KAYBEDECEKLERİ TEK BİR DUYGU VARDI... KORKU
Geleceğin korunaklı dünyasında bir tek “korku” nedir bilerek yaşamaya mahkûm edilen insanlar…
Gerçek hayattan ve sevgiden yoksun, duygusuzluğa hapsolmuş kadersizler…
Ve bu kaderi değiştirmeye çalışan genç bir adam.
İnsanoğlu, kendisine dayatılan bir düzen yüzünden gerçeğe kapadığı gözlerini bu genç adam sayesinde açmaya hazırdır!
Ancak bu diriliş büyük bir karmaşayı da beraberinde getirecektir:
Tüm fani duygular uyanacak; nefret, hırs ve açgözlülük yeryüzüne hâkim olmaya başlayacaktır.
“Faniler Kitabı” üçlemesinin ilki olan
Yasaklı ile nefes kesen bir destan başlıyor.
Uçsuz bucaksız bir hayal gücüyle tanışmaya hazır olun.
“Ted Dekker ve Tosca Lee’nin birlikte yazdıkları Yasaklı, okurlarını bulunduğu ortamdan alıp tahmin edemeyecekleri bir dünyaya götürüyor. Bu sarsıcı dünyada kaybolmaya
hazır olun.”
Publishers Weekly
“Yasaklı zıtlıkların romanıdır; karanlık ile aydınlığın, yaşam ile ölümün, iyi ile kötünün romanı…”
New York Times
“Dekker ve Lee bu muhteşem üçlemeyle büyük bir çalkantının eşiğine gelmiş, merak uyandıran bir gelecek yaratmışlar. Okurların olağanüstü bir hayal gücüyle örülmüş bu serinin esiri olacağı kesin.”
Booklist
“‘Faniler Kitabı’ üçlemesinin ilki olan Yasaklı, görkem ve
etkileyicilik açısından en az ‘Çember Serisi’ kadar merak uyandırıyor. Bu seri Ted Dekker ve Tosca Lee’nin yeteneklerinin muhteşem bir harmanı olmuş.”
Library Journal
KAYBEDECEKLERİ TEK BİR DUYGU VARDI... KORKU
Geleceğin korunaklı dünyasında bir tek “korku” nedir bilerek yaşamaya mahkûm edilen insanlar…
Gerçek hayattan ve sevgiden yoksun, duygusuzluğa hapsolmuş kadersizler…
Ve bu kaderi değiştirmeye çalı... tümünü göster
Fikret Topallının çoğu ABDde işlenmiş seri cinayetlerden yola çıkarak hazırladığı bu kitap bir cinayet romanı değil. Olaylar gerçekten yaşandı; katiller, kurbanlar, tanıklar ve dedektifler, hepsi de gerçek kişiler... İçinde her türlü şiddeti barındıran bu gerçek hayat hikayeleri, hem polisiye türe özgü merak ve heyecan duygusunu hem de korku ve gerilim romanlarına has bir ürpertiyi yaşatıyor okuyucuya. Ama kitabın yarattığı ürperti vaka anlatımlarından, cinayet ve ceset tasvirlerinden kaynaklanmıyor.Ürperiyoruz, çünkü şahit olduğumuz cinayetler modern toplum hayatının sıradan bir parçası. Dehşet o hayatın görünürdeki rasyonelliğinin hemen yanı başında, daha doğrusu tam içinde. Anlıyoruz ki burjuva toplumunun huzurlu yaşamının izleyeni yanıltan bir akışı var. Sistemin bütün ideolojik aygıtlarıyla dillendirdiği huzur ve güven ortamı söylemi de, aslında tehlikeleri ve çatlakları saklamak çabasından başka bir şey değil.A. Ömer Türkeş
Fikret Topallının çoğu ABDde işlenmiş seri cinayetlerden yola çıkarak hazırladığı bu kitap bir cinayet romanı değil. Olaylar gerçekten yaşandı; katiller, kurbanlar, tanıklar ve dedektifler, hepsi de gerçek kişiler... İçinde her türlü şiddeti barındır... tümünü göster
Fikret Topallının çoğu ABDde işlenmiş seri cinayetlerden yola çıkarak hazırladığı bu kitap bir cinayet romanı değil. Olaylar gerçekten yaşandı; katiller, kurbanlar, tanıklar ve dedektifler, hepsi de gerçek kişiler... İçinde her türlü şiddeti barındıran bu gerçek hayat hikayeleri, hem polisiye türe özgü merak ve heyecan duygusunu hem de korku ve gerilim romanlarına has bir ürpertiyi yaşatıyor okuyucuya. Ama kitabın yarattığı ürperti vaka anlatımlarından, cinayet ve ceset tasvirlerinden kaynaklanmıyor.Ürperiyoruz, çünkü şahit olduğumuz cinayetler modern toplum hayatının sıradan bir parçası. Dehşet o hayatın görünürdeki rasyonelliğinin hemen yanı başında, daha doğrusu tam içinde. Anlıyoruz ki burjuva toplumunun huzurlu yaşamının izleyeni yanıltan bir akışı var. Sistemin bütün ideolojik aygıtlarıyla dillendirdiği huzur ve güven ortamı söylemi de, aslında tehlikeleri ve çatlakları saklamak çabasından başka bir şey değil.A. Ömer TürkeşElinizdeki çalışmanın fazlasıyla sinir bozucu bir kitap olduğunu baştan belirtmeliyim. Çoğunuz vahşetin, vicdansızlığın böylesinden, bu kadarından büyük rahatsızlık duyacak okurken. Her bölümün başından sonuna dek caninin bir an önce yakalanmasını, başka bir canı acıtmamasını dileyecek; katil yakalandıktan sonra da en ağır biçimde cezalandırılmasını isteyeceksiniz...Bu kitapla insanın potansiyel gaddarlığının sınırsızlığını göreceksiniz ve moraliniz biraz bozulacak. Onlarca kadını öldüren sapıklara, cezaevinde yatarlarken çoğu kadın olmak üzere ne kadar çok sayıda hayran çıktığını ve ne kadar çok destek mektubu geldiğini okuduğunuzda kanınız donacak. İnsan denen türü en çirkin yönleriyle görüp irkilecek, ama aynı zamanda bilinçleneceksiniz. Basit suçlar işleyenlere artık fazla kızmayacaksınız belki, sıradan insanları ise sanırım daha çok seveceksiniz.Kaan Arslanoğlu
Fikret Topallının çoğu ABDde işlenmiş seri cinayetlerden yola çıkarak hazırladığı bu kitap bir cinayet romanı değil. Olaylar gerçekten yaşandı; katiller, kurbanlar, tanıklar ve dedektifler, hepsi de gerçek kişiler... İçinde her türlü şiddeti barındır... tümünü göster
Aklından bir sayı tut hakkında bazı ince detayların olduğu bazı basit soruların olduğu bir quiz! Başarılar dilerim herkese :))
Aklından bir sayı tut hakkında bazı ince detayların olduğu bazı basit soruların olduğu bir quiz! Başarılar dilerim herkese :))
Dr. Maura Isles, deyim yerindeyse hayatının en tehlikeli olayına tanık olmak üzeredir. Yüzleşeceği seri katil beraberinde çok gizli sırları açığa çıkartacak. Cerrah ve Günahkar adlı romanların devamı olan bu muhteşem gerilim romanında Jane Rizzoli serisinin yeni hikayesine tanık olacağız.
Dr Maura Isles, geçimini kadavraları incelemekle sağlamaktadır. Metropolitan Cityde patoloji uzmanı olarak çalışan Isles, normal bir insanın hayatında göremeyeceğinden çok daha fazla ceset görmüştür-bunların çoğu hunharca katledilmiş insanların cesetleridir. Fakat daha önce hiç kanının çekildiği, dona kaldığı, tansiyonunun düştüğü bir vakayla karşılaşmamış olan Mauranın karşısındaki cesedin duruşu bile onu korkutmaya yetmiştir. Çünkü daha önce önünde uzanan cesetlerden hiç biri onun cesedi olmamıştır.
Her şey ortadadır. Gözleri önünde yatan cesetten daha gerçek bir delil yoktur. Jane Rizzolide cesedin Mauranın evinin önünde ölü bulunduğunu söyler. Cesetteki tüm uzuvlar Mauranın vucudundakilerle neredeyse örtüşmektedir. Daha da korkunç olanı, Mauranın ve cesedin doğum tarihi ve kan grubu tıpatıp aynıdır. Şoktaki Maura için son seçenek, DNA testi olacaktır fakat testin sonucu daha da şoke edicidir: Ceset Mauranın ikiz kardeşidir. Şimdiden karanlık, tehlikeli ve rahatsız edici bir cinayet davasına dönen olay arkasında bir çok karanlık sırrı da barındırmaktadır.
Dr. Maura Isles, deyim yerindeyse hayatının en tehlikeli olayına tanık olmak üzeredir. Yüzleşeceği seri katil beraberinde çok gizli sırları açığa çıkartacak. Cerrah ve Günahkar adlı romanların devamı olan bu muhteşem gerilim romanında Jane Rizzoli se... tümünü göster
Mark Mellery, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Mellery öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl bildiğimi göreceksin… Küçük zarfı aç.”
SENİ O KADAR İYİ TANIYORUM Kİ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM
"Aldıklarını geri vereceksin
Vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
Ne zaman uyuduğunu,
Nereye gittiğini,
Nereye gideceğini.
Seninle bir randevumuz var,
Bay 658."
Sıradanlıklara meydan okuyan, anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerin kalp atışlarını tüm gerçekliğiyle hissedeceğiniz Aklından Bir Sayı Tut, kolay kolay unutmayacağınız bir roman.
Mark Mellery, posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır. Mektupta şöyle yazmaktadır: “Aklından herhangi bir sayı tut – 1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı.” Mellery öylesine 658 sayısını tutar. Not şöyle devam etmektedir: “Sırlarını nasıl b... tümünü göster