2020'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2020'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
Yarısına kadar biraz süründü elimde ama yarıdan sonrası müthişti, başlangıçtaki olayların niye o kadar ayrıntılı ve sıkıcı anlatıldığı anlaşılıyordu. İnsanın varoluş sorunsalına dair okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. "Kale" metaforuyla anlatılan kendi içimizde ördüğümüz alışkanlıklar kalesi beni çok etkiledi, hala sorguluyorum kendimi...
Yarısına kadar biraz süründü elimde ama yarıdan sonrası müthişti, başlangıçtaki olayların niye o kadar ayrıntılı ve sıkıcı anlatıldığı anlaşılıyordu. İnsanın varoluş sorunsalına dair okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. "Kale" metaforuyla anlatılan k... tümünü göster
Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı'nın başlıca iki kişisine Mercan Adası'ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası'nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusunda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding'in Sineklerin Tanrısı'nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne'ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir...
Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, o... tümünü göster
“Orwell’in ironik mizah anlayışı tazeliğini hiç yitirmiyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir Orwell yapıtı.”
-The Observer-
Göbeğinin çapı giderek genişleyen ve evinin taksitlerini ödemekle uğraşan George Bowling kırk beş yaşında, evli ve çocuklu ve yeni aldığı takma dişleriyle kasvetli hayatından çaresizce kurtulmak isteyen bir sigorta pazarlamacısıdır.1939′da patlak verecek olan savaşın gelişini; yemek kuyruklarını, askerleri, gizli polisi ve zorbalığı görerek modern zamanlardan korkmaktadır.Böylece çocukluğunun dünyasına, huzur ve sükûn dolu bir yer olarak hatırladığı köyüne sığınmaya karar verir.Fakat köyünde aradığını bulabilecek mi, orası şüphelidir.
“Çok komik olmanın yanında hayranlık uyandıracak kadar gerçekçi… Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü burada nüve haliyle görebiliyoruz. Hayvan Çiftliği’ni de… Hem zengin bir okuma keyfi sunan hem de iki klasiğin tohumlarını birden barındıran romanlara kolay rastlanmaz.”
-John Carey, The Sunday Times-
“Orwell’in ironik mizah anlayışı tazeliğini hiç yitirmiyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir Orwell yapıtı.”
-The Observer-
Göbeğinin çapı giderek genişleyen ve evinin taksitlerini ödemekle uğraşan George Bowling kırk beş yaşında, evli ve çocuklu ve... tümünü göster
Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan Yenişehirde Bir Öğle Vaktinde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi duran hayatlarından alıp, zekice bir kurguyla buluşturur. Bu çerçevenin içine de, Ali, Doğan ve Olcaydan oluşan bir üçgen kurar; o dönemin sorularını, abi-kardeş, arkadaş ve sevgililik ilişkileri üzerinden yansıtır. Ve ortaya, insanın sol tarafını sağlam kılan bir roman çıkar.
Sevgi Soysal, 1974 Orhan Kemal Roman Ödülünü kazanan Yenişehirde Bir Öğle Vaktinde, çok boyutlu bir toplumsal kesiti sanki hiç zorlanmadan edebiyata aktarmış gibidir. Gözlemlediği alabildiğine gerçek insan portrelerini, birbirinden kopukmuş gibi dura... tümünü göster