Biri bana bu kitabın ne ile ilgili olduğunu sorarsa, ona dünyadaki her şeyle ilgili, diye cevap veririm. Gregory David Roberts, Bombay için tıpkı Lawrence Durrellın İskenderiye, Melvillein Büyük Okyanus, Thoreaunun Walden Gölü için yaptığını yapmış. Bombayı dünya edebiyatının sonsuza dek anılacak yerlerinden biri kılmış. -Pat ConroyAşk, kader ve yaptığımız seçimler hakkında bildiklerimi öğrenmem çok uzun sürdü, dünyanın pek çok yerini dolaşmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmiş halde işkence görürken kavradım. Eşsiz, kesinlikle çok cesur ve inanılmaz vahşi. Shantaram en zengin hayal güçlerini bile hazırlıksız yakalayacak. -ElleShantaram ilk cümlesiyle tavlıyor. Heyecan verici, dokunaklı ve korkutucu... Muhteşem bir roman. -Detroit Free PressÇok zekice... Canlı karakterlerle dolu. Ama Shantaramdaki en güçlü karakter şehrin ta kendisi, Bombay. Robertsın Hindistana, orada yaşayan insanlara duyduğu içten sevgi, kitabı okumayı daha da zevkli kılıyor. Roberts bizi Bombayın gecekondularına, uyuşturucu satılan mekanlarına, batakhanelerine, barlarına götürüyor ve, siz de gelin, diyor. Biz de gidiyoruz. -The Washington PostNefes kesici... Yürekten hissedilen, film gibi izlenen bir yapıt. Heyecanla okunuyor.-Publishers WeeklyNefis yazılmış, sayfalarını çevirmekten kendinizi alamayacağınız bir başyapıt. Kişi ve yer adlarının gizlendiği romanlara bir yanıt. Az sayıda yabancının bildiği Hindistanın öteki yüzünün enfes bir anlatımı. -Kirkus ReviewsYaratıcı bir anlatım. -PeopleCanlı ve eğlenceli. Duygusal ve sinematik güzellikteki dili çok etkileyici. -USA TodayEngin bir düşünce gücü, sıradışı bir vizyon. - Time Out
Biri bana bu kitabın ne ile ilgili olduğunu sorarsa, ona dünyadaki her şeyle ilgili, diye cevap veririm. Gregory David Roberts, Bombay için tıpkı Lawrence Durrellın İskenderiye, Melvillein Büyük Okyanus, Thoreaunun Walden Gölü için yaptığını yapmış. ... tümünü göster
Yaşama Uğraşı 1952 yılında yayımlandığı zaman, önemli bir edebiyat olayı sayıldı ve çok geçmeden başka dillere de çevrildi. Çağdaş İtalyan Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Cesare Pavesenin yazarlık sanatıyla ilgili çok ilginç görüşlerini içtenlikle yansıtan Yaşama Uğraşı önemini bugün de koruyan bir belge niteliği taşımaktadır.Gizlice en çok korkulan şey hep gerçekleşir sonunda.Yazıyorum: Ey, Sen, acı.Peki sonra? Bütün gerekli olan, biraz cesaret. Acı ne kadar ortaya çıkar ve kesinleşirse, yaşama içgüdüsü o kadar ağır basıyor ve intihar düşüncesi zayıflıyor.Kolay sanmıştım ilk düşündüğümde. Zayıf kadınlar yapmıştı bu işi. Alçakgönüllülük istiyor, kendini beğenmişlik değil. Tiksiniyorum bütün bunlardan. Sözler değil. Eylem. Artık yazmayacağım... 18 Ağustos 1950
******
Ilkgençlik yıllarının geçtiği köy ve çiftlïk ortamı, Cesare Pavese nin ilk şürlerine olduğu kadar Ay ve Şenlik Ateşleri adlı ilk romanına da esin kaynağı oldu. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Lisedeyken iki yakın arkadaşının intiharları, Paveseyi çok etkiledi. Ondaki intihar eğilimi, böyle başladı. Üniversitede edebiyat okudu. Amerikan edebiyatının dev yapıtlarını İtalyancaya çevirdi. Özgürlük ve demokrasi ağırlıklı çevirileri ve yazılan yüzünden Faşist yönetimce tutuklandı, bir yıl kadar hapis yattı. Kısık sesli bir kıza aşık oldu. Bu aşk, Cesare Paveseyi, içedönüklükten ve aşağılık duygusundan kurtarmıştı. Ancak kısık sesli kızın alaycı sözleri, yazarı yine intihar düşüncesiyle yüz yüze getirdi. Kadınlardan nefret eden, karamsar bir insan oldu. İlerleyen yıllarda iki kez evlenmeye kalktıysa da, olmadı. Hayal kırıklıklarıyla dolu bir yaşamı 1950 yılına kadar sürdürebildi. Yalnız Kadınlar Arasında adlı romanına, İtalyanın en büyük edebiyat ödülü olan Strega Ödülü verilmişti. Ödülünü almak üzere, Romaya bir uyurgezer gibi gitti. Ödülü aldıktan sonra, 1935 yılından beri tuttuğu bu günlük dışındaki bütün yazılarını, notlarını yok etti ve 26 Ağustos 1950de, küçük bir otel odasında, uyku haplarıyla intihar etti. Bu günlükte gündelik olaylardan çok, bu büyük yazarın sanatıyla ilgili düşüncelerini bulacaksınız. Ölümünden iki yıl sonra Yaşama Uğraşı adıyla yayınlanan bu çok değerli kitabı ilk kez tam metin olarak yayınlıyoruz.
******
Yaşama Uğraşı 1952 yılında yayımlandığı zaman, önemli bir edebiyat olayı sayıldı ve çok geçmeden başka dillere de çevrildi. Çağdaş İtalyan Edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Cesare Pavesenin yazarlık sanatıyla ilgili çok ilginç görüşlerin... tümünü göster
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster
Bu kitap, sevme sanatı konusunda hazır bilgi isyetenleri umut kırıklığına uğratacaktır. Tersine, burada gösterilmek istenen şey sevginin, belli bir olgunluğa erişmeden, rastgele herkesin tadabileceği bir duygu olmadığıdır. Kitabın amacı okuyucuya, bütün kişiliğini yaratıcı yönde geliştirmedikçe sevme çabalarının boşa çıkacağını, komşusunu sevme yetisi, gerçek alçakgönüllülük, gözüpeklik, inanç ve disiplin olmadan sevgide doygunluğa eremeyeceğini göstermektedir.
************
Hiçbir şey bilmeyen hiçbir şeyi sevmez. Hiçbir şey yapmayan hiçbir şeyden anlamaz. Hiç bir şeyden anlamayan kişi değersizdir. Ama anlayan kişi hem sever, farkeder, hem de görür... Bir şeyin yapısında ne kadar bilgi varsa, o kadar sevgi vardır... Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda olgunlaştığını hayal eden kişi üzümler konusunda hiç bir şey bilmiyor demektir. (PARACELSUS)
Sevme sanatı konusunda kolay bir yol bulmayı umanlar için bu kitabı okumak hayal kırıklığı yaratan bir deneyim olacaktır. Tersine bu kitapta, sevginin ulaşılan olgunluk düzeyi ne olursa olsun, kişinin kolayca ulaşabileceği bir duygu olmadığını gösterme amacı güdülmüştür.
Bu kitap, sevme sanatı konusunda hazır bilgi isyetenleri umut kırıklığına uğratacaktır. Tersine, burada gösterilmek istenen şey sevginin, belli bir olgunluğa erişmeden, rastgele herkesin tadabileceği bir duygu olmadığıdır. Kitabın amacı okuyucuya, bü... tümünü göster
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster
Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...
Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kanada'ya, dünyanın dört bir yanında tanındı. Yazdıkları doğu ile batı arasında köklü bir kültürün ve verimli bir coğrafyanın yarattığı, çağlar ötesi gür ses olarak kabul edildi, sevilerek okundu; okunuyor. 15 Ocakta okurla buluşacak 40 olağanüstü kitabın tasarımında Abidin Dino'dan Avni Arbaş'a, Turan Erol'dan Bedri Rahmi Eyuboğlu'na kadar pek çok Türk ressamın resimleri ve Ara Güler'in fotoğrafları kullanıldı. Türkiye'nin Evrensel Yazarı Yaşar Kemal tüm yapıtlarıyla karşınızda.
TADIMLIK
Otuz iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü, düzene başkaldıran Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür. Yaşar Kemal'in söyleyişiyle içinde başkaldırma kurduyla doğmuş bir insanın, mecbur adamın romanı. Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Dudu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Dudu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.
The New York Times Book Review, (A.B.D.)
Şaşırtıcı, orijinal bir kitap. Sunday Times, (İngiltere)
Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.
Sunday Times, (İngiltere)
Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı.
The Bookseller, (İngiltere)
Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus edebiyatının kalitesine ulaşıyor.
Sunday Telegraph, (İngiltere)
Türkiye'nin evrensel yazarı Yaşar Kemal YKY'de...
Yaşar Kemal Anadolu'nun binlerce yıllık kültüründen beslenerek yazdığı büyük ve modern romanlarla, ABD'den İngiltere'ye, İtalya'dan Tunus'a, Norveç'ten Kana... tümünü göster