Hayatında herkesten ve her şeyden fazla sevdiği erkekten kaçarak Güneydoğunun dağlarında uluslararası bir araştırma grubuna katılan bir kadın.Bir daha hiç kimseyi o kadını sevdiği gibisevemeyeceğini bilmesine rağmen ruhundaki zaafları saklamak için yaptığı vahşice hatalarla karşısındakini yaralayan bir adam.Gerçek aşkın korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişki.Affetmelerine izin vermediği için kendi hafızalarından bile nefret etmelerine rağmen affetmeyi beceremeyen insanların içine hapsoldukları bir yalnızlık.İki insanın bütün zekâlarını kullanarak öldürmek için uğraştıkları ve her yediği darbeyle biraz daha hastalanarak güçlenen bir tutku.Kutsal Mezopotamya ovasının eteklerinde yükselen dağlarda süren tehditkâr bir hayat.Bu iki insanın yaşadıklarını izleyen herkesin sorduğu bir soru:Hayatım boyunca beni böyle seven biri oldu mu?
Hayatında herkesten ve her şeyden fazla sevdiği erkekten kaçarak Güneydoğunun dağlarında uluslararası bir araştırma grubuna katılan bir kadın.Bir daha hiç kimseyi o kadını sevdiği gibisevemeyeceğini bilmesine rağmen ruhundaki zaafları saklamak için y... tümünü göster
Ama size hükmeden bu duyguları tanıyamaz, ne zaman, nerede, nasıl ortaya çıkacağını bilemezsiniz.Bir aşk, bir öfke, çıldırtıcı bir kıskançlık, dayanılmaz bir özlem bazen karanlıkların içinden çıkıp sizi esir alabilir.Bazen, bir başka insan için kendinizden vazgeçebilirsiniz.Bazen öfkeyle kamaşır içiniz.Kendi bilinmezliğinizle yaptığınız bu karmaşık dansta adımlarınızı ayarlamak için size yardım edecek olan edebiyattır.Size, sizi, hayatı, insanları, duyguları anlatan edebiyat.Ahmet Altan, bu kitabıyla hayatın ve insanın derinliklerindeki bütün duygu kıpırtılarını ışığa çıkartıyor.Okuyacağınız her satırda kendinize ya da bir tanıdığınıza ait bir duygunun izini, macerasını bulacaksınız.Bu kitabı okurken kendi hayatınızın hikayesini dinleyeceksiniz.
Ama size hükmeden bu duyguları tanıyamaz, ne zaman, nerede, nasıl ortaya çıkacağını bilemezsiniz.Bir aşk, bir öfke, çıldırtıcı bir kıskançlık, dayanılmaz bir özlem bazen karanlıkların içinden çıkıp sizi esir alabilir.Bazen, bir başka insan için kendi... tümünü göster
Ahmet Altanın bu kitaplaşmış denemeleriyle, ilk kez Geceyarısı Şarkıları adlı yapıtında tanışmıştı okurlarımız. Büyük bir coşkuyla karşılanan, üst isteyeni basımları yapılan bu denemeler, çarpıcılığıyla, insanı derinlemesine irdeleyişi ve kişinin içsel yaşamını, örtüsüz kimliğini su yüzüne çıkarışıyla okuyanları bir anda etkilemiş, şaşırtmış ve elbette düşündürmüştü.Karanlıkta Sabah Kuşları da aynı tür denemelerden oluşuyor; ancak aşkı ve tutkuları incelemek yanında, toplumsal yaraları, haksızlıkları, çarpıklıkları da öne çıkarıyor, insanı, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına uzak kalmamaya zorluyor; Tanrı ve Berkede olduğu gibi, içinizi isyanla dolduruyor; Portakal Ağacında olduğu gibi yüreğinizi burkuyor; Aşk Çıplak Gezerde olduğu gibi aşkı özletiyor.Bu yazıları kaleme alanın, işini iyi bilen gerçek bir edebiyatçı, insanı iyi tanıyan yaman bir gözlemci olduğunu hemen anlıyorsunuz. Ahmet Altan, toplumdaki acıları, hepimizin içindeki öfkeleri, tutkuları, bizim adımıza sözcüklere döküyor, dile getiriyor. Karşıdan okunmuyor yazdıkları; tarafsız kalmamıyor yazdıklarına; satırların içinden okuyoruz ve paylaşıyoruz duygularını, düşüncelerini. Yazının amacı da bu değil mi zaten?
******
Ahmet Altanın kitaplaşmış denemeleriyle ilk kez Geceyarısı Şarkıları adlı kitabında tanışmıştı okurlarımız. Büyük bir coşkuyla karşılanan üst üste yeni basımları yapılan bu denemeler, çarpıcılığıyla, insanı derinlemesine irdeleyişi ve kişinin içsel yaşamını, örtüsüz kimliğini su yüzüne çıkarışıyla okuyanları bir anda, etkilemiş, şaşırtmış ve elbette düşündürmüştü. Karanlıkta Sabah Kuşları da aynı tür denemelerden oluşuyor; ancak aşkı ve tutkuları incelemek yanında, toplumsal yaraları, haksızlıkları, çarpıklıkları da öne çıkartıyor. İnsanı, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına uzak kalmamaya zorluyor. Tanrı ve Berkede olduğu gibi içinizi isyanla dolduruyor, Portakal Ağacında olduğu gibi yüreğinizi burkuyor, Aşk Çıplak Gezerde olduğu gibi aşka özlem duyuruyor. Bu yazıları kaleme alanın işini iyi bilen gerçek bir edebiyatçı, insanı iyi tanıyan bir gözlemci olduğunu anlıyorsunuz. Ahmet Altan toplumdaki acıları, hepimizin içindeki öfkeleri, tutkuları bizim adımıza sözcüklere döküyor, dile getiriyor. Karşıdan okunmuyor yazdıkları, tarafsız kalınamıyor, satırların içinden okuyoruz ve paylaşıyoruz duygularını, düşüncelerini. Yazının amacı da bu değil mi zaten?
******
Ahmet Altanın bu kitaplaşmış denemeleriyle, ilk kez Geceyarısı Şarkıları adlı yapıtında tanışmıştı okurlarımız. Büyük bir coşkuyla karşılanan, üst isteyeni basımları yapılan bu denemeler, çarpıcılığıyla, insanı derinlemesine irdeleyişi ve kişinin içs... tümünü göster
Başka yolu yok:Kendini verme,en yakın için özveride bulunmaduyguları, tüm kendini yadsıma ahlakı,acımasızca sorguya çekilip yargı önüneçıkarılmalı: Bugün, sanatın erkekliğininyok edilmesi için yeterince ayartıcı olantemiz bir vicdan oluşturmaya yönelikestetiği ondan aşağı kalmaz. Şu,kendim için değil, bir başkası içinduygularında çok fazla büyü ve şekervar; bu noktada çifte kuruntulu olupsormaya gerek yok: Yoksa bunlar birerayartma olmasın sakın?Friedrich NIETZSCHE
Başka yolu yok:Kendini verme,en yakın için özveride bulunmaduyguları, tüm kendini yadsıma ahlakı,acımasızca sorguya çekilip yargı önüneçıkarılmalı: Bugün, sanatın erkekliğininyok edilmesi için yeterince ayartıcı olantemiz bir vicdan oluşturmaya yönel... tümünü göster