Nazan Bekiroğlu'nu bilmiyorsanız en başta yorucu olur sonra o yorucu lezzeti damağınızda bırakır...
Adem'di bu, ademoğulları bir parça ekmek uğruna onca cefa çekecek, bir parça ekmekle avunacaklardı.
Adem, Havva ile yüz yüze geldi.
Dünya, nihayet "cennet gibi" değil, ilk kez cennetti.
Ey Alemlerin Rabbi, Ey benim Rabbim,
İster sürgün et. İster kov, ister gönder bahçenden. Ama beni Senden gönderme
Bir hikaye bu kadar güzel anlatabilirdi. Tekrar tekrar sayfalarını karıştırdığım,okuduğum nadir kitaplardan.. Herkes mutlaka okumalı.Gerek dili,gerek anlatım tarzı... harika!
Kitabı okurken bazen Elif Şafak'ın özellikle 'Aşk' kitabındaki anlatımına benzettiğim yerler vardı fakat etkileyici bir kitaptı hz.adem ile havva'ya aralarındaki aşka hiç bakmadığım taraftan baktırdı.
Tasvirleri oldukça başarılıydı. Havva'yı anlatışı, yasak meyveye gitme, dünyayı görünce cennetle olan kıyas ve dünya betimlemesi etkileyiciydi. Dili de ve sade, okunması kolay. Alıntılarımdan biri:
"Unutma, diye başladı:
Her şey senin için yaratıldı ama dikkat et sen her şey değilsin.
Dünya boyun eğicidir ama sen zalim efendi değilsin.
Yeterli sayıyorsun kendini kendine. Oysa hiç yeterli değilsin. Muhtaçsın, ihtiyaçsız değilsin.
Her şey senin emrinde doğru, ama amirliğe kalkışma.
Bil ki kalıcı değil geçicisin, sahip değil misafirsin. Sabit değil igretisin.
Her ne var ki sende, ödünçtür, senin sanma.
Şımarma."
Bi insan emek vermiş yazmış çok seveni de var ama yok yani,şiştim . Şimdi düzelir bak konuya girer diye diye devrik cümleler ile kitap bitti.
La'dan sonra yazarın diğer kitaplarına hep ön yargılı yaklaştım.. Anlatımını başarısız buldum.
Konu çok güzel olsa da sürekli şiir havasında gitmesi beni çok zorladı okurken. Atlayarak tamamladım diyebilirim.
Nazan Bekiroglu cok guzel yaziyor gercekten... Once "Nar Agaci"ni okumustum, "La" uzun zamandir bekliyordu okunmayi ve cok hosuma gitti.
La, sonsuzluk hecesi ... Cennetin yaradilisi, Adem ile Havva"nin sonsuz aski.... veeeee yasak elmaya duyulan merak.... sonra, dunyada Adem ile Havva... Kabil ile Habil.... Kelimeler Kitabinin ilk iki kelimesinin olusma sureci: Iyi ve Kotu !
Siirsel ve mistik bir anlatimla, insani, yaradilisimizi ve Yaradani farkli bir acidan cok buyuk bir keyifle okudum
Çok sevdiğim bir kitap oldu Lâ üslubu mükemmeldi. Tüm İslam Aleminin bildiği o insanlığın başlama hikayesinin harika bir anlatısı kesinlikle öneririm.
Okuduğum ilk Nazan Bekiroğlu kitabı. Manevi aşkı anlatan, böyle tasavvufi dil kullanan yazarlara ön yargılıyımdır ben. "Bu Mesnevi yazıyormuşçasına girilen tavırlar ne allahaşkına?" diyordum. Ama Nazan Bekiroğlu hep böyleymiş, dili gerçekten büyülüymüş. Şöyle yazayım da prim yapayım diyenlerden değilmiş. Benim gibi düşünenleriniz varsa ve Nazan Bekiroğlu'yla daha tanışmamışsanız yazarın ilk kitabından başlamak daha doğru bir tercih olabilir. Kitabı çok değil ama yazarı sevdim ben. En azından birkaç kitabını daha okumaya karar verdim.Şunu da söylemeden geçmemem gerek ki: Okurken çok daha negatif düşüncelerle dolu olduğum kitabı bitirdiğimde, insanlığın hikayesinin Adem, Havva, Habil ve Kabil üzerinden anlatılışından epey etkilendiğimi farkettim. Kitaba başlamadan şu an bunu okuyorsanız da bu kitabı ön yargısız, çok şey beklemeden, masal dinliyormuşçasına okuyun. Fantastik boyutunu göz ardı etmeyin. O zaman daha çok seveceğinizi söyleyebilirim.
"Lakin oruçlu olduğunu unutup suya kanmak gibi değil, kanatları olmadığını unutup da kendini uçuruma bırakmak gibi bir unutmaktı bu."
|Nazan Bekiroğlu / La-Sonsuzluk Hecesi