tutan bir kitap.yani hayvan çiftliği adı bile sistemi anlatır.zekice kurgulanmış bir yönetim kitabı denilebilinir.tek sıkıntı çeviriler de.bazı kelimelerin sanrım türkçe karşılığı ya bulunamamış yada doğru çevrilememiş kitabın bir kaç basımı var sanırım inceleyip ona göre tercih yapmakta fayda var
bir baş yapıt diyebilirim özellikle bulabilirseniz halide edip çevirisini okuyun halide edibede dilimizi bu kadar akıcı kullanmasından ötürü bir kez daha hayran kalacaksınız.
Dönemi tüm gerçekleriyle dile getirmiş, müthiş benzetmelere yer vermiş olan george orwell'ın alkışlanması gereken ikinci eseridir 1984'ten sonra.
Ozgurce yasamanin imkansiz oldgu, adaletsiz bir dunyanin icinde bulundugumuzu kanitlayan mukemmel bi kitap..
Hayatında okuduğum enteresan kitaplardan bir tanesi.İşin ucunda para olduktan sonra insan hayvanlaşır,hayvanda insanlaşırmış.
Şimdiye kadar Soğuk Savaş yılları hiç bu şekilde çarpıcı bir biçimde anlatılmamıştır. Çok başarılı bir kitap!
Orwell'in geleceği gördüğü ya da daha doğrusu kısmen tahmin ettiği kitap 1984'tür. Hayvan çiftliği tam olarak bir Stalinizm eleştirisidir. Stalin Rusyası'nın ne hayallerle yola çıkıp nerelere geldiğinin güzel bir anlatımıdır.
1984 gibi bir distopya daha. Orwell bu romanında her ne kadar simgesel bir yola gitmeyi uygun görse de aslında mesajları oldukça bariz, ancak bu simgesellik okumaya hız kazandırıyor ve okumadan keyif almaya yardımcı oluyor.
Bu kitabi o deviri iyi bilerek okumalı. Onlarca yüzlerce gönderme var. Çoğunu merak ettim acaba neden burda böyle demiş ve gerçekte ne olmuş diye.
Kitapta anlatılanların benzerleri hala günümüzde oluyor. Orwel'ın domuz olarak tasvir ettiği domuzlar, şimdilerde belirli bir kesimi anlatıyor. Gücü ele geçirince aynı eleştirdikleri kişilere benzeyen insanlar çok. 1940'lı yıllarda yazdıkları halen geçerli. 1984 isimli romanından sonra bunu da çok beğendim.
Hayvan Çiftliğinin George orwelin stalin devrimini eleştirdiği ve gümbür gümbür diktatör sesinin nasıl geldiğini anlattığı bir kitap.günümüzde de okunduğunda bazı şeylerin nasıl benzerlik gösterdiği su götürmez bir gerçek.bu yönden kitabın mutlaka okunması lazım.Ama kitabın bu kadar popüler olmasının bir diğer nedeni yayınlandığı dönemde ABD tarafından ''kominizm uyarısı'' olarak öğrencilere okutturulması.Ama bu kitaba gölge düşürmüyor.Tam tersi Orwell'in geçmişi düşünüldüğünde Orwelin tarafsızlığı ve gözlem gücü karşısında insanın şapka çıkartası geliyor.
ve kitaptan bir alıntı yaparsak tabi ki ''Bütün hayvanlar eşittir.Ama bazı hayvanlar daha eşittir.
George orwell 'ın diğer mükemmel eseri.insanın sözde özgürlük verip ama bir süre sonra köle duruma düşürme durumunu hayvanlar üzerinden düşündürücü ama etkileyici şekilde anlatmaktadır.
1948'e girmeden önce biraz cilalama yapan bir kitap durumun ne kadar vahim olduğunu bu kadar güzel basit yumuşak bir dilde anlatmış bize orwel abimiz hatta 150 sayfada koca sistemi yalamış yutmuş tavsiyedir mutlaka okunması lazım
Celal Üster'in çevirisi olan kitabı okumanızı tavsiye ederim.Kitabın sunuş kısmı çok önemli ayrıntılar içeriyor,kitabı bitirince tekrar okudum.
Bütün kitaplar eşittir,
ama bazı kitaplar
öbürlerinden daha eşittir.
Celal Üster
"Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır. Özgürlük, değerli olduğu ölçüde kırılgandır da."
Zamanında Sovyetler Birliği yönetimindekilerin yozlaşması ve makamlarını kötüye kullanmalarını anlatan bu kitap aslında günümüz dünyasına da kolaylıkla uyarlanabilir. Her hayvan düzen içindeki karakterleri mükemmel yansıtmaktadır. Biz de diğerlerinden farklı, bizden dediğimiz domuzlar tarafından yönetiliyoruz desek yanlış olmaz. Fakat, biz hangi hayvanız burada?
Orwell geleceği görmüş.
Aslında o gün ki dünya düzenini anlatmış.
O günden bu güne hiç bir şey değişmemiş bu daha ilginç bir hale sokuyor bu kitabı.
100 sayfanın biraz üzerindeydi sanırım ama verilmek istenen tüm mesajlar verilmiş durumda.
"Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da..."
Orwell gerçekten çok iyi bir gözlemci ve teşbih sanatkarı. Sınırsız gücün salt faydacılığı getirdiğini sistem eleştirisi üzerinden çok güzel anlatmış. Her karakterin gerçek yansıması aslında kişisel çevremizde mevcut.
Müthiş bir taşlama, kitap bittiğinde meğer ben de hayvan çiftliğinde yaşıyormuşum dedim.
Bu muhteşem eseri, ileriki yaşamında tekrar okumalısın. Dünyanın düzeni, siyaset ve politikanın işleyişi ile ilgili ilham verici bir eser. Tüm hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar daha eşittir (!)
Ölmeden önce okunması gereken bir kitap. Bu kitabı okumadan önce, az da olsa politik görüşlere hakim olmanız gerekiyor. Çevirmeni güvenilir, akıcı bir şekilde çevrilmiş. Akıcı bir kitap. Hiç sıkmaz. Bu kitap komünizm/sosyalizm görüşünü eleştiren bir kitap. Zaten kitap, Amerika'da propaganda kitabı olarak okutulmuş. 10 üzerinden 10 kesinlikle rahat verilir.
Nihayet bu çok çok okunan klasik kitabı okumanın keyfini yaşadım ben de. Müthiş benzetme sanatı ve ironiler kullanılarak anlatılan olay akışı doğrusu hayran bıraktı. Yıllar, yıllar öncesinden de demek ki işleyiş böyleydi , yönetimin, yaşam şartlarının irdelendiği Hayvan Çiftliği kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap. Masumiyet , iyi niyet, azim, nankörlük, menfaat, bağnazlık, sadakat, vefa daha fazla nasıl bu kadar anlamlı ve güzel anlatılabilir bilemiyorum.
Orwell, Rus Devrimi’ni bir alegorik anlatım harikasıyla hayvanlarla özdeşleştirerek sosyalizm ve devrimin nasıl diktatörlüğe dönüştüğünün resmini çizmiş adeta. Stalin Rusya’sına beton sertliğinde eleştiriler içeren eser ne yazık ki birçok yönden tanıdık geliyor okuyucuya. Karakterlerin işleniş/uyarlanışındaki incelik ise hayranlık uyandırıcı.