Nazım Hikmet'in hayatından bir kesite şahit olabileceğiniz, ince ince işlenmiş, etkileyici bir roman.
Nazım Hikmet şairliğiyle ön plana çıkmış olsa da bu roman onun ne kadar güçlü bir romancı da olabileceğini gözler önüne seriyor.
Kitabı daha yeni bitirdim. Etkilenmemek mümkün değil. Nazım Hikmet çok iyi bir şair olmasının yanında yazarlığını da konuşturmuş.
Usta şairin roman kurgusu, karakterlerin derinliği, betimlemeleri çok etkileyiciydi. Zaman atlamaları gitgeller sonlara doğru hızlanması da romana ayrı heyecan katmış. Ama en etkileyici kısmı otobiyografik öğeler taşıması. Dönem kitaplarını seven herkese kesinlikle tavsiye ederim.
Üst üste 2 defa okuduğum sırada bekleyen kitaplara ihanet ediyormuş gibi hissetmesem 3. defada okumaya niyetli olduğum kitap. Nazım Hikmet'in romanı dahi şiir tadında aşkı işkenceyi hüznü özlemi gurbeti cümle içinde bu kadar güzel kullanan ömrümün vazgeçilmez yazarı Nazım Hikmet'i okuyun okutun hediye edin
Nazim Hikmet'in okudugum ilk romani. Cogu okuyucunun varligindan habersiz oldugu ya da yine bir siir kitabi sandığı eseri. Daha önce Nazim Hikmet'in hayatina dair Hifzi Topuz'un belgesel roman türünde yazdığı Hava Kurşun Gibi Agir kitabından sonra yazarin kendi hayatına dair kesitleri sunduğu, kurgusal ogelerle desteklediği bir baska eseri okumus oldum. Tabiki bu kez yazan kendisi olunca daha samimi oldu, daha anlamli oldu. Nazim Hikmet kitabinda kendisini Ahmet ve Ismail karakterleri uzerinden anlatmış. Yasadiklarini okuyucuya sunmus. Yasadigi dönemde cereyan eden, Osmanlı nin son donemleri, Kurtulus Savasi, siyasî krizler, Rus Ekim Devrimi, Suphilerin olayi gibi bircok hadiseyi bizlere okutturmus. Kitap donemin siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel, askeri atmosferini yansitmasi acisindan da yine oldukca guzel bir kaynak olmus. ✅
Geneline bakinca yazarin sairane kimliginden de esintiler sunan bir yapi oldugu göze carpiyor. Bu siirsel anlatimin bence okumayi daha ahenklestirdigi ve zevkli kıldığı aşikar. 👀
Ahmet'in yasadiklari ve 42 gunluk kuduz nobeti uzerinden anlattiklari , Ismail'in yaşadıkları Nazim Hikmet'in yaşamına dair enstantaneler sunuyor. Basta birincil anlatimla baslayip ucuncu anlatima gecilmesi ve bu sekilde anlatış şeklinin değişmesi bence daha iyi ve ilgi cekici kilmis. Ve bunun yanısıra yine anlatim olarak zamansal gecislerin sık sık olmasi basta okumayi belki zorlu kilsa da kitap ilerleyince taslarin yerine oturduğunu gordukce alinan haz da paralel olarak artiyor. 👏 Bir bakiyorsun Istanbul, bir bakıyorsun Izmir , bir Bakıyorsun Rusya dönemleri...Farkli zamanlar,farkli mekanlar ama ayni insan. Sair kimligi ile taninan mavi gozlu dev icin nefis bir roman. Ayrica yine kitapta yer alan Çinli arkadaşı, Anuşka da Nazim'in hayatinda yer edinmis gercek kişiler. Zaten bu yönleriyle de kitabin bir otobiyografi oldugunu da görebiliyoruz. Tabiki tarihi ve siyasi unsurlarla bezenmis bir otobiyografik eser. 🧐
Halkimizin icinde bulunduğu zorlu durum, Nazim'in vatanseverliği de yine kitaptan aklimizda kalacak şeyler diyebilirim. Okumakta kesinlikle fayda var. 👍