Metin_5555

Profil Resmi
Detayları:  Samsun, 35 yaşında, Erkek
1 takip ettiği ve 3 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Metin_5555 kütüphanesine ekledi.
On Üç Yıl Sonra

Yıl 1825. Rusya on yıldır barış içinde, Bonaparte çoktan ölmüş, istila tehlikesi kalkmış. Albay Aleksey İvanoviç hâlâ Çar I. Aleksandrı korumakla görevli ama korkacak bir şey yok. Fransızlar yenilmiş, Alekseyin bir zamanlar önce omuz omuza, sonra karşı karşıya savaştığı o on iki canavar yaratık yok.
Ne var ki Çar hiçbir zaman huzura erişemeyeceğini biliyor. Ordusunun içindeki ayaklanma hazırlıklarından haberi var; ama gerçek korkusu çok daha korkunç bir şeyden, kendisinin, ailesinin ve ülkesinin üzerine çöken bir lanetten kaynaklanıyor. Aleksandr, çok eskiden verilmiş bir sözü unutamıyor: kanla mühürlenmiş ve yüz yıl önce yerine getirilmemiş bir söz. Şimdi Romanov hıyanetinin kurbanı, kendisine ait olan şeyi istemek için geri döndü. Bunu öğrenmek Aleksandrın kanını donduruyor. Alekseye gelince, bir zamanlar değer verdiği, sevdiği her şeyi teh-dit etmiş olan kötülük on üç yıl sonra sanki geri gelmiş gibi.
Gerçek olaylarla fantezinin, dehşetle aşkın birlikte örüldüğü başdöndürücü bir tempo...
Tarihî roman ile kara fanteziyi inanılmaz bir tempoda bütünleştiren bir roman.
The Times
Tolstoyun ya da Pasternakın soyundan bir yazarın biraz da Draculanın yaratıcısı Stokerla akrabalığından kaynaklanan müthiş bir fantezi.

Yıl 1825. Rusya on yıldır barış içinde, Bonaparte çoktan ölmüş, istila tehlikesi kalkmış. Albay Aleksey İvanoviç hâlâ Çar I. Aleksandrı korumakla görevli ama korkacak bir şey yok. Fransızlar yenilmiş, Alekseyin bir zamanlar önce omuz omuza, sonra ka... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Metin_5555 kütüphanesine ekledi.
On İki

Napoléon, Rusya seferinde dayanılmaz kış koşullarına mı yenildi, yoksa işin içinde başka güçler de var mıydı?Rusya 1812 sonbaharında başa çıkılmaz bir düşmanla karşı karşıyadır: Napoléon Bonaparteın Büyük Ordusu. Rus şehirleri Fransızlara birer birer teslim olmuş, İmparatorluğun kalbi Moskovayı kurtarmak ancak bir mucizeye kalmıştır. Bir grup üst rütbeli Rus asker, son çare olarak Opriçniki adı verilen, Hıristiyan Avrupanın uzak köşelerinde efsane olmuş on iki savaşçının yardımına başvurur.Sadece geceleri ve yalnız başlarına savaşan çete, koca bir savaşın kaderini değiştirir. Ancak Yüzbaşı Aleksey, çetenin yolu üzerindeki ölüm haberlerinden şüphelenir. Asıl karabasanın henüz başlamadığını kısa sürede anlayacaktır...

'Gerçek tarihî olaylar, sınırsız fantezi ve hiç eskimeyen halk hikâyeleri. Roman, esrarlı olayları, dehşet duygusunu ve tarihi inanılmaz bir ustalıkla birleştiriyor.' Fantasy Book Review

'Tarihî romanla kara fantezinin kusursuz bir bileşimi, benzersiz bir gerilim.' Lisa Tuttle, The Times

'İnsan olmayan varlıkların yarattığı dehşetin, insanların yarattığı dehşeti vurguladığı bir roman.' New York Times Book Review

Napoléon, Rusya seferinde dayanılmaz kış koşullarına mı yenildi, yoksa işin içinde başka güçler de var mıydı?Rusya 1812 sonbaharında başa çıkılmaz bir düşmanla karşı karşıyadır: Napoléon Bonaparteın Büyük Ordusu. Rus şehirleri Fransızlara birer birer... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Metin_5555 okumuş.
On İki

Napoléon, Rusya seferinde dayanılmaz kış koşullarına mı yenildi, yoksa işin içinde başka güçler de var mıydı?Rusya 1812 sonbaharında başa çıkılmaz bir düşmanla karşı karşıyadır: Napoléon Bonaparteın Büyük Ordusu. Rus şehirleri Fransızlara birer birer teslim olmuş, İmparatorluğun kalbi Moskovayı kurtarmak ancak bir mucizeye kalmıştır. Bir grup üst rütbeli Rus asker, son çare olarak Opriçniki adı verilen, Hıristiyan Avrupanın uzak köşelerinde efsane olmuş on iki savaşçının yardımına başvurur.Sadece geceleri ve yalnız başlarına savaşan çete, koca bir savaşın kaderini değiştirir. Ancak Yüzbaşı Aleksey, çetenin yolu üzerindeki ölüm haberlerinden şüphelenir. Asıl karabasanın henüz başlamadığını kısa sürede anlayacaktır...

'Gerçek tarihî olaylar, sınırsız fantezi ve hiç eskimeyen halk hikâyeleri. Roman, esrarlı olayları, dehşet duygusunu ve tarihi inanılmaz bir ustalıkla birleştiriyor.' Fantasy Book Review

'Tarihî romanla kara fantezinin kusursuz bir bileşimi, benzersiz bir gerilim.' Lisa Tuttle, The Times

'İnsan olmayan varlıkların yarattığı dehşetin, insanların yarattığı dehşeti vurguladığı bir roman.' New York Times Book Review

Napoléon, Rusya seferinde dayanılmaz kış koşullarına mı yenildi, yoksa işin içinde başka güçler de var mıydı?Rusya 1812 sonbaharında başa çıkılmaz bir düşmanla karşı karşıyadır: Napoléon Bonaparteın Büyük Ordusu. Rus şehirleri Fransızlara birer birer... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Metin_5555 okumuş.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört (1984)

Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.

Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Metin_5555 okumuş.
Deney

1972 yılında Stanford Üniversitesi'nde hapishanenin insan psikolojisine etkisini araştırmak için gerçekleştirilen ama kontrolden çıkarak 6. gününde bitirilmek zorunda kalan Zimbardo Deneyi'nden esinlenerek yazılmış Deney - Kara Kutu, okuyucularını insana ve insanlığa dair varsayımlarını gözden geçirmeye zorluyor.

Bir grup sıradan insan yaratılan cezaevi simülasyonunda mahkum ve gardiyan olarak ikiye ayrılır, ancak çok kısa bir süre içinde kendilerini rollerine öylesine kaptırır ki, "mahkumlar" firar etmenin yollarını aramaya, "gardiyanlar" ise sükûneti sağlamak adına şiddete başvurmaya başlarlar. Deney ölümcül bir gerçeğe dönüşür.

İki kez filme de uyarlanan Deney'de Giordano, toplumsal bir kurum olarak başarısız olmuş hapishaneden yola çıkarak, insanın otorite ve güç ile ilişkisini, iktidarın büyüsünü ve içinde bulunulan koşulların insanları nasıl baştan yaratabildiğini çarpıcı anlatımıyla sorguluyor.

1972 yılında Stanford Üniversitesi'nde hapishanenin insan psikolojisine etkisini araştırmak için gerçekleştirilen ama kontrolden çıkarak 6. gününde bitirilmek zorunda kalan Zimbardo Deneyi'nden esinlenerek yazılmış Deney - Kara Kutu, okuyuc... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Profil Resmi
Metin_5555 kütüphanesine ekledi.
Deney

1972 yılında Stanford Üniversitesi'nde hapishanenin insan psikolojisine etkisini araştırmak için gerçekleştirilen ama kontrolden çıkarak 6. gününde bitirilmek zorunda kalan Zimbardo Deneyi'nden esinlenerek yazılmış Deney - Kara Kutu, okuyucularını insana ve insanlığa dair varsayımlarını gözden geçirmeye zorluyor.

Bir grup sıradan insan yaratılan cezaevi simülasyonunda mahkum ve gardiyan olarak ikiye ayrılır, ancak çok kısa bir süre içinde kendilerini rollerine öylesine kaptırır ki, "mahkumlar" firar etmenin yollarını aramaya, "gardiyanlar" ise sükûneti sağlamak adına şiddete başvurmaya başlarlar. Deney ölümcül bir gerçeğe dönüşür.

İki kez filme de uyarlanan Deney'de Giordano, toplumsal bir kurum olarak başarısız olmuş hapishaneden yola çıkarak, insanın otorite ve güç ile ilişkisini, iktidarın büyüsünü ve içinde bulunulan koşulların insanları nasıl baştan yaratabildiğini çarpıcı anlatımıyla sorguluyor.

1972 yılında Stanford Üniversitesi'nde hapishanenin insan psikolojisine etkisini araştırmak için gerçekleştirilen ama kontrolden çıkarak 6. gününde bitirilmek zorunda kalan Zimbardo Deneyi'nden esinlenerek yazılmış Deney - Kara Kutu, okuyuc... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

Metin_5555 şu an ne okuyor?

Metin_5555 şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (1 yazar)

Favori yazarı yok.