butikitabevi

11 takip ettiği ve 24 takip edeni var. 2 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

butikitabevi okumuş.
Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek

70ler tutumluluk çağıydı. Yoksunluğun hüküm sürdüğü bu yıllarda çocukluğunu ve gençliğini yaşayanlar, anılarında çok şey biriktirdiler. Ayfer Tunç bu kitabında 70li yıllarda gündelik hayatı anlatıyor. Çocuk oyunları, okullar, bayramlar, düğünler, sobalar, divanlar, faytonlar, anket defterleri, kırkbeşlik plaklar, santrifüjlü çamaşır makineleri, ilk siyah beyaz televizyonlar ve daha benzeri yüzlerce ayrıntı bu kitabın konusu. Üniversite olayları, elektrik kesintileri, terör, grevler, ağır sanayi hamlesi ve benzeri sosyal olaylarla hatırlanan 70li yıllar; aynı zamanda Türkiyede hayatın yavaş yavaş renklendiği, televizyonun düzenli yayına başladığı yıllardı. Hayata bir hareket sızıyor, şehirler giderek şehirleşiyordu. Demirbank iyi günler diliyor, televizyonda Uzay Yolu, Kaçak, Tatlı Cadı oynuyor, mandolin kurslarına gidiliyor, pikaplar çalınıyor, orlon hırkalar, jarse elbiseler giyiliyor, fotoğrafçıda aile fotoğrafları çektiriliyor, hatıra defterleri, anket defterleri dolduruluyor, hippiler ilgiyle izleniyor, telefon yazdırılıyor, santrifüjlü çamaşır makinesi büyük bir yenilik olarak hayata giriyordu. Ayfer Tunçun Yapı Kredi Yayınlarından çıkan bu kitabı Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek, 70li yıllarda nasıl yaşadığımızı, içerden yani ev içinden anlatıyor. Cenazeden düğüne, okuldan pikniğe, telefondan faytona, dönemin kozmetiklerinden giyim kuşam modasına, misafir ağırlama usullerinden, hediye alma adetlerine, mektup yazma adabından kara trenlere kadar birçok alanda okuru gezdiriyor. Dönemin meşhur kitaplarından fotoromanlarından, ünlü şarkıcılardan, gazinolardan, pikniklerden, gazoz kapağı biriktirmekten, çikletlerden, leblebi tozundan, filelerden, Eurovision şarkı yarışmasından söz ediyor. Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bizde de vardı, biz de yaptık, biz de gördük, biz de yaşadık diyeceği bu kitap, objelerin, geleneklerin ve yaşama biçimlerin hızla aşındığı günümüzden, geleceğe bırakılan bir belge. TADIMLIK... 70lerin başında incecik külotlu çoraplar yaygın değildi. Tutumluluk özendiriliyor, hemencecik kaçan ve bu yüzden pahalıya mal olan ince çoraplar gündelik olarak giyilmiyordu. Kadınların büyük çoğunluğu kolay kaçmayan, kalın ve kaba çoraplar giyerlerdi. İç giyimde ince zevkten yoksun, kaba ve duygusuz kadınlar kalın, külotsuz çoraplar giyerler, don lastiğinden yaptıkları halkalarla bunları bacaklarına tuttururlardı. Paçalı don giyen yaşlı kadınlar da, don paçalarının üstüne geçirdikleri kalın çoraplarını lastikle tuttururlar, bununla da yetinmeyip muhakkak iç eteği giyerlerdi. Çalışan ve dışarıdaki giyimine özen gösteren kadınlar ince çoraplar giyerler, kaçan çoraplarını hemen atmayıp ya çarşılardaki örücülerde ördürürler ya da kendileri tamir ederlerdi. Kaçan çoraplar içlerine bir ampul konarak gerginleştirilir, en incesinden dantel tığıyla tamir edilebilirdi. s. 168 ... Her pikapta bir ayar düğmesi vardı. Burada 33, 45 ve 78 rakamları bulunurdu. Ayar 33e getirilince longplay çalınır, 45e gelince kırkbeşlik plaklar çalınırdı. Her plağın kendi ayarında çalınması gerekirdi. Bazen ayar 45te unutulur ve pikaba bir longplay konur; o zaman ses hızlı, ince ve gülünç bir hal alır; pikap 33lük ayarda iken kırkbeşlik plak konunca, tam aksine ağır, kalın bir ses çıkardı. O yıllarda 33 devirli yaygın kullanılan bir deyim olmuştu, çok ağır konuşan insanlarla dalga geçmek için 33 devirli denirdi. Günümüzde televizyondaki müzik kanalları sayesinde müzik-market adını alan plakçılarda, plağın yanı sıra pikap iğnesi de satılırdı. Plağın üstüne konan ve çalınmasını sağlayan kolun ucunda bulunan iğne hor kullanıldığı takdirde kırılır ve değiştirilmesi gerekirdi. Bu yüzden plakçılar çeşitli marka pikaplar için iğne bulundururlardı.

70ler tutumluluk çağıydı. Yoksunluğun hüküm sürdüğü bu yıllarda çocukluğunu ve gençliğini yaşayanlar, anılarında çok şey biriktirdiler. Ayfer Tunç bu kitabında 70li yıllarda gündelik hayatı anlatıyor. Çocuk oyunları, okullar, bayramlar, düğünler, sob... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
butikitabevi okumuş.
Yeşil Peri Gecesi

Ayfer Tunç’tan bugünün romanı.

Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikâyesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına direnen, “farkına varmış” ve bu nedenle acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşamayan bir kız çocuğunun, okuyanı rahatsız eden ve belki de bu nedenle elinizden bırakamayacağınız öyküsü. Cumhuriyet elitlerinin düşkün kuşakları ile orta sınıfın can çekişen tutunamayanlarının karşılaştığı trajik bir karnavala dönüşen kapak kızının romanı, toplumun ve bireyin ruh haritasını en ince ayrıntısına kadar resmeden Ayfer Tunç’un güçlü anlatımıyla Türkiye’nin çürüyen yüzüne de ayna tutmaktadır.

Ayfer Tunç’tan bugünün romanı.

Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüş hikâyesidir Yeşil Peri Gecesi. Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zor... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
butikitabevi okumuş.
Kapak Kızı

Karlı bir kış günü, Ankara'dan İstanbul'a giden bir trenin yemek vagonu. Birbirini tanımayan üç kişi; bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve yemekli vagonun garsonu Bünyamin. Kapak Kızı, işte bu üç kişinin romanı. Ama aynı zamanda orada olmayan bir başkasının; bir dergide çıplak fotoğrafları yayınlanan Ayın Kızı Şebnem'in. Trenin saatlerce yolda kaldığı, bir yolcunun öldüğü bu uzun yolculukta, roman kahramanları, birbirleriyle, Şebnem'in fotoğrafları aracılığıyla yüzleşirler. Ancak bu zihinsel yüzleşme giderek kimin kimi yargıladığı belli olmayan bir hesaplaşmaya dönüşür. Ayfer Tunç, ilk kez 1992 yılında yayınladığı Kapak Kızı'nı ‘zemin aynı zemin, inşa aynı inşa olmak kaydıyla yeniden yazdı. Roman, bedensel çıplaklığı, kahramanlarını farklı nedenlerle sarsan bir travma olarak ele alıyor. Aile, hayat, aşk, kıskançlık, güzellik ve ahlak kavramlarını, alışılmış yorumların tuzağına düşmeden işliyor. Bunaltıdan ikiyüzlülüğe, anıların masumiyetinden yaşamın gerçeklerine uzanan soruların kuşattığı bu roman, aslında bütün soruları içeren tek bir soru soruyor: Kim daha çıplak?

Karlı bir kış günü, Ankara'dan İstanbul'a giden bir trenin yemek vagonu. Birbirini tanımayan üç kişi; bankacı Ersin, radyo programcısı Selda ve yemekli vagonun garsonu Bünyamin. Kapak Kızı, işte bu üç kişinin romanı. Ama aynı zamanda orada ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
butikitabevi okumuş.
Sevda Sözleri

Cemal Süreya, Cumhuriyet Dönemi şiirinin en özel "vitaminiydi".
Lirik, erotik, politik gür bir ırmak.
Sevda Sözleri bu büyük ustanın bütün şiirlerini bir araya getiriyor.

Cemal Süreya, Cumhuriyet Dönemi şiirinin en özel "vitaminiydi".
Lirik, erotik, politik gür bir ırmak.
Sevda Sözleri bu büyük ustanın bütün şiirlerini bir araya getiriyor.

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
butikitabevi okumuş.
Oyunlarla Yaşayanlar

Tanzimattan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir yaşamın getirdiği beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış.

Tanzimattan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler karşısında tutunmaya çalışan Türk okur-yazarının kara güldürüsü. Eylemsizlikle geçmiş bir yaşamın getirdiği beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış.

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
butikitabevi okumuş.
Bir Bilim Adamının Romanı

Ülkemizde pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atayın, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Mustafa İnanı anlatışı. Bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bilim adamı oluşunun zorlu serüveni sergilenirken toplumsal eleştiri kalıplarının da zorlanışı. İnanın yaşamından kesitler veren fotoğraf albümüyle birlikte.

Ülkemizde pek benimsenmemiş bir dalda, biyografik roman türünde, Oğuz Atayın, kendine özgü üslubu ve kurgusuyla, kendi hocası da olan Mustafa İnanı anlatışı. Bir halk çocuğunun uluslararası ün sahibi bilim adamı oluşunun zorlu serüveni sergilenirken ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 5 ay
Daha Fazla Göster

butikitabevi şu an ne okuyor?

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.