dizi film tadında bazen güldüren bazende göz yaşlarınıza hakim olamayabilirsiniz okurken..
bittiğinde bir savaştan çıkmış gibi,bir enkaz gibi olmak ama her şeye rağmen hayret verici olaylar karşısında gülümsemeden duramamak...
hikaye içinde hikaye saklı..yazarın diğer romanları gibi gerçekçi,göz yaşlarıyla dolu sıcak bir kitap..
Kristin Hannah çok sevdiğim yazarlardan dört kitabını okudum her kitabında hem güldüm hem ağladım
KRISTIN HANNAH / KIŞ BAHÇESi
Adının kitabın en can alıcı yerinden aldığını belirterek ikinci HANNAH kitabımda bitmiş bulunmaktayım...
Kitabın konusunu beğenmekle kalmayıp,konunun içindeki hikayeye de bayıldım...
Kısa bir süre önce Rusya-Almanya savaşını içeren başka bir hikaye daha okumuş olmamın verdiği taze bilgilerle Leningard,Neva Nehri ve Fontanka Köprüsüne küçük bir gezinti yaptım.
Kitap elbette orda geçmiyor ama inanın düğüm noktası orası..
Ve ben geri dönmek istediğimden emin değilim hala....
Meredith ve Nina hayatları boyunca annelerinden sevgi görmemiş,birbirlerini tanıma fırsatı vermemiş iki kızkardeş...Anya'nın neden kendilerine sadece masal anlatarak yakın olduklarının gizemini çözemedikleri gibi,aslında çözmek de istemediklerine karar verdiklerinde aradan uzun yıllar geçmişti.
Anya'nın Rus aksanında gizli kalanlar,babaları Evan'ın kalp krizi geçirip kızı Nina dan o hep yarım kalan masalın devamını dinlemelerini istemesiyle açığa kavuşmaya bir adım daha yaklaşır...
Yakınken uzak kaldığı kızlarına masalın devamını anlatmak Anya içln güç olsada,korkuları ile yüzleşmenin zamanının geldiğini düşünür...
Nina'nın özgür ruhlu fotoğrafçı gözleri herşeyi açığa kavuşturmakta kararlıdır ve Meredith'in çatırdayan evliliği, sorumluluk duyduğu ama hiç bir zaman yakın olmadığı annesine karşı göreviyle iyice altüst olmuştur..
Tek çözüm koca bir SEBEP ve NEDEN'lerin cevaplarını bulmaktır..
(Aahh bu kısımda psikopata bağlayıp bi ara Meredith'i Jeff'e yaptıklarından dolayı kara kazanda kaynatma dürtüsüyle boğuştum)...
"Onun adı Vera ve o zavallı bir köylü kızı,bir hiç" bu masal dinlenmeli
ve kitabın içimi acıtan masalı'nın son bulduğu
"Gece Yarısı Güneşi Topraklarında,Alaska da bende onlar kadar üşüdüm,mutlu oldum,hüzünlendim...
Okuyabileceğim en güzel kitaplardan ve hafızamda kalacak satırların olduğu duygu yüklü kitaptı...
Bu kısımda yazarın kalemine ve kalbine değinmeme gerek yok sanırım..
Zira okuyanlar ne kadar başarılı olduğunu biliyor ve okumayanlarda söylemeliyim ki çok şey kaybediyor...
Ve elbette Tavsiye edeceklerimden olmayı gururla başardı...
SeRpiL...
kitabın ilk yarısı çok sürükleyici değil ama sonrası muhteşem.. gözyaşlarınıza hakim olamayacağınız bir kitap.
Yazarın diğer kitaplarını severek okudum ancak neredeyse bu yazarın kitaplarını almamaya karar vereceğim. Dili aşırı sıradan, konuları ise aşırı basit gelmeye başladı. Gereksiz yere uzatılan diyaloglar, saçma bir masal konusu... Okudum sonuna kadar ancak iyi bir konu görene kadar Hannah kitabı almayacağım.
uzun zamandır kitap okumuyordum bu kitapla okumayı ne kadar özlediğimi fark ettim. Okumaya böyle bir kitapla yeniden başlamak iyi geldi. Merakla okudum ve çok beğendim.
ateşböceği yolu kadar olmasa da yine mükemmel bir kitap yazmış kristin hannah.
İlk başta sıkabilir sakın bırakmayın gerçekten güzel bir hikaye sonradan insanı içine alıyor :)))
gerçekten insana yeni şeyler katan olgunlaştıran bi kitap herkesin kütüphanesinde mutlaka bulunmalı
okuduğum en güzel kitaplardan biri. gerçekten çok etkileyici. kitaptaki olayların birbiriyle bağlatısı o kadar güzel ki....
Normalde pek de tarih kokan kitaplar okumam. Bu kitabı da Ateşböceği Yolu'nu okuduktan sonra okumaya karar verdim. Kesinlikle müthiş bir anlatım, müthiş bir hikaye. Hannah adeta okuyucuyu kitaba kilitliyor. Savaşı, açlığı, mücadeleyi, yıpranmış ilişkileri ustaca kaleme alan bir eser, kesinlikle favorilerimden.