aynı dönemde yaşamış nizamulmülk hayyam ve hasan sabbah ı yakından tanıma şansı bulacaksınız
bejamin Ömere geçtiği kısım çok gereksizdi bence. o kısım olmasa daha iyi olurdu.
bu kitabıyla tanıştığım yazar.yazarı daha çok ortadoğu söylenceleri ve efsanelerini roman kurgusuyla kronolojik ve yaftalamadan yaptığı objektif değerlendirmeleriyle tanırım.onsuz edemem diyemesem de her kitabını okuduğum bir yazar.
O dönemi ve karakterleri gayet iyi yansıttığını düşünüyorum. Diğer önemli kişileri geçtim de, Ömer Hayyam diye bir gerçek var kitabın içinde. Kitabı okuduktan sonra mutlaka Ömer Hayyam, Hasan Sabbah gibi kişilerle ilgili bir araştırmaya girişin derim.
Tek kelimeyle şahane. Amin Moulouf amca çok iyi yazmış. Ömer Hayyam'ın hayatından güzel bir kesit, üstüne İran'daki detaylar. Çok hoşuma gitti.
Semerkantın eski zamanlardaki zenginliğini, görkemini anlatan bu kitap okurken izleyiciyi o zamanın semerkantına götürüyor.
Ömer Hayyam ı anlatırken sıkılmadan okuyorum ne zaman ileriye sardı ikinci hikayeye geçti o zaman benim için zulüm oldu bu kitap açıkcası çok sıkıldım okurken.
kitabın ilk kısımları yani Ömer Hayyam ve selçuklular kısmı daha güzel anlatılırken son kısımlarda siyasi bir anlatıma geçilmiş. Son sayfaları okurken bunaldığımı itiraf etmeliyim. Yine de okunması gereken bir kitap.
Hayyam'ı bildim bileli çok samimi bulmuşumdur ve Maalouf'un sayesinde sevgim daha da artmıştır.
Kitabın başlarındaki Ömer Hayyam'ın hayatı,Hasan Sabbah ile Nizamülk çekişmesi gerçekten çok heyecanlıydı.Ama daha sonra Hayyam'ın kayıp kitabını arayış bölümleri ve İran'ın demokratikleşme süreci ve bağımsızlık süreci bölümleri çok sıkıcı geçti.Sonlarını kitabı bitirebilmek için okudum.Ömer Hayyam,Selçuklular,Hasan Sabbah ve Haşhaşinler hatrına 8 veriyorum.
Wladimir BARTOL'un Alamut Kalesinden sonra tekrar Hasan Sabbah, Nizamülmülk ve Ömer Hayyam ile karşılaşmak güzeldi.Yüzüncü Ad ve Semerkant'ı peşi sıra okudum ve Maalouf'un kaleminin ne kadar kuvvetli olduğuna kanaat getirdim diyebilirim.Sade ve farklı kurgusuyla akıcı bir kitap.
Kitabı iki bölümde incelersek 1. bölüm Ömer Hayyam,Hasan Sabbah, Nizamülmülk üçgeninde geçen güç dengelerini konu alıyor.2. bölüm ise daha çok İran Devrimi ile alakalı.İran Meşrutiyet Dönemini ve dış devletlerin İran üzerindeki baskısını güzel anlatmış.
Yazar gerçekten Semerkant'ta sağlam bir konuyu çok güzel kurgulamış.Okunması gereken kitaplardan diyebilirim.
Amin Maalouf yine derinlere inip güzel şeyler çıkarmış bizim için.Genel olarak beğendiğimi söyleyebilirim.Şu var;kitap dört bölümden oluşuyor ve bu bölümler arası geçişler beni biraz koparmıştı kitaptan. Bir Hayyam hayranıysanız zaten okuduğunuz bir kitaptır bu fakat Hayyam'ı tanımak için okuyacaksanız bence yanlış adrestesiniz.Bence ilk önce bu kitap yerine rubailerini okumalısınız. Amin Maalouf'un bu kitabının baş karakterinin de son derece takıntılı biri olması caiz değil:D
Elinizden kesinlikle bırakamayacağınız bir kitap. Akabinde hemen Ömer Hayyam ile ilgili yazılmış kitapları, rubaileri almak isteyeceksiniz. Keşke daha önce okusaydım denecek kitaplardan. Lakin Ömer Hayyam o kadar güzel geldi ki romanda o gittikten sonra onu özledim, hep o anlatılsın istedim.
Kitap yüzyılları biraraya toplamış ve sıkılmadan bu yüzyıllar arasında yaşananları okuyorsunuz herşey çok güzel ancak sadece kitabın sonuna geldiğimde acaba kitabın sayfaları eksik olabilir mi diye kontrol etmeme neden oldu..
sanırım çok şey beklediğim için hayal kırıklığına uğradım ama yinede güzeldi okunmasını tavsiye ederim
Nİzam hayyam ve sabbah arasındaki ilişkilerin kitap da anlatıldığı gibi olmadığı apaçık ortada çünkü bu nizam hayyam ve sabbah hakkında bu kadar kesin bilgiye sahip değil tarih. Nizamülmülk Ömer Hayyam Hasan Sabbah'ın gerek gerçeğe yakın gerek kurmaca ürünü olduğunu anladığınız güzel bir roman olmuş. Ancak yazar günümüzün yakın tarihinde oluşturduğu karakter hayyamın yazmasını ararken başına gelenleri anlatırken sıkılabilirsiniz.
İkinci hikayeye geçtiği kısımda bıraktım. Öğretici bir kitap, özellikle Ömer Hayyam, Hasan Sabbah ve rubaiyatın yazıldığı dönem çok güzel anlatılmış...