İnanamayacağım kadar güzeldi, açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Felsefe, psikoloji, ütopya, eleştiri, toplumsal tabular, ahlaki değerler vb. Peyami Safa neymiş meğer, ben bu kitabı tekrar okurum.
Peyami Safa'nın en güzel eserlerinden birisi çok etkileyici karakterlere sahip ve sürükleyici.
Karakterler çok zengin, hele Samim karakteri büyüleyici. Aynı fikirleri paylaşmasak; düşünce sistemi çok sağlam.
Çok kaliteli ancak gereğinden fazla uzun bir psikolojik roman. Bazı yerleri takip etmekte (anlamakta) zorlansam da okumaya değer. Bilinç, Altbilinç ve Üstbilinç arasındaki ilişki anlatılmaya çalışılmış. Arada bir ütopik alıntılar yapılması da cabası :)
Evet, doğru iki günde okudum...Samim karakteri çok güçlü, inanılmaz derin iç gözlemlemeleri psikolijiye ilgi duymayanları bayabilir...Simeranya ne muhteşem hayal...Ve Meral, elinde Samim gibi biri olmasına karşın değerlendirememesi üzücü sona götürdü onu...dışarıdan birisi bir yere kadar yardımcı olabilir esas olan kişinin kendi kendiyle barışıklığı...
Peyami Safa'nın muhtesem otesi romani...
Safa'nın hemen her kitabinda ustalikla gerceklestirdigi ruhsal tahlillerinin zirve yaptigi romanidir. aslinda okudugunuzda adeta asik olacaginiz "Samim" karakteriyle ve anlattigi simeranya hayaliyle buyuleyici bir etki yaratmasinin yani sira Safa'nın utopya tarzinda bir eser yazabileceginin de en buyuk gostergesi gibi.
Bu kitap bana yalnızlığın bambaşka bir boyutunu daha öğretti, çift benlik arasında kalışın, yani hepimizin aslında sürekli yaşadığı bir döngünün en güzel söze dökülüş biçimi ancak böyle olabilirdi.
olayların düğüm noktaları her çözümlendiğinde farklı bir düğüme yol açan her daim şüphe duygusunu hissettiğiniz bir kurgusu var kitabın. psikolojik tahliller güzel ve yerinde. edebi değeri de yüksek altını çizeceğiniz birçok cümle var.
Proust esintileri hissedeceksiniz ve bunu sezenler için hoş bir sürpriz var kitapta :)
peyami safa'dan okuduğum dördüncü kitap. dokuzuncu hariciye koğuşu'nun, sözde kızlar'ın, fatih-harbiye'nin kalitesini bulamadım açıkçası. yine de çok etkileyiciydi.
Matmazel Noraliya'dan hemen sonra okuduğum Peyami Safa kitabıdır. Samim'e hayran olmamak mümkün değildir gerçekten. Psikolojik yönden de ağır basan bu kitabın "sizde yanık kokusu alıyor musunuz?" kısmını hatırladığımda tüylerimin diken diken olmasına engel olamıyorum maalesef. Ne kadar da doğru ; "Simeranya"
İnsan yalnız doğar ,yalnız yaşar ve yalnız ölür...
-İçimizdeki sıkıntıları paylaşmadıkça , içimize attıkça olan yine bize olur ..
Ve asıl yalnızlık bizim kendimize olan yalnızlığımızdır ....
Feriha'nın günlüğündeki son cümle ;
-Biz , hepimiz sadece kendimizi düşündüğümüz için yalnızız ve yalnız kalacağız..
Hep görünüşe bakarlar. Karının vizonu var, Packard'ı var, göğsü Cumhuriyet Bayramı'nda Taksim Meydanı gibi elmaslarla donanmış. Bizim valideyi söylemiyorum, herhangi bir kadın, evet, gördüler mi onu öyle, bahtiyar zanneder enayiler. Ayol, bütün o donanma, şatafat, karının kan ağlayan içini gizlemek için. Yoksa hakikaten bahtiyar insanın bahtiyar görünmek için o kadar gürültü patırtıya ne ihtiyacı var?
( Peyami Safa / Yalnızız syf:267 )
Psikolojik bir açılım bu roman. İnsan tasvirleri müthiş. yaşantımızdaki tanışıklarımız burada. Peyami SAFA nın klasiğidir.