Kont Dracula ve eşi bir evlat edinmeye karar verdi.. Zavallı Dracula, karizmatik vampirin soyu kurumuş! Draculalık 'babalıktan evlatlığa' geçiyor. Taşıma kan ile değirmen döndürmeye çalışıyorlar.. :)
Kont Dracula ve eşi bir evlat edinmeye karar verdi.. Zavallı Dracula, karizmatik vampirin soyu kurumuş! Draculalık 'babalıktan evlatlığa' geçiyor. Taşıma kan ile değirmen döndürmeye çalışıyorlar.. :)
Emrah Serbes - Erken Kaybedenler
Emrah Serbes - Erken Kaybedenler
Chuck Palahniukin bademciklerinin bu aralar nerede ikâmet ettiğini bilmek ister misiniz? Peki ya Chuckın MTVde bir video klipte görünmesinin hikâyesini? Mutfak dolaplarınızda saklanmış bir mankeni aradığınız oldu mu hiç? Şu bizim Chuckın özyaşamıyla ilgili, adamın insan içine çıkmasını zorlaştıracak bazı anekdotlardan haberdar olmak cazip geliyor mu size?Bütün bunlar ve daha neler neler. Hepsi Kaçaklar ve Mültecilerde. Yazar Katherine Dunn, Portlandda herkesin en az üç yaşamı ve üç kimliği olduğunu söylüyor. Amerika denen memleketteki en kafayı sıyırmışların toplandığı Portlandın sokaklarında, Palahniukla birlikte maceradan maceraya koşmaya, şehrin ünlü ünsüz sakinleriyle tanışmaya ne dersiniz? Hiçbir gezi rehberinin size veremeyeceği şeyler var bu kitapta: Biraz tarih; biraz söylence; tekinsiz mekânları, güzel restoranları ve çılgınlıklarıyla capcanlı bir şehrin nabzını tutma olanağı. Her köşe başında rastlayacağınız dost canlısı insanları da cabası. Kişilere özel garip müzeler de dahil olmak üzere bütün o ilginç mekânlar, her yıl yinelenen tuhaf etkinlikler ve hayalet öyküleri. Şehir merkezinin altındaki kanallarda turlayın. İster homoseksüel ister hetero olun, seks kulüplerini ziyaret edin.Söz verin gerçek hayalet öykülerini duyduğunuzda, yaşayan ölülerle burun buruna geldiğinizde korkmayacağınıza! Hayvanat bahçesinde insanoğluna şaşırtıcı derecede benzeyen filleri muhabbet ederken gördüğünüzde şaşırmayacaksınız! Halihazırda Portlandda kaçaklarla mültecilerin arasında yaşayan Palahniuk, bir elinde fotoğraf makinesiyle şehri bize kare kare gezdirirken, tarih, (öz)yaşam öyküsü ve kurmaca kavramlarını da yeraltından gün ışığına çıkarıyor.
Chuck Palahniukin bademciklerinin bu aralar nerede ikâmet ettiğini bilmek ister misiniz? Peki ya Chuckın MTVde bir video klipte görünmesinin hikâyesini? Mutfak dolaplarınızda saklanmış bir mankeni aradığınız oldu mu hiç? Şu bizim Chuckın özyaşamıyla ... tümünü göster
Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar! Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sakalı var. Bizi saran tel örgüler beyaz angoradan örülmüş. Havası havlamayı bırakmış, ısırıyor. Beyaz ağzı etimizle dolu. Bu yüzden sessiz bir ayaz var. Saçaklardan sarkan mızrak dişleri ensemize saplanmış. Gazete kâğıdı gibi buruşmuş derimizde mor diş izleri, bekliyoruz.
Cennetten kovulmayı. Bembeyazız. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak.
Daha fazla hiçbir şeye gerek yok. Fiilleri çekmeye bile. Herkes kalsın yerinde. Bıraksınlar, yaslansın göğsüm sırtlarına, ılıklaşsın enseleri nefesimle. Yavaş yavaş sokayım dilimi derilerine. Aksın içlerine hayatımın zehri. Yirmi adet mermi. Muhteşem! Hepinizi geberteceğim! Ama hepinizi!
Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar! Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sak... tümünü göster
Kimsenin birbirine bakmadığı, yalan, ihanet, şiddet, tecavüz ve acımasızlıkla yoğrulan, yalnızca hayallerin göz göze geldiği bir hayattan intikam almanın en iyi yolu yaşamaktır. Anlam aramak boşunadır ve her şeyin hiçe dönüşmesi gerekir. Henüz on ikisinde, Berlinde dört kişinin tecavüzüne uğrayan Zargana, böylece kendisini insan sınıfından sıyırır. Ne var ki, insan olmaktan uzaklaşıp hiçe yaklaştıkça da kendisine döner; âşık olur. Parçalanmış benliğini yenilemek için, başkalarının oynadığı bir hayat oyununu sahnelemeye koyulur.
Kimsenin birbirine bakmadığı, yalan, ihanet, şiddet, tecavüz ve acımasızlıkla yoğrulan, yalnızca hayallerin göz göze geldiği bir hayattan intikam almanın en iyi yolu yaşamaktır. Anlam aramak boşunadır ve her şeyin hiçe dönüşmesi gerekir. Henüz on iki... tümünü göster
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelos'un çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zeze'nin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeç'in, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalı'nın başkahramanı Zeze'nin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelos'un başyapıtı Şeker Portaka... tümünü göster
kırmızıbeyin şu anda kitap okumuyor.