''Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!'' -
''Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır.''
''Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!'' -
''Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele... tümünü göster
John Verdon’un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi…
Varlıklı bir işadamı, annesinin cenazesinde suikasta kurban gitmiştir. Suçlu bulunan karısı tutuklanır ve ömür boyu hapse mahkum edilir. Onun masum olduğuna inanan sürgündeki dedektif Hardwick, bu esrarı çözebilecek tek kişinin, Dahi Dedektif Dave Gurney’in kapısını çalar.
Suikastçının, bulunduğu noktadan hedefi vurabilmesinin imkansızlığı sadece Gurney’in dikkat edebileceği küçük bir ayrıntıydı.
Gurney, soruşturma için delilleri toplamaya başladıkça birbiri ardına tuhaflıklar olduğunu fark eder ve çok geçmeden tehlikeli bir adamın, sonucunda sadece ölüm olan şeytani hamleleriyle karşı karşıya kalır. Bu adamla alay eden herkes, bir gün ansızın ortadan kaybolmuş, kendilerinden bir daha hiç haber alınamamıştır. Öldürürken hep aynı şarkıyı mırıldanan, dünyanın en azılı tetikçisi, çocuk görünümlü olduğu için “Peter Pan” denilen sihirbaz bir cani.
"Dehşet verici bir olay ve çatallı yol ayrımında bir dedektif. Kesinlikle başarılı bir kombinasyon."
-New York Daily News-
"SherlockHolmes gibi Gurney de gerçeğe o derece susamış, hassas ve mantıklı."
-New York Times-
"John Verdon gizemli bir olayın akıl almaz örgüsünü işlerken hikayenin en beklenmedik anında ortaya çıkıveren, şeytani bir kurnazlığa sahip."
-Washington Post-
(Tanıtım Bülteninden)
John Verdon’un şimdiye dek yazdığı bu en şaşırtıcı romanında, her olayı bulmaca çözer gibi ele alan Dave Gurney, polisin belirttiği şekilde işlenmesi imkansız olan bir cinayeti sıra dışı dehasıyla çözebilecek mi…
Varlıklı bir işadamı, annesinin ce... tümünü göster
Siyahların Amerika kıtasındaki tarihlerinde Kuzey-Güneş Savaşından sonra en büyük olay kuşkusuz İslamiyettir. İnsan yerine konulmayan siyahlar günün birinde hızla ve kitleler halinde ana dinleri İslâmiyeti seçtiler. Siyahlar için İslamiyet yalnızca soyut bir din değil, kendilerine bilinçli bir biçimde unutturulan tarihlerine, dillerine, kültürlerine, kısaca köklerine yeniden dönüştü. Malcolm X, bu akımın en önde gelen ve zamanla sağlam bir itikada sahip olan en önemli önderlerinden birisidir.
Siyahların Amerika kıtasındaki tarihlerinde Kuzey-Güneş Savaşından sonra en büyük olay kuşkusuz İslamiyettir. İnsan yerine konulmayan siyahlar günün birinde hızla ve kitleler halinde ana dinleri İslâmiyeti seçtiler. Siyahlar için İslamiyet yalnızca s... tümünü göster
Uzun süredir Türkçe çevirisi beklenen, doğal doğum üzerine yazılmış en iyi kitaplardan biri. Hamileler, doulalar, ebeler ve doktorlar için bir başucu kitabı.
"Tüm hamile kadınlar için en büyük temennim bu kitabı okumaları ve bilgeliğinden faydalanmaları. Bunu yaptıklarında içlerindeki dişil bilgeliği hatırlayacak ve asla unutmayacaklar. Ina May'e tüm kalbimle teşekkür ederim, böylesine bir doğal doğum rehberini yazdığı için. Bu bilgi dünyayı değiştirebilir."
-Christiane Northrup -
"Nasıl doğduğumuzdan daha önemli bir şey yok. Çok uzun zamandır bu basit gerçeği unuttuk. Ina May'in kitabı doğumun insanı güçlendiren güzelliğiyle tekrar bağlantı kurabilmek adına ihtiyacınız olan tek şey."
-Alice Walker-
"Ina May Gaskin muhteşem bir ebe ve harikulade bir hikaye anlatıcısı. Aynı zamanda doğumun hem gerçek hem de mecazi anlamdaki yeriyle ilgili derinlemesine düşünen bir yazar. Bu kitap, bebek bekleyen her annenin başucunda durması gereken bir eser."
-Chris Bohjalian-
Uzun süredir Türkçe çevirisi beklenen, doğal doğum üzerine yazılmış en iyi kitaplardan biri. Hamileler, doulalar, ebeler ve doktorlar için bir başucu kitabı.
"Tüm hamile kadınlar için en büyük temennim bu kitabı okumaları ve bilgeliğinden fay... tümünü göster
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başında çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak, onları gözetliyorum. Sürekli, duygularımı ve düşüncelerimi, akıllıların dünyasına özgü tarzda kodlamaya çalışıyorum. Başka türlü, iletişim kurmak, konuşmak imkânsız olur. Ben başkalarını gözetlerken, bir başka göz beni gözetliyor. Beni gözetleyen o gözü gözetleyen başka bir göz daha var. Daha ötelerde, onu da gözeteyen bir göz var. Mutlaka kadar zincirleme giden bu korkunç yabancılaşma ve gözaltı duygusu içinde, ancak Allah, en uçta Allahın var olduğu inancı güven verebilir. Ayşe Şasa, Yeşilçamın ünlü ve yetkin senaristlerinden biri. 1963 yılından itibaren Türk sinemasında Muratın Türküsü, Son Kuşlar, Ah Güzel İstanbul, Utanç ve Gramofon Avrat gibi filmlere imza attı. Şasa, İstanbulun seçkin ailelerinden birine mensuptu. Ancak evde bulunmayan anne ve baba, baktığı çocuğu çocuk diye sevmek yerine, başarılı bir projeyi tamamlamak hırsıyla ele alan mürebbiyeler, çok kişinin imrendiği bir hayat yaşayan Ayşe Şasayı derinden etkiledi. Modern Batı düşüncesinin aklı kutsayan yapısı onun sorularına cevap veremiyordu. On sekiz yıl boyunca şizofreniyle başa çıkmaya çalıştı. Ve sonunda İbn Arabîyle tanıştı. Bundan sonraki hayatı, öncekinden çok farklı olacaktı. Delilik Ülkesinden Notlar, Ayşe Şasanın reddettiği ve sonradan tanıştığı iki dünya arasındaki serüveninden notlar içeriyor.Akif Emrenin söylediği gibi, Ayşe Şasa, modern Batının tek geçer akçe saydığı aklı aşmanın tehlikeli yolculuğu sırasında tuttuğu seyir defterinin sayfalarını okuyucuya açıyor. Delilik Ülkesinden Notlar, adeta aklı akılla yenerek sahile ulaşmanın öyküsü. Şasanın delilik ülkesi derken, şizofreniye mi yoksa modern batının yaslandığı aklın tükenişine mi gönderme yaptığı kitabın satırları arasında...
Akıllılar dünyasının bir kıyısında, sisli bir dağ başında çöreklenmiş, dünyayı kendimce anlamlandırmaya çalışan bir deliyim. Akıllılardan çok farklı olduğumun bilincini her an taşıyarak, onları gözetliyorum. Sürekli, duygularımı ve düşüncelerimi, akı... tümünü göster
Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!
Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!