hayır vereceğim fazla paraya değecek mi demek istemiştim yani sadeleştirilmiş halinde aşırı bir eksiklik hissedip hissetmediğinizi merak ettim,ona göre kararımı vericektim :)ama zaten ithakinin almaya karar verdim d&r ın sitesinde uygun buldum ,teşekkürler herkese ...
"Monte Kristo Kontu"nun ne kadar eski basımı olursa o kadar iyi ama ben sahaflarda çok aradım. Bu kitap sahalara gelir gelmez satılıyormuş. Çok eski basımı bulamadığım için İthaki Yayınlarının 1069 sayfalık basımını aldım. Tam metin diye yazıyor.
Kitabı pdf.'den, diğer e -format'lardan okuyacak adam hiç zahmet edip okumasın. Kitabın maddi olarak kendisi de bir macera içerir, hiç bir şeyin değilse bile yaşlı bir ağacın hikayesidir. İkinci el değilse bile kitapçıda ona yüzlerce el değer, ten değer, koku siner, göz bakar; hiç bir şey alamazsan bile o hikayeleri anlamaya çalışırsın. Üstelik o hikayeler ücretsizdir!
Ben antik batıdan okumuştum. Kitabın kendisi çok güzel olduğu için bir eksiklik pek fazla hissedilmiyor ama edebi değeri pek yoktu, o yüzden antik Batı'yı önermiyorum :D
Yayınevleri ve çevirmenler elbette önemli ama hangisini seçerseniz seçin 150 yıl öncenin fransızcası ile yazılmış bi eserşn günümüz türkçesine çevrilmiş halini okuyacağınızı unutmayın. hangisini okursanız okuyun beğeneceğinize eminim. ama bence bu yaptığımızın kutu meyve suyu içmekten pek de bir farkı yok. tadı lezzetli olabilir ama asla taze bir meyvenin yerini tutmaz ;) o yüzden bir ciltmiş iki ciltmiş fazla takılmamak gerek bana göre.
Ben de antik batı klasiklerinden okudum gayet güzeldi. Bence kitap biraz yavaş ilerliyor ama okumaya değer.
Bu siteden kitap okunmaz, yalnızca kitap isimlerini listeleyebilirsin.
ben böyle steyi napıyım direkt kitap okuyabilicem ücretsiz site varmı ?
resimdekini okudum bende.gayet iyi çok kısa değildi
Kısaca şöyle diyeyim; herhangi bir klasik eserin sırtına parmağını daya eğer kalınlığı 3 parmaktan azsa alma, oldu mu? Bunlar adı üzerinde "klasik", yazarı ona ömrünü veriyor, yansıtıyor; bütün yaşanmışlığını, fikirlerini koyuyor içine, herhalde bunu 200 sayfada yapmasını beklemezsin; sonuçta elindeki bir "Alacakaranlık" serisi romanı değil.
Faydası olursa inploid.com "Dünya klasiklerini kaç yaşında okudunuz?" sorusuna yazdığım cevabı buraya ekleyeyim:
"Mesela 2 ciltlik Robinson Crusoe'yu tek cildinin yarısı kadar inceliğe indirgenmiş halini, 2 ciltlik "Suç ve Ceza"nın tek cilde indirgenmiş halini veya bir parmak inceliğe getirilmiş Monte Cristo Kontu'nu okumayı da "klasikleri okumaktan" sayıyorsak hepimiz (en azından şimdi 40'lı yaşlarında olanlar) ilk okulda okumuşuzdur (şimdikilerin onu bile yaptığını sanmıyorum) ; ama zaten mesele klasikleri erken okumak değil veya hangi yaşta okuduğumuz olmamalıdır... Zira yukarıda anılan kitapların, 40 yaşına geldiği halde hala o kadar olduğunu sanan insanlar da var ülkemizde...
Dostoyevski'nin 70 yaşında ve bir ömür ve dünya birikimle yazdığı bir kitabını 15 yaşında okusak ne kadarını anlarız? Mesele budur...
Bence dünya klasikleri belli periodlarla, belli yaş aralıklarında tekrar tekrar okunmalıdır; zira kişinin birikimine, yaşamışlığına (yaşadığı acı-tatlı olaylara, trajedilere) göre her okunuşlarında farklı bir anlam kazanacaklar, farklı bakış açıları sağlayacaklardır. Birikimlerimiz, deneyimlerimiz arttıkça klasiklerden alacağımız haz da, bilgi de artacaktır... Ve her seferinde farklı şekillerde anlayacağızdır. . ."