Kesinlikle çok beğendiğim bir eser oldu benim adıma Puslu Kıtalar Atlası. İçerdiği çeşit çeşit karakter, Osmanlı Dönemini başarıyla yansıtan anlatımı ve betimlemeleri, başta karışık görünse de okurken hayli keyif veren dili sayesinde tadı damağımda kaldı. Her yeni bölümü bir hayli geriden başlatıp bir karakteri bize uzun uzun tanıtmasını sevdim. Sonlara doğru tüm bu hikayelerin birbirine bağlanması ise ayrı bir enfesti.
Anlattığı macera kadar içerdiği ince esprileri de çok sevdim. Takip etmeleri gereken adamı 'gözden kaçıran' kör dilenciler, bir muhasebeciye hesap hatası yaptığı için çıkışan bir başka kör dilenciye çok güldüm. Ama en çok da uçurumdan atılan devasa mermer zarların bile sebayü dü (3-2) gelmesine güldüm. Aralarda İhsan Oktay Anar'ın kendisini görmek de bayağı hoştu doğrusu.
Kitabın sonuysa tam beklediğim gibi bitti ama buna üzüldüğümü söyleyemem. Bence olması gereken de buydu. Velhasılkelam gözlerimi üstadın sonraki kitaplarına dikmiş durumdayım.
Harika bir kitap olduğunu söylemem gerekiyor. Müthiş bir kurgu, müthiş bir hikaye... Zevkle okudum. Yazarın diğer kitaplarını da çok merak ediyorum. Herkese tavsiye ederim...
Kitap ve yazar hakkinda okudugum tum olumlu yorumlari dogrulayan,turkceyi sevdiren harika cumleler ve kurgusu ile kısa sürede bitirdiğim etkileyici bir eserdi.
şu zamana kadar okumayan kaldıysa kesinlikle okusun. özellikle İOA'nın türk fantastik yazınına neler kattığını görmek için ve dilimizi, muhtemelen, yabancı dilde anlaşılamayacak kadar güzel, tüm incelikleriyle kullandığı için okuyun.
Puslu Kıtalar Atlası....
bende yeri özeldir, okuduğumda bendeki karmaşıklığa eşdeğer olan puslu bir kitaptı...
İnsan kendisi, çevresi, hayalleri hakkında hiç bu kadar düşünmeye sevkedilmemiştir herhalde daha önce. Kitap bitince rüya mı gerçek mi anlamak zor oluyor...
Fantastik bir öge içermemesine ragmen büyülü bir Istanbul portresi çizen, ana karekterin etrafinda dönen birçok masal barindiran harika bir kitap.
Muazzam. Sayfalar içindeki atmosfer sizi her şeyden koparıp gidecek kadar güçlü. Kurgusundaki dallanma yüzyılları devirmiş bir ağacınkiyle boy ölçüşebilecek denli fazla olmasına rağmen gövdesi de bir o kadar sağlam ve hepsini bir arada tutuyor. Bir eser içinde onlarca farklı kitap yazılmış adeta. Tüm bunların ardında saklanan düşünceler de cabası.
Kendine has tarzıyla ağzım açık okuduğum kitabı bitmesin diye kapattım zaman zaman. Tek kelimeyle mükemmel.
Bu kitapta da yeniçeriler, martalozlar, deliler, serdengeçtiler, sipahiler, çorbacılar, odabaşları, vekilharçlar, bayraktarlar, başeskiler, karakullukçular, zağarcıbaşı, saksoncubaşı, tüfekçi, zemberekçi, dilenci..
Eski Osmanlı yaşantısından ne ararsan var.
Mistik havasını da unutmayalım..
insanı şaşırtan ve hayran bırakan bir hayal gücüyle yazılmış harika bir roman.
İçine rivayetler serpiştirilmiş, zamansız bir geçmiş zaman masalı... Beni pek saran bir tür ve dil değil ama, farklıydı, okumaktan memnunum.
Okumadan önce kitaba dair duyduğum genellikle dilinin ağır olduğuydu. okuyanların kimisi çok beğenmiş, kimisi ise ağır geldiğinden yarım bırakmış. Bense kitabın dilini ağır bulmadım, en azından anlaşılamayacak kadar. Okuması oldukça keyifli. Olayların içinde hissediyorsun kendini. Ama sonuna geldiğimde aklımda soru işaretleri ve ünlemlerle kaldım. Benim ki de rüya değil de bir yanlış anlama mıydı yoksa?
İlk cümlesi en muhteşem kitaptır sanırım.Artık bırakamazsınız .Sanki o devirde yazılmış da biz bugün buluvermişiz gibi..Öyle de güzel ..İhsan Oktay Anar'ın tüm kitapları bana bu duyguyu verir ve itinayla severim kendisini..
oldukça etkileyici bir kitap, yer yer fantastik izler görülmekte fakat bu kitapta rüyaların yaşanmışlığını ve gerçeklerin kurgusallığını görebilirsiniz. kaliteli kurgusu ve yazarın zengin anlatımıyla sizi kendine çekmeyi başarıyor. efsunlu bir macera...
Bir insanın rüyaları üzerinden dünyaya bakış açısını anlatır.. karakterlerin akıcılığı ve bağlantıları hiç zorlanmadan ardı ardına akar.
Gerçekten çok iyi,Türk bir yazarın böyle bir kurguyla bunca güzel şeyi yazması gurur verici.Daha çok detay ve fikir için : http://www.puslukita.com/puslu-kitalar-atlasi/
Severek okuduğum sürekleyici hikayelere sahip güzel bir eser. İçinde barındırdığı tarihi unsurlar ayrıca ilgimi çekti,ufuk açan güzel bir romandı benim için. Bir de: Ah be Alibaz, ah be güzel çocuk...
İhsan Oktay Anar kitaplarını daha önce okumamış olanlar bir sürü hikayenin içerisinde kaybolabilirler..
Kimilerinin hoşuna gitmeyen bu tarz yazımda masalsı hikayelerin kitabının sonunu getirişini görmek gerçekten keyifli oluyor.
okuduğum en "tuhaf" kitap.. Tuhaf kelimesi aslına bakarsanız bir iltifat. Zira her sayfa ayrı bir hayat her sayfa ayrı bir macera.. Üstelik karakterler arası bağlantı o kadar iyi kurulmuş ki ne desem bilemedim :) Kısacası sürükleyici bir maceralar zinciri üstelik yormuyor, sıkmıyor..
Fantastik ve felsefenin bi araya geldiği düş içinde bir düş olmus puslu kıtalar atlası.. yazar hayal gücünün nasıl korkusuzca içinden geldiği gibi kağıda dökülebileceğini göstermiş. mantık sınırlarını çoktan aşan kurgusu ile masalsı anlatımın buluşması hayal dünyasının derinliklerine sürüklüyor okuyucuları. kitaptan bir karakterle başlanılan yolculuk bir anda yazarda bitiveriyor. üstelik bu yolculuk varolusun felsefi bakıs acısıyla ansızın oluveriyor. genel olarak cok begenerek okudum romanı. sadece ne kadar kurgusal olursa olsun kültürün bazı noktalarda ihmal edildigini düşündüm ve puanı ondan kırdım biraz. ama yazarın diger kitaplarını okuma listeme ekledim. farklı bir tarzda masalsı bir anlatımla hayal dünyasında yolculuk yapmak istiyorsanız dogru adrestesiniz..
.. ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir, çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim. Kendi payıma ben, dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olamadığımın göstergesi olabilir.
Yazarın okuduğum ilk kitabı Suskunlar idi. Çok hoşuma gitmişti ve hemen diğer bütün kitaplarını sipariş ettim. Bunu okuduktan sonra da pişman olmadığıma sevindim. İhsan Oktay Anar'ın basılan ilk kitabı. Felsefeci olması edebiyat dünyasına farklı bir tarz getirmesini sağlamış. Enfes bir anlatımı var. Ancak dili biraz ağır. Sakin kafayla okumak gerekiyor. Soluksuz takip edeceğim yazarlardan. Israrla tavsiye.
yazarin ilk okudugum kitabi.. ve tarih konusunda sikmadan yormadan masalsi bir dille gece saat kaca kadar heyecanla okudum. Buyuk ustad imis. Cok ama cok guzeldi.
Aslında biraz uzun bir şeyler yazmak istiyordum bu kitapla ilgili ama şöyle neler denmiş diye bir bakarken eksisözlükte kitap üzerine müthiş bir değerlendirmeye rastladım ve keyifle okudum. O linki verdim yazının sonunda isteyen girip bolca da spoiler içeren o incelemeyi bir okusun.
Çok iyi bir kitap. Bir kere karşınızda felsefeci bir yazar olduğunu unutmayın. Bu yüzden okurken pürdikkat okumanız gerekiyor. Evet, harika kurgulanmış sürükleyici bir hikaye var karşınızda ama yine de kendinizi hikayeye kaptırıp es geçmeyin bazı detayları, cümleleri. Bunu söylüyorum ama eminim ki sayısız detayı atlamışımdır okurken.
Kitabın kurgusu harika, karakterleri enteresan, üslubu bambaşka ama çok keyifli, mekan ise zaten İstanbul olduğundan fazlasıyla ilgi çekici. Her yönüyle dört dörtlük bir kitap. Tüm bunların üzerine bir de bu kitabın, yazarın ilk romanı olması eklenince artık kitabı övecek cümleleri yazmayı mecalim kalmıyor haliyle. Üzerinde ne kadar çalıştı bilemem ama kesinlikle büyük bir emek sonucu yazıldığına eminim. Kurgusuyla, üslubuyla, felsefik yanıyla edebiyat tarihimizin en başka kitaplarından biri kesinlikle. Tek bir eksisi var bence; bu kitap başka dile çevrilemez, çevrilse de bu tadı asla vermez :)
neden 5 değil de 4 yıldız verdiğime gelince; ben kitapta henüz anlamadığım pek çok yer olduğunu düşünüyorum. Onları anlamadan 5 vermek istemedim.
https://eksisozluk.com/entry/970193