Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. Aslolan iki şey vardır: güzel kızlarla aşk, ve New Orleansın ya da Duke Ellingtonun müziği, ikisi de aynı şey. Geri kalan yok olmalı, çünkü geri kalan çirkindir, ileride gelecek olan sayfalara tüm gücünü tamamen gerçek bir öyküden almıştır, çünkü başından sonuna kadar ben hayal ettim. Öykünün düz anlamıyla maddesel olarak ortaya çıkışı, temelde dolambaçlı ve ısıtılmış bir atmosferde bozulmalar ortaya koyarak gerçeğin, düzensiz kıvrılmış bir yüzey üstünde yansıtılmasıyla elde edilmiştir. Görüyorsunuz itiraf edilebilir bir yöntem, eğer bit yöntem varsa.
Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. ... tümünü göster
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edebiyatında yergi türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliğinin kişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar; kısa sürede önder bir takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık. George Orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. Romanda önder domuzun, düpedüz Stalin'i simgelediği açıkça görülecektir. Öbür kişiler bire bir belli olmasalar da, bir diktatörlük ortamında olabilecek kişilerdir. Romanın alt başlığı Bir Peri Masalıdır. Küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değildir; ama roman, bir masal anlatımıyla yazılmıştır.
******
Büyükler bazen, basit şeyleri anlaşılması zormuş, içinden çıkılmazmış gibi anlatabiliyor. Öyle karışık açıklamalar yapıyorlar ki, ne söylediklerini belki kendileri de anlamıyor. Mesela, neden birileri diğerlerini yönetmek ister? İyi giden şeyler, güzel şeyler neden bozulur? Nasıl olur da insanlar birbirlerine bu kadar haksızlık yapabilir?Bu sorulara verilen yalan yanlış cevapları bir yana bırakıp bir de George Orwellin Hayvan Çiftliğine bakalım. Bir çiftlik var ve bu çiftlikte hayvanlar sahiplerini kovup çiftliği ele geçiriyor. Kendi düzenlerini kuruyorlar. Sonra da öyle şeyler oluyor ki, okuyunca yaşadığımız dünyada olan bitenler bir anda açıklığa kavuşuyor. Evet: Hayvan Çiftliğinde yaşananlar, bu dünyada yaşananlara çok benziyor...
************
Aslında, bu kitap bir peri masalı olarak yazılmıştı... Orwell öyle diyordu eserine; büyükler için yazılmış bir masal... Eserde, hayvanları aç bırakan, öldüresiye çalıştıran, yavrularını mezbahaya satan zalim bir çiftçiye karşı hayvanların isyanı anlatılır. Hayvanlar ateşli bir idealizm ve coşkulu sloganlarla, adaletin ve eşitliğin hüküm sürdüğü bir cennet yaratmak için yola çıkarlar. Fakat, macera, büyük bir hüsranla neticelenir. Ve, Orwell, hayvanlar aleminde aktardığı bu öykü ile, aslında, Devrimin tanıdık yüzünü; liderlerin sahiplere, rejimin diktatörlüğe dönüşümünü resmeder... Hayvan Çiftliğindeki karakterler Rus Devriminden esinlenilerek resmedilir; domuz Napoleon tam bir Stalin portresidir. Fakat Hayvan Çiftliği sıradan bir Rus Devrimi hicvi değildir. Orwell'in mesajı çok daha derindir.
************
Beylik Çiftliği sahibi Mr. Jones, gece için kümesleri kilitledi, fakat o kadar içmişti ki, pencereleri kapamak aklına gelmedi. Fenerinden etrafa halkalı, titrek bir ışık yayılıyordu; yalpalayarak avluyu geçti, kapının arkasında çizmelerini tekmeleyip çıkardı, kilerdeki fıçıdan son bir bardak daha bira aldı ve Mrs. Jones'in çoktandır horlamakta olduğu yatağa doğru sendeledi.
******
İngiliz yazar George Orwell (1903-1950), ülkemizde daha çok Bindokuzyüzseksendört adlı kitabıyla tanınır. Hayvan Çiftliği onun çağdaş klasikler arasına girmiş ikinci ünlü yapıtıdır. 1940'lardaki reel sosyalizmin eleştirisi olan roman, dünya edeb... tümünü göster
“Yazılmış en iyi bilimkurgu romanı. İlk okuduğumda, yarattığı dünyayla kâbuslar görmeme sebep olmuştu.” -Margaret Atwood
“Öyle bir eser ki, hakkında ne söylesem eksik kalır.” -Neil Gaiman
Hugo En İyi Roman Ödülü
Prometheus Şeref Kürsüsü Ödülü
Ray Bradbury sadece bilimkurgunun değil fantastik edebiyatın ve korkunun da yirminci yüzyıldaki ustalarından biri. Bilimkurgunun “iyi edebiyat” da olabileceğini kanıtlayan belki de ilk yazar. Yayımlandığı anda klasikleşen, distopya edebiyatının dört temel kitabından biri olan Fahrenheit 451 ise bir yirminci yüzyıl başyapıtı.
Guy Montag bir itfaiyeciydi. Televizyonun hüküm sürdüğü bu dünyada kitaplar ise yok olmak üzereydi zira itfaiyeciler yangın söndürmek yerine ortalığı ateşe veriyordu. Montag’ın işi ise yasadışı olanların en tehlikelisini yakmaktı: Kitapları.
Montag yaptığı işi tek bir gün dahi sorgulamamıştı ve tüm gününü televizyonla kaplı odalarda geçiren eşi Mildred’la beraber yaşıyordu. Ancak yeni komşusu Clarisse’le tanışmasıyla tüm hayatı değişti. Kitapların değerini kavramaya başlayan Montag artık tüm bildiklerini sorgulayacaktı.
İnsanların uğruna canlarını feda etmeyi göze aldığı bu kitapların içinde ne vardı? Gerçeklerin farkına vardıktan sonra bu karanlık toplumda artık yaşanabilir miydi?
Fahrenheit 451, yeryüzünde tek bir kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday.
“Mutlu olmamız için gerekli her şeye sahibiz, ama mutlu değiliz. Bir şey eksik. Etrafa bakındım. Ortadan kaybolduğunu kesinlikle bildiğim tek şey, on-on iki yıldır yaktığım kitaplardı.”
“Yazılmış en iyi bilimkurgu romanı. İlk okuduğumda, yarattığı dünyayla kâbuslar görmeme sebep olmuştu.” -Margaret Atwood
“Öyle bir eser ki, hakkında ne söylesem eksik kalır.” -Neil Gaiman
Hugo En İyi Roman Ödülü
Prometheus Şeref Kürsüsü Ödül... tümünü göster
Bu roman ilk kez 1946da Vernon Sulivan takma adıyla yazıldı. Ve 1949da ahlaki değerlere hakaret ettiği gereçeksiyle yasaklandı. Nedeni, erotizmin aşırı gerçekçi bir biçimde betimlenmesiydi. 1940lı... yılların başında Amerikada yaşanan ırkçılık, şiddet ve hoşgörüsüzlükle dalgasını geçen Mezarlarınıza Tüküreceğim, döneminin ve 20. yüzyılın en ünlü ve çarpıcı romanlarından biridir.Boris Vian, pek çok yazardan beklenen duyuları ateşleyici bir üsluba sahip değildir. Vianın üslubu, romanlarında alçak sesle duyulabilen bir müziğin içinde gizlidir. Mezarlarınıza Tüküreceğim, bu müziğin seslendirildiği bir kara roman pastişidir...
Bu roman ilk kez 1946da Vernon Sulivan takma adıyla yazıldı. Ve 1949da ahlaki değerlere hakaret ettiği gereçeksiyle yasaklandı. Nedeni, erotizmin aşırı gerçekçi bir biçimde betimlenmesiydi. 1940lı... yılların başında Amerikada yaşanan ırkçılık, şidde... tümünü göster
Bir İngiliz Edebiyatı Profesörü olan J.R.R. Tolkien bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce dünyaya bir kitap hediye etti. Bu kitapla birlikte insanlar ilk defa hobbit denen ahaliyle karşılaşıyordu. Cücelerden bile kısa boylu, yemeye, içmeye ve eğlenmeye düşkün, iyi yürekli, mutlu ve kendi küçük köylerinde her tür maceradan uzak yaşayan bir ahaliydi hobbitler. Ta ki büyücü Gandalf onları ziyaret edene kadar. Hobbit, diğer hobbitlerden aslında hiç de farklı olmayan bir hobbitin, Bilbo Baggins'in fantastik maceralarından oluşuyor. Bilbo Baggins, büyücü Gandalf ve cücelerle birlikte, cücelerin hazinesini kötü ejderha Smaug'dan geri almak için aslında hiç de istemediği bir yolculuğa çıkar. Ama yine de hobbitin içinde henüz keşfedemediği maceracı bir yan vardır ve yolculuk ilerledikçe Bilbo Baggins kendi cesaretinin ve gücünün farkına varmaya başlar. Tolkienin aslında çocuklar için kaleme aldığı Hobbit, çok geçmeden yetişkinlerden, özellikle de 60'ların asi gençliğinden büyük ilgi gördü. Bunun üzerine Tolkien hobbitlerin, elflerin, cücelerin ve insanların goblinler, troller, kurtlar ve her tür kötü ve çarpık yaratıkla olan mücadelesini anlatmaya devam ederek Yüzüklerin Efendisi'ni yarattı. Bugün Hobbit'le birlikte Yüzüklerin Efendisi fantastik edebiyatın kült eserleri arasında yer alıyor.
Bir İngiliz Edebiyatı Profesörü olan J.R.R. Tolkien bundan yaklaşık yetmiş yıl kadar önce dünyaya bir kitap hediye etti. Bu kitapla birlikte insanlar ilk defa hobbit denen ahaliyle karşılaşıyordu. Cücelerden bile kısa boylu, yemeye, içmeye ve eğlenme... tümünü göster