Kurtuluş savaşının destansı mücadesi...Kitabı gerçekten dikkatlice okuyup yazarın diline dikkat etmek gerek Türkiye^De dizisi de çekıldi oda çok güzel olmuştu
Milli mücadele dönemiyle alakalı okuduğum kitaplar içerisinde en tarafsıza yakın, her bir tarafı anlamaya çalışan güzel bir kitap. Önemli klasiklerimizden, mutlaka okunmalı.
kemalist bir kaygıyla yazılmamış kurtuluş savaşı romanı
bunu okumadıysan tarihi roman seviyorum demiyeceksin bence
Milli mücadele yıllarını her iki bakış açısına göre, tarafsız anlatan, güzel bir roman...
kurtuluş dönemimizi anlatan güzel kitaplardan... bazı yerlerde sıkıcı olsa da okunmalı diye düşünüyorum...
en azından milli mücadele dönemimizde sadece düşmanla değil kendi içimizdeki çatışmaları da güzel anlatmış...
İstiklal Savaşı ve kahramanlarını; ölen ve dirilen iki ülkenin temsilcisi olan karakterin başından geçenlerle daha iyi tanıyor, onları hayalinizde daha ayrıntılı biçimde canlandırma olanağı buluyorsunuz.
Milli mücadele dönemi ile Çerkez Etem ilişkisi arkaplanında güzel bir kitap... Sonunda cevaplanmayan epey soru bırakması ise biraz can sıkıcı.
Kurtuluş Savaşı yıllarındaki mücadeleyi gayet güzel anlatmış Tarık Buğra. Kişiler arasında zaman zaman karışıklık yaşasam da şevkle okuduğum bir kitaptı diyebilirim...
finali her ne kadar biraz hayal kırıklığına uğratsa da akıcı ve sade diliyle 1920li yılları iyi anlatan bir kitap.
Okulda 100 temel eser okuma zorunluluğu olmasa herhalde hiç okumayacağım kitaplardan ama güzel bir konusu vardı, okurken sıkılmadığım kitaplardan...
Samimi anlatım, güzel hikayeler var. Ancak yoğunluk sebebiyle uzun sürede okuduğumdan ve bir yakınım için özet çıkarmam gerektiğinden zorlandım biraz. bir kaç gün daha ayırmış olsaydım çok daha iyi olacaktı.
Tarık Buğra' nın 477 sayfalık, cepheden sonra kurtuluş savaşının destanını yazan ve cumhuriyet edebiyatı döneminde not tutlan bir romanıdır.
1.dünya savaşından sonra cephede sağ kolunu kaybeden çolak Salih kitabımızın baş kahramanlarındadır. Uzun yalnızlık, kimsesizlik, Akşehirden gelen sessizlik sonrası, kurtuluş savaşının görünümünden sıkça bahsetmektedir. Mehmet Reşit Efendi' nin başka birlikleri savunup milli mücadeleyi hiçe sayması konu edinen en hassas noktadır. Cepheden cepheye askerler yitiren, yarım yamalak beden taşıyıp kendini eksik hisseden insanlardan ibaret bir hayattan söz etmektedir. Çolak Salih' in kolunu kaybederek ikinci göreve verilmesi kendini daha iyi hissetmesine sebep olmuştur. Salih' in bulduğu Mehmet Reşit Efendi ile uzun soluklu konuşması fikir değiştirip Anadolu birliklerini savunmasına neden olmuştur. Mehmet Reşit Efendi' nin " İstanbul' lu hoca" ünvanından sonra "Küçük Ağa" ünvanını alması tanınmasına bir kez daha sebep olmuştur. Salih ve Mehmet Reşit Efendi' nin konuşmasından sonra kurtuluş savaşından büyük zaferle yazılan bir destan olmuştur. Kurtuluş savşının kazanılmasında büyük desteği olan küçük ağa artık anadolu topraklarına hizmet etmektedir.
Dikkatinizi çeker mi bilemem ama herkese tavsiye ettiğim bir romandır.
Cumhuriyet Tarihine ilgisi olan biri için güzel lakin sevmeyen birinin okuyabilecegini sanmıyorum . Arapça farsça kelimeler okuru boğabilir . Onun dışında konunun akışı fena sayılmaz .