"Sil Bastani" bitirdikten sonra, kitaba hayran kaldigimdan ve yazarin diger kitaplarina bakarken okudugum kitap. Gercekten cok sevdim, ilginc bir hikayeydi.
Kesinlikle karanlık bir romandı.Karanlık bir gerilim romanı.
Bana karanlık gelmesinin bir nedeni belki de hikayenin bir kısmının eski zamanlarda,Victoria döneminde geçmesi ama asıl neden sonu.Yazarın diğer kitabıyla karşılaştırırsak ona göre daha keskin ve karanlık bir sonu var.
Konu orjinal ama çok göze batmayan bazı ucu açık noktalar var.Bu tarzı sevenlerin sevebileceği bir kitap.
Ergenliğinden beri nöbetlerle boğuşan epilepsi hastası 26 yaşındaki Elizabeth Austin'in, yeni ve henüz deneysel aşamadaki bir tedaviyi kabul etmesiyle başlıyor. Kızın beyninin epilepsi nöbetleri geçirmesine neden olan bölgelerine mikro elektrotlar yerleştiriliyor ve eline, düğmesine bastığında o frekansa akım gönderecek bir cihaz tutuşturuluyor. Elizabeth her krizden önce gül kokusu aldığından, bu kokuyu duyar duymaz düğmeye basıyor ve yıllardır hayatını kontrol eden bu krizleri geçirmekten kurtuluyor.
Kitabın son sayfalarına kadar büyük bir heyecanla okuduğum fakat en sonunda büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım roman... Yazar o şekilde bitirip tüm okuyanları şok etmek istemiş olabilir ama hiç tatmin edici bulmadım.
Yine de sadece sonu yüzünden kitabı gözden düşürmek doğru değil. Olay kurgusu, epilepsi ve beyin hakkında çözülememiş gizemler hakkında yazdığı teoriler gerçekten başarılıydı. Kitapta bir epilepsi hastasının yaşadıkları, hissettikleri iyi anlatılmış. Konu sonradan bu kişinin hastalığı dışına kaymış fakat sonrasında gelişen olaylar, bambaşka bir kişinin beyninden farklı bir dünyayı görmesi ve o kişinin hayatındaki entrikalar romanı heyecanlı hale getirmiş. Başarılı, okunabilir bir roman.
bu türdeki kitaplara göre farklı bir konusu var.sürükleyici,etkileyici..baş karaktere "yapma artık yeter,zorla öldüreceksin kendini" dediğimi hatırlıyorum.şak diye biten şaşırtıcı bir sona sahip.bir solukta okunabilecek bir kitap.
Ken Grimwood diğer iki kitabında olduğu gibi yine ilginç bir konu üzerine yoğunlaşmış. Bir insanın aynı zamanda iki farklı bedende ve farklı dönemlerde yaşaması... İlginç ve sürükleyici..
Ne kadar iğrenç ne kadar saçma bir kitap bence.
Okuduktan sonra kitapta hangi olaylar olduğunu düşündüm ve birkaç saçmalık dışında aklıma bir şey gelmedi.
Kitabın anlattığı herhangi bir şey yok.
Başları sıktı beni açıkçası. Konu olarak güzel: Epilepsi tedavisi yanında Elizabeth beynin sessiz bölgeleriyle ilgili bir deneye gönüllü oluyor. Bu deney esnasında kendini başka bir insanın zihninde buluyor ve o dönemde yaşamak daha cazip geliyor kadına. İçinde yaşadığı beyni ve bedeni ele geçirmeye çalışıyor. Tıbbı bilgiler falan boğdu beni bir ara. Ama sonu çok ürkütücüydü. Kızdım çoğu yerde Elizabeth'e. Sanki kendi yaşamı gibi davrandı e sana ne ki... Tabi böyle bir sonu hak etti de diyemeyeceğim.
Çok abartılmış bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabın ana konusu, merak uyandırması falan gayet hoş ancak bunda da 'sex sells' söz konusu. Kitabın gidişatını bozmuş yazar diye düşünüyorum.
10. sınıfa kadar okuduğumum en ilginç kitaptı daha sonraları daha iyi kitaplarla karşılaştım onun için şimdi pek de bir değeri kalmadı beniim için
Aynı yazara ait ve okuduğum kitapları arasında 2.sıradaki yerini aldı,1.sırada tabi ki Sil Baştan var ve maalesef son sırada Zaman Çarkı ..
Hayatımda okuduğum en saçma kitaplardan biriydi özellikle bittiği son kısım hayal kırıklığı tavsiye etmiyorum...
Kitabın yazılış amacı, verdiği herhangi bir mesaj falan bulamadım.
Saçmalıktı. Boşuna para vermişim.
Vasat bir kitap daha çıktı karşıma Ken Grimwood'dan bana. Sil Baştan kitabından sonra aynı tempoyu hiçbir kitabıyla yakalayamadım ve artık ona karşı tüm umutlarım da bu şekilde yitip gitti.
Aslında değinmek istediği konu güzel , beynin keşfedilmemiş alanlarına takılan elektrotların insanda ne gibi bir tepkimeye yol açmasını deneylemeye çalışırlarken yazar burada hayal gücünü kullanıp bir kurgu oluşturmaya çalışmış. Ama bir şekilde çok yavaş işleyen ve tempoyu yüksek tutamayan bir kitap olmuş. Elektrotların ilk işleyiş kısmı çok ilgimi çekip yüksekçe sayfa sayısı okumama sebep olmuşken sonrasında aynı ilgiden yoksundum.
Bu yazara bakmak istiyorsanız sadece Sil Baştan adlı kitabını önerebilirim , keyifli okumalar.
Tek bir kişinin ağzından iki karakter arasındaki fantastik savaş. Birinin olan hiçbir şeyden haberi yokken, diğeri her şeyiyle onun içinde. Enteresan, orijinal, görülesi bir hikaye. Ken Grimwood, Sil Baştan'dan sonra yine güzel bir işe imza atıp sonuna kadar sürükleyen bir kitapla buluşturmuş hayranlarını. Okurken hiç sıkılmıyor, elinizden bırakmak istemiyorsunuz.
büyüleyici, bağlayıcı, baştan çıkarıcı...
bir gecede bitirdiğim kitaptır kendisi. okurken daha en başında büyülüyor sizi.. zaman birden yavaşlıyor ve bir gece Elizabeth'in hayatı kadar uzun oluyor. sonra Eli'nin yaşadıkları bağlıyor kitaba. ve öyle bir son sizi bekliyor ki baştan çıkıyorsunuz :D
Sil baştana göre bu kitabı daha başarılı buldum. Kitabın bir kısmında doktor farelere yapılan deneyden bahsediyor ve zevk merkezini uyaran tuşa basmaktan fare yemek yemeyi unutup ölüyordu elizabethde aynı şeyi yaşıyor. Hastalığı tedavi olmuş hayatını yaşamak varken başkasının hayatını yaşamayı takıntı haline getiriyor sonundada hakettiğini buluyor
Kurgu olarak güzel başlayan ve biten fakat içi tam doldurulamamış bir kitap. Sanki ortalarda 200-300 sayfa daha varmış da kaybolmuş, ortadan bağlamışlar gibi. Çok beklentiye girmemek gerek...
Ken GRIMWOOD' un kitapları insanoğlunun daima peşinde koştuğu," keşke " dediklerinin olduğunu varsayan eserlerdir.
SİLBAŞTAN kitabında "Keşke hayatıma yeniden başlayabilseydim" i,
KAYBOLUŞ kitabında " Keşke başka bir bedende olsaydım " ı,
ZAMAN ÇARKI kitabında da "Keşke hiç yaşlanmasam" ı ele almıştır ve tüm KEŞKElerimizin aslında hatalı talepler olduğunu açıkça ortaya sermiştir.
bir kaç gün etkisinde kaldığım unutulmaz bir kitap . epilepsi hastası bir kadının yaşadıklarını ve başka zamanda başka vücütta yaşamasını yazmış. sonu çok sinirlerimi bozsa da harika kitaptı
müthiş...nefes almadan okudum diyebilirim, hala etkisindeyim, çok ilginç çok güzeldi...hele sonu inanılmazdı...çok çok tavsiye ediyorum, pişman olmazsınız