Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster
Çocuk Kalbi, çocuklar için yazılmış, onların minik yüreklerine hitap eden öykülerden oluşmuş bir kitaptır.Anne-babaların tereddüt etmeden çocuklarına hediye edebilecekl
eri bu kitapta, çocuklar; iyiyi, doğruyu, güzeli öğrenmelerinin yanı sıra, arkadaşlık dostluk kavramlarını da gerçek anlamda tanıyabileceklerdir.Çocukları gerçek hayata
hazırlamak için kaleme aldığı bu eserinde, Amicis; anne-babalara da, çocuk eğitiminde detaylara dikkat çekerek yol gösteriyor.7den 77ye herkesin zevkle okuyacağı bu kita
pta, sıcacık okul anılarını bulacak, çocuk dünyasının ve kalbinin herşeye rağmen ne kadar temiz kalabildiğine şahit olacaksınız.
Sevgili çocuklar, bu kitap; sizlere sevgiyi, arkadaşlığı, dostluğu ve sadakati sunuyor.Tüm zamanların en sevilen çocuk kitaplarından biri olarak dünya çocuklarının kalb
inde yer etmiş olan Edmondo De Amicisnin bu ünlükitabı, iyiye, güzele ve doğruya yönelmede sizin de en yakın rehberiniz olacak.
Dünya Çocuk Klasikleri DizisiÇocuk Kalbi
Edmondo de Amicisin ünlü romanı Çocuk Kalbi, bir çocuğun gözüyle insan ilişkilerini gözler önüne seriyor. Henüz üçüncü sınıf öğrencisi olan Enrico annesi, babası ve kız
kardeşi ile mutlu bir aile yaşantısı vardır. Okuldaki arkadaşlarının herbiri ile iyisi ile kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla uzun bir yıl geçirir.Bu kitap herkese ders olab
ilecek hayat tecrübeleri ve bunların çarpıcı sonuçları ile yoğrulmuş. Edep, ahlâk ve erdemle dolu bir baş ucu kitabı.
Klasik, kelime anlamı olarak Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen eser. demektir. Bizler de Damla Yayınevi olarak dünya e
debiyatının eskimeyen romanlarından oluşan diziyi siz okurlarımız için hazırladık. Romanlar sade, akıcı bir Türkçe ile dilimize kazandırıldı. Hepinize iyi okumalar... -4
.5. ve 6. Sınıflar İçin
Çeşitli ulus eğitimcilerinin dünyanın en faydalı çocuk kitabı seçtikleri, bütün dünya dillerine defalarca çevirisi yapılmış bulunan, Edmondo De Amicisin ÇOCUK KALBİ adl
ı ölmez kitabının yeni baskısını yayımlamakla, yayınevimiz mutluluk duymaktadır.\rÇOCUK KALBİnin başlıca amacı, yarının büyükleri olacak çocuklarımızı iyiye \u0096 güzel
e \u0096 doğruya yöneltmek ve onları iyi insan - iyi vatandaş olarak aileye, topluma ve insanlığa kazandırmaktır.\rÇOCUK KALBİnin değerini ve önemini, yapıtı Fransızcaya
Grands Coeurs \u0096 Büyük Kalp adıyla çeviren A. Piazzinin ön kapaktaki sözleri ile Almancaya çevirenin aşağıya aldığımız düşünceleri çok güzel ve özlü olarak belirtme
ktedir.\r
Bütün dünya dillerine çevrilen ve milyonlarca adet basılan Edmondo de Amicisin Çocuk Kalbi isimli eseri, tutulan bir günlükten yola çıkarak yazılan bir çocuk kitabı. Ço
cuklara iyiyi, doğruyu, adaleti ve güzeli öğreten kitap bir çocuğun okul ve sosyal yaşamını konu alıyor. Arkadaşlığın önemine, dostluğun değerine dair hikayelerin de yer
aldığı kitap 7den 70e her kuşağın zevkle okuyabileceği bir eser. Çocukların dünyasına bakış atmak isteyen herkesin okuyabileceği kitabın tam metnini yayınevimiz tarafın
dan kitapseverlerin beğenisine sunuyoruz...
Çocuk Kalbi, ilkokula giden Enrico adındaki İtalyan bir çocuğun okul ve sosyal yaşamını, çocuğun kendi ağzından anlatan sımsıcak bir romandır. Tutulan bir günlükten yol
a çıkılarak yazılan kitapta aile ve vatan sevgisini, arkadaşlığın ve dayanışmanın önemini anlatan hikayeler yer almaktadır. Ünlü İtalyan yazar Edmondo De Amicis tarafınd
an 1886 yılında tamamlanan kitap, dünyanın tüm dillerine çevrilmiştir.
1846 \u0096 1908 yılları arasında yaşamış olan İtalyan yazar Edmondo de Amicisin kaleme aldığı Çocuk Kalbinin bir dünya klasiği olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünk
ü bu yapıt, kaleme alınışının üzerinden yaklaşık yüz yirmi yıl geçmiş olmasına karşın değerinden hiçbir şey yitirmemiştir! Üstelik böylesine eğitici, idealist insan yeti
ştirmeyi amaç edinmiş bir yapıta zamanımızda çok daha fazla gereksinim var. Yeryüzündeki tüm anneler, babalar, öğretmenler; kısacası çocuk yetiştirme görevi olan herkesi
n, bu kitaptan öğreneceği çok şey var. İnsanları sevme, dostluk, dayanışma, bağlılık, özveri, yurt sevgisi, aile bağları, anne-baba sevgisi, öğretmenin değeri, sanatın ö
nemi, emeğe saygı gibi temaların işlendiği bu yapıtın güzel yanı, bütün bunları duyarlı bir öykü diliyle yansıtmasıdır.Her şey bir ders yılı içinde başlar ve biter. Geli
şen olaylar, küçük Enrikonun tuttuğu günlükte anlatılır.Çocuk Kalbi duyarlı bir yüreğe sahip olan büyük küçük herkesin tutkuyla ve bir solukta okuyacağı bir yapıt. Ayrıc
a Melisa Yağmurun dilindeki şiirselliği, yapıtı adeta Türkçede yeniden yaratışını hayranlıkla karşılayacaksınız.
Bu kitap özellikle dokuz ile on üç yaşları arasındaki öğrenciler için yazılmıştır. Kitabın adı Bir Öğrenim Yılının Öyküsü olarak da değiştirilebilir. Kitap, İtalyada İl
kokul üçüncü sınıfa giden bir öğrenci tarafından yazılmıştır. Elbette kitabın tamamını bu öğrencinin yazdığını söylemiyorum. O, gün boyu başından geçen olayları, düşüncelerini, hissettiklerini defterine not ediyordu.
Edmondo de Amicis (1846-1908) edebiyatın her dalında eser vermiş, özellikle gezi yazılarıyla tanınan bir yazar. Fakat Amicise asıl ününü sağlayan romanı, Çocuk Kalbi olmuştur. Amicis, küçük bir çocuğun günlüğü olarak kaleme aldığı Çocuk Kalbinde, ilköğretim çağı çocuklarına vatan ve aile sevgisi, arkadaşlık ve dayanışma gibi olumlu değerler aşılamaktadır.
Çocuk Kalbi, Dünya Çocuk Klasikleri arasında seçkin bir yeri sahiptir. İtalyan yazar Edmando de Amicis bu romanda İtalyan bir öğrencinin ilköğretim okuluna başladığı günden itibaren tuttuğu duygulu günlüğünden yola çıkarak çocukların renkli dünyasını anlatır. Bu kitap sizlere sevgiyi, arkadaşlığı, dostluğu ve bağlılığı sunuyor. ...
Çocuk Kalbi, dünyanın en sevilen ve en çok okunan çocuk romanlarından biridir. İlköğretim çağındaki bir İtalyan öğrencinin, bir yıl tuttuğu günlükten yola çıkarak bu romanı kaleme alan Edmondo De Amicis, çocuk edebiyatının unutulmazları arasında yerini almıştır. Sevginin, dostluğun, paylaşmanın ve insan olmaya dair en sıcak duygularını dile geldiği Çocuk Kalbi, her çocuğun mutlaka okuması gereken bir klasiktir. Geleceğe erdemli, dürüst ve sevgi dolu bir kuşak bırakma sorunluluğu duyan ebeveynler de çocuklarına bu kitabı okutmalıdır.
I874 yılında İstanbula gelen ve 1877de yazdığı kitap Türkçede İstanbul adıyla yayımlanan İtalyan romancı, kısa öykü yazarı ve şair De Amicisin yirmi beşi aşkın dile çevrilmiş olan Çocuk Kalbi, yazıldığı dönemin belli bir yaş grubuna yönelik olsa da, kalbini hayata açmaya hazırlanan, başka insanların kalplerinin seslerini duymayı bilen herkesin kitabı. Enrico adlı öğrencinin günlüğü biçiminde yazılmış, bir ders yılını kapsayan metinlerin arasına serpiştirilmiş ibret öyküleri, İtalyan ulusal birliğinin kurulma döneminin öne çıkarttığı yurtseverlik, özveri, yiğitlik, dostluk gibi konuları içeren öykülerle birleşip bu anı-romanı tarihselleştiriyorlar.
Çocuk Kalbi, bütün dünyanın tanıdığı, çocuklar için yazılan duygusal bir öyküdür. Kitap bir taraftan çocuklara iyiyi, doğruyu ve güzeli sevdirmeyi, olumlu değer yargılarıyla donatmayı,diğer taraftan, toplumla barışık yararlı bir insan olması için yapıcı ve uyumlu bir kişilik geliştirmeyi amaçlıyor. Aynı zamanda çocuklarla ilgili anne-babalara eğitim alanında önemli ipuçları veriyor. Eğitimbilimi uzmanlarınca dünyanın en yararlı çocuk kitabı olarak gösterilmektedir.
Çocuk Kalbi, bir çocuğun okul hatıralarını anlatan bir eserdir. Dünyanın en çok okunan kitaplarından birisidir. Aynı zamanda bir eğitimci olan Edmonda De Amicis, öğretmen ve öğrenci ilişkilerini, okul ve aile işbirliğini zengin bir dille anlatmaktadır. MEB Talim ve Terbiye Kurulu\u0091nun 2207 sayılı Tebliğler Dergisi\u0091nde yayınlanan kararı ile ilk ve ortaokul öğrencilerine tavsiye edilmiştir.
Yazar bu eserinde oğlunun yol boyunca okulda yaşadıklarını, gözlemlediklerini, bir çocuk duygusallığıyla anlatıyor.
Özellikle dokuz ile onüç yaşları arasındaki ilkokul çocuklarına armağan edilen bu kitaba şöyle bir ad da verilebilir: İtalya daki bir mahalle ilkokulunun üçüncü sınıf öğrencilerinden biri tarafından yazılmış, bir yıllık öğrenim döneminin hikayesi. Ancak, bir üçüncü sınıf öğrencisi tarafından yazılmış derken amacımız, kitabı basılmış olduğu şekliyle o öğrencinin yazdığını söylemek değildir.
Bugün okulda birinci günüm. Köyde geçirdiğimiz üç aylık tatil bir rüya gibi bitiverdi. Baretti Okulunun üçüncü sınıfına kaydoldum. Annem yaptırdı kaydımı. Hep köyü düşündüğümden istemeye istemeye gittim okula. Sokaklar çocuk doluydu. İki kırtasiyeciyi de çanta, kitap ve defter almaya gelen ana-babalar doldurmuştu. Okulun önündeki kalabalıktan kapıcı da polis de kapıyı açık tutmakta güçlük çekiyorlardı.
Bugün okulun ilk günü. Üç aylık yaz tatili bir hayal gibi geçip gitti. Bu sabah annem, beni Baretti okulunun üçüncü sınıfına yerleştirirken ben hala yaz tatilini düşünüyor, okula gitmek istemiyordum. Sokaklar okullu çocuklarla, dükkanlar okul alşıverişi yapan anne babalarla doluydu. Okulun hademesi giriş kapısını zorlukla kontrol edebiliyordu. Kapının yanında duran ikinci sınıf öğretmenim, dağınık kızıl saçlarını geriye itip her zamanki neşeli haliyle omzuma dokundu. (Kitabın İçinden)
Edmondo De Amıcıs, yaşam ve eserleri ile insanları etkileyen kişilerdendir. Eserlerinde kelime oyunları, kandırma ve aldatmaca bulamazsınız. Onda gereksiz düşünmeye neden olmayan bir farklılık vardır. Amicisin eserlerinde insanların karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgürü örneklerini sunan bir yücelik, inançlı davranışlara karşı eşsiz, derin bir sevgi ve tutkulu bir saygı vardır. Eserlerini daimi iyi ve güzel duyguların gelişmesi ve toplumsal sevginin ve barışın sağlanması yönünde yapmıştır. Bu nedenle iyi bir toplumbilimci, eğitmendir. Duyarlı bir ahlakçıdır. Toplumu ve ilişkilerini, psikolojik bir gözlemle incelemiştir. Eserlerinin her birine ayrı özen göstermiştir. En önemli eserlerinden olan Çocuk Kalbi dünyanın her ülkesine yayılmıştır. Çevirisi yapıldığı ülkelerde en çok okunan kitaplar arasında olmuştur. Çocuk Kalbi önemli bir eserdir. Bu eseri bir çocuğa okutmak, ona yapılacak en büyük iyiliktir. Çocuk Kalbini okuyan bir çocuk büyürken diğer çocuklardan farklı gelişir. Çevresine ışık saçar. Kötü bir insan olması mümkün değildir. Bütün ailelerin Çocuk Kalbini çocuklarına okutması ve üzerinde karşılıklı konuşmaları gerekmektedir.
Dünya çocuk klasikleri arasında karşılıklı sevgi ve hoşgörünün, eğitimin, çocukların dünyasındaki önemini ortaya koyan önemli bir yapıttır.
Çocuk Kalbi, çocuklar için yazılmış, onların minik yüreklerine hitap eden öykülerden oluşmuş bir kitaptır.Anne-babaların tereddüt etmeden çocuklarına hediye edebilecekl
eri bu kitapta, çocuklar; iyiyi, doğruyu, güzeli öğrenmelerinin yanı sıra, arkad... tümünü göster
Bildiğin Gibi Değil, iki genç araştırmacı Funda Danışman ve Rojin Canan Akın'ın, 90'lı yıllarda çocukluğu Güneydoğu’da geçmiş Kürt gençleriyle yaptıkları on dokuz söyleşiyi bir araya getiriyor.
Yoğun bir şiddet ortamında geçen çocukluklarını ve ilkgençlik yıllarını anlatıyorlar: Türkçe bilmedikleri için gerizekâlı muamelesi gördükleri, zaman zaman ajanlık teklifleri aldıkları eğitim hayatlarını; babalarının, analarının, kardeşlerinin, arkadaşlarının gözlerinin önünde dayak yediği, öldürüldüğü, koruculuğa zorlandığı, evlerinin kurşun yağmuruna tutulduğu aile hayatlarını; sokaklarda, "yanı başlarında sürekli birilerinin öldürüldüğü", vurulduğu bir ortamda veya BM mülteci kamplarında geçen "gündelik" hayatlarını dinliyoruz onlardan.
Politik söylemler tek tek insanların ne yaşadıklarını gizliyor, örtüyor. Bildiğin Gibi Değil, bu Kürt gençlerinin Batı'daki, büyük şehirlerdeki akranlarına bir iç dökmesi olarak okunmalı. Binlerce insan "çocukluğum sorulduğunda aklıma açlık, rezillik, sefalet, perişanlık, bombalar, savaş uçakları geliyor" diyecek haldeyse, bu gençlerin hemen hepsi "bana yaşatılanları affetmem mümkün değil ama barış mümkün, barış istiyorum" diyorsa, politik kaygılara değil vicdanlara hitap edecek gerçek bir barış ortamı kurabilmek için bu kitaptaki seslere kulak verilmeli.
Bildiğin Gibi Değil, iki genç araştırmacı Funda Danışman ve Rojin Canan Akın'ın, 90'lı yıllarda çocukluğu Güneydoğu’da geçmiş Kürt gençleriyle yaptıkları on dokuz söyleşiyi bir araya getiriyor.
Yoğun bir şiddet ortamında geçen çocuklukları... tümünü göster
2007de ABDde yayımlandığında büyük ilgi gören ve PKK konusunda bugüne dek yazılmış en nesnel ve kapsamlı çalışma olarak nitelenen Kan ve İnanç, Aliza Marcusun yıllara dayanan emeğinin ürünü. PKK militanlarıyla görüşen ilk Batılı gazetecilerden biri olan Marcus, 1989dan beri Güneydoğudaki gelişmeler, Kürt sorunu ve PKK hareketi hakkında haberler yapmış, makaleler yazmış ve hatta bunlardan biri dolayısıyla yargılanmış bir isim. Marcusun eski PKK üyeleri, bölge halkı ve süreci yakından takip eden politikacılar ve hukukçularla yaptığı röportajların yanı sıra, resmî kaynaklardan, dönemin komutanlarının yazdıkları metinlerden, köşe yazılarından ve gazete haberlerinden yararlanarak ortaya çıkardığı Kan ve İnanç, Türkiyede yepyeni bir tartışma alanı açmaya aday bir kitap. Yeni çareler bulmayanlar, yeni kötülükler beklesin. Amerikalı meslektaşım Aliza Marcusun yeni çıkan PKK ile ilgili güzel kitabını okurken Baconın bu sözü aklıma takılıyor.Hasan Cemal, MilliyetMarcus, kolay okunan, çok iyi yazılmış, sağlam bir araştırmaya dayalı ve etkileyici bir metin sunuyor. Kan ve İnanç, PKKyı anlamak için mutlaka başvurulması gereken kişilere ve konulara odaklanıyor... Araştırmacılar, siyaset üretenler ve PKK meselesiyle ilgilenen herkes için paha biçilmez bir kitap.Middle East JournalMarcusun kitabı, PKKya soğukkanlı yaklaşıyor. Taraf tutmuyor, terörü de yüceltmiyor. Örgütü didik didik araştırıyor ve her aşamasını, gerekçeleriyle anlatıyor. Ben şimdiye kadar PKKnın bu kadar ayrıntılı bir yol haritasını görmedim.Mehmet Ali Birand, Posta
2007de ABDde yayımlandığında büyük ilgi gören ve PKK konusunda bugüne dek yazılmış en nesnel ve kapsamlı çalışma olarak nitelenen Kan ve İnanç, Aliza Marcusun yıllara dayanan emeğinin ürünü. PKK militanlarıyla görüşen ilk Batılı gazetecilerden biri o... tümünü göster
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yüzümüze vuruyor. Totalitarizmin -anne karnındaki bebeğin beslenmesi gibi- bireyle toplumu bağlayan göbek bağıyla semirdiğini, hayata ilişkin algılarımızı ve kimi dayatılan kimisini de gönüllü olarak kabul ettiğimiz kavramları irdeleyerek gösteriyor. Cehenneme Övgü, yazarın kendiyle hesaplaştığı, herkesi de hesaplaşmaya çağıran, hatta kışkırtan bir kitap.
Bazı eleştirmenlerin şeytanın avukatı sıfatını yakıştırdıkları Gündüz Vassafın gözden geçirilmiş ve genişletilmiş yeni baskısıyla sunduğumuz Cehenneme Övgüsü, içimizde büyütüp yaşattığımız küçük totaliter dünyalarımızı afişe ediyor, daha doğrusu yü... tümünü göster
“Onlar dağın ardındakiler. Sözlerinden önce çığlıkları ulaşanlar. Kim oldukları, neye inandıkları bilinmiyor. Görünmez bir güç olarak oradan buraya etki ediyorlar. Adları telaffuz edilse de kim oldukları bilinmiyor. Hepsi buralı, hepsi bizden, binlerce silahlı kadın ve erkek. Dağı mesken tutmuş, hakikatin bildiğimizden farklı olduğunu iddia ediyorlar.
Kendi yayınları, medyaları, sivil güçleri var.
Neden dağa çıktılar, neden dağda yaşadılar, dönenler neden döndü ve kalanlar neden hâlâ orada? Bu soruların cevabını almak için önce doğduğum topraklara, yüzlerce evladını kaybetmiş komşu köylere, şehirlere, sonra çoğunluğu için daha büyük bir acı, bir sürgün olan Avrupa'ya gittim. Dağa çıkmış, çatışmalara katılmış, yakalanmış ya da teslim olmuş, cezaevinde yıllarını geçirmiş kişilerle konuştum.
Ve dağın ardına duyduğum büyük merakla bir bayram günü Kandil'e gittim.
Bir masal dağı olmayan, istersek ulaşmamız mümkün olan o dağın ardına bakmaya çalıştım. Anlatılanların içine girmeden sorunun anlaşılmasının ve dahi çözülmesinin mümkün olmadığını gördüm. Yaşananlar her ne idiyse, bu geçen yıllar boyunca Kürt, Türk her kim incindiyse ancak birbirimizi anlamakla iyileştirebiliriz yaralarımızı.”
“Onlar dağın ardındakiler. Sözlerinden önce çığlıkları ulaşanlar. Kim oldukları, neye inandıkları bilinmiyor. Görünmez bir güç olarak oradan buraya etki ediyorlar. Adları telaffuz edilse de kim oldukları bilinmiyor. Hepsi buralı, hepsi bizden, binler... tümünü göster