Madam Bovary

Anna Karenina'nın fransız versiyonu gibi)

Önemsemek!

bir kadın ve hayat öyküsünü anlatıyor.

realist roman türünün klasiğidir. lise döneminde okumuş ve beğenmiştim.

Madam Bovary yaralı bir kalp, doyumsuz bir kadın, hiçbir zaman mutlu olamayan acilariyla kendini ölüme mahkum eden aptal ama cesur bir kadin Madam Bovary Gustave Flaubert'in muazzam gerçekçi dilinden bir şaheser.

Okuduğum klasiklerden en sıkıcı fakat kadının ruhunu en iyi yansıtan kitaptı. Uzun ve bir kadının iç dünyasına yer veren bir eser. Fakat bitirene kadar canım çıktı diyebilirim...

Normalde klasikleri okurken sıkılırdım ama bu kitap hiç sıkmadı, güzeldi. Emma'nın bazı duygularında kendimi buldum belki de o yüzden sıkılmadım. Tavsiye ederim.

Biraz ağır bir romandır ama klasik okumayı sevenler eminim buna bayılacaklar.

sürükleyici bi anlatımı yok okumakla okumamak arasında gidip geldim

başlarda sıksa da sonraları heyecanlandırıyor insanı

Kadın her zaman kadındır kitap yazılalı kaç yıl geçmiş ama Emma nın hezeyanları hala güncel.

Batı edebiyatının en önemli klasiklerindendir. Flaubert‘in şaheseridir. Eser, romantik, hayalci ve mantıktan çok duyguları ile hareket eden bir kadının başından geçenleri ele alır. Bu bakımdan, Romantizme bir tepki özelliği de taşı­maktadır. Gustave Flaubert‘ın Madam Bovary adlı romanı, tasvirleri ve realist gözlemleri, kur­gulanış tekniğiyle batı edebiyatının en güzel şaheserlerinden biridir.

Yer yer çok fazla betimleme olsa da işlenişi güzeldi ..

bır turlu bıtmek bılmemişti

Klasik.

Günümüz için pek şaşırtıcı olmayan konusuyla klasik olduğu için mutlaka okunması gereken bir roman.

Tırt gibi

Akıcı bir romandır. Akıcılığı için okunur.

Beklentilerimi karşılamadı

Yıllar yıllar öncesinde yazılmış olmasına rağmen bugün birçok örneği yaşanan bir hikaye.

zaman zaman öyle durgunlaşıyor ki insanın sayfaları atlayası geliyor

sadece ders vermek amacıyla yazılmış bir kitap. ama güzeldi

detay ve titiz çalışma olmuş ama insan okurkne yoruluyor, öyle hızlı okuyayımda bitsin dediğiniz bir kitap değil. sizi yoruyor. dünya klasiği olduğu için okumaya devam ettim. ama yine de kitabı okumuş olmaktan memnunum.

her elime aldığımda yarılayamadım bile sanırım reailst klasikler bana göre değil,çok kere denedim ama bitmiyor bu kitap ve bu kitaplığımda durdukça gözüme batıyor

Bitirmek için cok ugrastım ,açıkcası sıkıldım olaylar cok çabuk gelişiyor anlatımı sevmedim.

Eğer sağlıklı bir toplumda bireylerin yaşamsal varlıkları bir değerse ,yaşamın yok olması , buna seyirci kalınması da bir o kadar yıkımdır ,diniyor ...HARİKA

Romantik hayaller peşinde koşan, doyumsuz tutkular arasında kaybolan, bunların gerçekleşebilmesi için en kutsal şeylerini bile feda eden sonunda bu tutkular uğruna hayatını da feda eden bir kadının romanı.

Yazar 'Madam Bovary' kitabında kadın ruhunun acılarını, doyumsuz hayallerini, sevgiye şehvete olan açlığını çok güçlü bir şekilde anlatırken bir kadının bunlar için neleri feda edebileceğini ve trajik bir akıbeti hikaye etmiştir. Okumaya değer bir kitap.

Kitabı sıkıcı bulanların Geoffrey Wall'ın bu kitap için yazdığı çözümlemeyi okumasını tavsiye ederim. Flaubert, çok ince ve detaylı çalışarak yazmış romanı. Kendi hayatını okuduğumuzda yaşadığı bazı olayların kitaptaki olaylarla çakıştığını da görmekteyiz. Çok başarılı bir roman ve bana göre akıcı bir kitap..

Sayfaları atlaya atlaya okuduğum ilk klasik kitabım. Atlamama rağmen de konuya hakim olabildiğim bir kitap oldu Madam Bovary. Yarım bırakmaktan iyidir, kendimi tebrik ediyorum :)

oohh ohh, tasvir, tasvir, ne tasvirler ama...
Evet, evet bir klasik (benim klasiğim değil)... ama sıkılmadan okurum diyenlere anca tavsiye ediler; kitabın dili biraz ağır geldi -biraz diyelim de ayıp olmasın- çok fazla tasvir var. Bu tasvirler bir yerden sonra sıkıyor insanı. O cümleler, betimlemeler o kadar uzuyor ki konudan kopuyor insan bazen, herkesin harcı olacak bir kitap değil gibi geliyor bana. Kitaptaki betimlemeler bazen öyle ayrıntılı ve abartılı ki resmen insanı boğuyor. Bir örnek: burada sadece bir Kutudan bahsediliyor "içi sarı ve siyah damarlarla süslü menekşe renginde makbul pelesenk ağacı üzerine işlenmiş olan bu zarif kutu, yabancı gözlerden saklanmış,saatlerce ona emek verilmiş,çalışan bir kadının düşünceli başı onun üstüne eğilmiş, ipek bukleleri onun üstünde salkımlanmıştır. Kanavicenin örgüleri ve ilmikleri arasına derinden gelen sevdalı nefesler süzülmüş, hergün onun üzerindeki iğne ya bir hatırayı yada bir umudu çivilemiş ve birbirine karışan bütün bu ipek teller aynı sevdanın sesiz bir devamı olmuştur." Kitabın ilk bölümü çok durağan öyleki nerdeyse okumayı bırakacaktım ama ikinci yarısı daha sürükleyici geldi bana.

Kitabı bitirdiğinizde, -zamanla- aklınızda kalacakları hesaplasanız en fazla 20 sayfalık bir bilgiden ibaret olacaktır.

Halid Ziya Uşaklıgil Aşk-ı Memnu'da Bihter'i tasarlarken Madam Bovary'den esinlendiğini duydum sanki bir yerden. Ama doğru da olmayabilir...