Canan romanında, tutkularının baskısıyla bir takım vaatler ve geçici hevesler peşinde koşan, bu uğurda bazı kutsal değerleri zedelemeyi göze alan insanın, sonuçta nasıl bir hüsrana ve pişmanlığa uğradığı anlatılır.
Canan romanında, tutkularının baskısıyla bir takım vaatler ve geçici hevesler peşinde koşan, bu uğurda bazı kutsal değerleri zedelemeyi göze alan insanın, sonuçta nasıl bir hüsrana ve pişmanlığa uğradığı anlatılır.
Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul`a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alır. Peyami Safa`nın ilk romanlarındandır. Yazılışı eski olmakla beraber, konu günümüzde de tazeliğini korumaktadır. Bugünün kızlarını, onları mesud yahut bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası şeklinde yansıtmaktadır.
Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul`a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alır. Peyami Safa`nın ilk romanlarındandır. Yazılışı eski olmakla beraber, ko... tümünü göster
Kuantum Fiziği, kafalarını fizik problemlerinden kaldıramayan fizik profesörlerini, üniversitelerin fizik bölümü koridorlarında yapılan tartışmaları çağrıştıran, gündelik hayatımızın basit kaygılarıyla ilişki kuramadığımız, bu nedenle de deyim yerindeyse ''yorucu'' bir kavram. Oysa ki Britanyalı fizikçi Donah Zorah'ın ellerinde; kendimizle, dünyayla ve başkalarıyla olan İlişkimizi açıklayabilecek bir alet kutusuna dönüşüyor. Bu alet kutusunun yardımıyla Zohar, yeni bir insan bilinci hipotezi kuruyor. Zohar'ın zihin açıcı tezi şu; öznel farkındalık dolaysız olarak kuantum süreçlerden doğar ve kuantum kuramındaki dalga-parçacık ikiliği zihin-beden ikiliğinin temelini oluşturur. Kitabın önemi ise, Zohar'ın bu tezi yalnızca fizik dünyasına ait olmaktan çıkararak; felsefi, toplumsal ve varoluşsal sorunlara bu tezin ışığında bakabilmesinde saklı. Zohar'ın teorisiyle artık kendimize ve yaşadığımız dünyaya modern dünyanın birbirinden bağımsız adacıkları olarak bakmaktan vazgeçebilir ve modern dünyaya özgü yabancılaşmadan kurtulabiliriz. Evreni, kaynaklarının emrimize amade olduğu bir tüketim nesnesi olarak değil, İnsan bilincinin de ifadelerinden biri olduğu bir bilinç durumu olarak görebiliriz. Yaşayan varlıklara yaşamın ortak yazarları olarak bakabiliriz. Kuantum Benlik; kendimizle, birbirimizle ve dünyayla barışı tesis etme mücadelesinde, kuantum fiziğinin zorlu yollarından gelmiş değerli bir katkı. ''Bu kitabın ana teması, özellikle bu yüzyılda yaşama bir veba gibi yapışmış bir çeşit yabancılaşmanın ötesine geçmektir. Bu, biz bilinçli İnsanlar sanki evrende yabancı yaratıklarmışız, varoluşumuz tamamıyla kör evrim güçlerinin tesadüfi üretimi sonucu oluşmuş da, varlıkların düzeninde hiçbir rol oynamıyormuşuz, zalim ve hissiz dünyanın oluşmasını sağlayan amansız güçlerle hiçbir anlamlı İlişkimiz yokmuş gibi hissetmenin ardından gelen bir yabancılaşma duygusudur.'''
Kuantum Fiziği, kafalarını fizik problemlerinden kaldıramayan fizik profesörlerini, üniversitelerin fizik bölümü koridorlarında yapılan tartışmaları çağrıştıran, gündelik hayatımızın basit kaygılarıyla ilişki kuramadığımız, bu nedenle de deyim yerind... tümünü göster
Kuantum Fiziği, kafalarını fizik problemlerinden kaldıramayan fizik profesörlerini, üniversitelerin fizik bölümü koridorlarında yapılan tartışmaları çağrıştıran, gündelik hayatımızın basit kaygılarıyla ilişki kuramadığımız, bu nedenle de deyim yerindeyse ''yorucu'' bir kavram. Oysa ki Britanyalı fizikçi Donah Zorah'ın ellerinde; kendimizle, dünyayla ve başkalarıyla olan İlişkimizi açıklayabilecek bir alet kutusuna dönüşüyor. Bu alet kutusunun yardımıyla Zohar, yeni bir insan bilinci hipotezi kuruyor. Zohar'ın zihin açıcı tezi şu; öznel farkındalık dolaysız olarak kuantum süreçlerden doğar ve kuantum kuramındaki dalga-parçacık ikiliği zihin-beden ikiliğinin temelini oluşturur. Kitabın önemi ise, Zohar'ın bu tezi yalnızca fizik dünyasına ait olmaktan çıkararak; felsefi, toplumsal ve varoluşsal sorunlara bu tezin ışığında bakabilmesinde saklı. Zohar'ın teorisiyle artık kendimize ve yaşadığımız dünyaya modern dünyanın birbirinden bağımsız adacıkları olarak bakmaktan vazgeçebilir ve modern dünyaya özgü yabancılaşmadan kurtulabiliriz. Evreni, kaynaklarının emrimize amade olduğu bir tüketim nesnesi olarak değil, İnsan bilincinin de ifadelerinden biri olduğu bir bilinç durumu olarak görebiliriz. Yaşayan varlıklara yaşamın ortak yazarları olarak bakabiliriz. Kuantum Benlik; kendimizle, birbirimizle ve dünyayla barışı tesis etme mücadelesinde, kuantum fiziğinin zorlu yollarından gelmiş değerli bir katkı. ''Bu kitabın ana teması, özellikle bu yüzyılda yaşama bir veba gibi yapışmış bir çeşit yabancılaşmanın ötesine geçmektir. Bu, biz bilinçli İnsanlar sanki evrende yabancı yaratıklarmışız, varoluşumuz tamamıyla kör evrim güçlerinin tesadüfi üretimi sonucu oluşmuş da, varlıkların düzeninde hiçbir rol oynamıyormuşuz, zalim ve hissiz dünyanın oluşmasını sağlayan amansız güçlerle hiçbir anlamlı İlişkimiz yokmuş gibi hissetmenin ardından gelen bir yabancılaşma duygusudur.'''
Kuantum Fiziği, kafalarını fizik problemlerinden kaldıramayan fizik profesörlerini, üniversitelerin fizik bölümü koridorlarında yapılan tartışmaları çağrıştıran, gündelik hayatımızın basit kaygılarıyla ilişki kuramadığımız, bu nedenle de deyim yerind... tümünü göster
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster
Peyami Safa edebiyat - roman Yazar bu romanında Tanzimat tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.
Peyami Safa edebiyat - roman Yazar bu romanında Tanzimat tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.