Öncelikle verdiği mesaj bakımından güzel bir kitap fakat kitabı hemen bitirmiş , Mathius'tan az bahsetmiş. Belki de 2. kitabı olduğu içindir ama hemen bitirmiş kitabı. Bir de Yayınevi çok fazla yazım hatası yapmış az-buz değil. Başlarda kitabın bi özelliğidir , belki şifresidir felan dedim ama değilmiş.
Kitaptan beklentimi karşılayamadı diyebilirim. Nasıl bu kadar çok satıldığını hala anlamış değilim.
1 gece bile sürmemişti inanılmaz akıcı ve heyecanlı bir kitaptı okumaktan zevk almıştım tavsiye ederim herkese :)
Serdar Özkan bu kitaptan önce tanımadığım bir yazardı.Kitabı okurken bu yazarı tanımamakla nasıl bir gaflet içine düşmüş olduğumu düşündüm. Romanın başkahramanı Diana, Paulo Coelho'nun Simyacı'sının başkarakteri Santiago gibi "piramid"ini arıyor. Bu arayış esnasında onu "piramid"ine götürecek olan kişilerle tanışıyor. Hayatın gizemini kavrıyor, kendisi, Tanrı ve insan hakkında daha önce merak bile etmediği şeyleri öğreniyor. Değişim ve dönüşüm bu yolculuğun ana prensibi. Kitapta evrensel değerlerle, Türk kültürünün ve bu değerlerin bir parçası haline gelmiş unsurlarını görüyorsunuz. Bu değerler tabii ki Diana'nın dönüşümünün merkezi gücünü teşkil ediyor.
Serdar Özkan dili hiç zorlamıyor, girift tasvirlerde de bulunmuyor, Diana ve "piramid"i arasında kurulmuş bağı, o çileli yolu, Diana'nın bu yolda kat ettiği evreleri akıcı bir uslupla, sizi yormadan ve romana dahil ederek veriyor.
Kayıp Gül yer yer bir romandan, şiire yükseliyor; daha sonra olay silsilesi size, bunun bir roman olduğunu tekrar hatırlatıyor.
sanırım bu kitabın bu kadar eleştiri almasının sebebi çok övüp fazla fazla reklamının yapılmış olması. insan karşılığını bekliyor tabi. herşey bir yana kitabın verdiği mesaj güzeldi.
Bu nedir ya. Okuyucu olarak iyi bir seviyede olduğumu düşünüyorum ancak bende mi bir sorun var acaba diyerek kendimi sorgulamama yol açtı. Zira 56 dilde 400 ü askın ülkede yayınlanabilmiş bir kitapta bişeyler olmalı diye düşünüyor insan. İyi ki para verip almamışım yoksa çok üzülürdüm.
etkisinden çıkamıyacaksınız. bu kitabı okuduktan sonra ,herkesin kendi iç dünyasına dönüp sorgulayacak hatta kendınızı bulacağınız bir kitap.. tavsıye edılır.. okudukca daha da hızlanıp hemen bıtırmek ısteyecegınız türde bir kitap.. serdar özkan'nın emegine saglık..
Beş para etmez bir kitaptı , pembe dizi tadında sabun köpüğü kalıcılığında ucuz bir roman.
okuduğum en zorlama kitaplardan biriydi,metrodaki reklamını görerek merak edip aldım,sanki paulo coelho nun bir taklidini okuyormuşum gibi hisstemiştim
Sürekli, insanın gözüne soka soka aynı şeyi tekrarlayıp duruyor. Aynı şeyi her sayfada tekrar tekrar okumak insanı bunaltıyor. Daha ilk sayfardan kitabın sonu hakkında bir fikriniz oluyor. Tam anlamıyla bir reklam fiyaskosu. Yoksa bu kadar okunabilmesine hayret ediyorum..
kitabın verdiği dersler çok hoşuma gitmişti.o gül bahçesine ben de gitmek istemiş ve o gülü bende görmek istemiştim
Farklı dillerde ve ülkelerde yüksek sayıda basılmış olmasına rağmen hatta kitabın arkasında değerli kişilerin övgüsü olmasına rağmen beklediğim etkiyi yaratmadı.Bu kitabın tamamen bir pazarlama taktiği olduğunu düşünüyorum. Açıkçası bilmem kaç dile çevrilmiş, en çok satanlar listesinde diye namını duyunca öncelikle çok gurur duydum. Kaç tane Türk yazarın kitapları bir çok dile çevriliyor ki? Bir hevesle aldım ve kısa olmasından dolayı da birkaç saatte bitirdim ama şunu söylemeliyim hem parama, hem zamanıma hem de gözlerime yorduğuma yazık oldu. Tamam belki konunun bir önermesi var ama bu kadar mı kötü yazılır. Hikaye boşluklarla dolu, kendince felsefi laflar söylemeye çalışmış onu da yapamamış.
Bence yazar çok Dan Brown kitapları okuduğu için ona özenmiş ama olmamış. Birçok yabancı dile çevrilmesini de tamamen bir satış taktiği olarak görüyorum.Simyacı ile onu kıyaslamak, Simyacı'ya yapılacak en büyük hakarettir.
Yeni bir İskender PALA yaratılmaya çalışılmış ama olmamış.
Pazarlama taktiğinin güzel örneklerinden kısaca "kalite bir şey,pazarlama her şey..."
O kadar dile çevrilmiş ama problem bende herhalde.Çok sevemedim.Diğer kitaplardan farklı ve anlatımı da değişik.Bilmiyorum:)
Çok güzel bir kitaptı. Kitabın arka kapak yazısında yazdığı gibi simyacı tarzında bir kitap olmakla beraber simyacı kadar derin mesajlar yok. Fakat su gibi akan ve güzel mesajlar veren altı çizilecek birçok cümlenin olduğu bir kitap.