Hayatında herkesten ve her şeyden fazla sevdiği erkekten kaçarak Güneydoğunun dağlarında uluslararası bir araştırma grubuna katılan bir kadın.Bir daha hiç kimseyi o kadını sevdiği gibisevemeyeceğini bilmesine rağmen ruhundaki zaafları saklamak için yaptığı vahşice hatalarla karşısındakini yaralayan bir adam.Gerçek aşkın korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişki.Affetmelerine izin vermediği için kendi hafızalarından bile nefret etmelerine rağmen affetmeyi beceremeyen insanların içine hapsoldukları bir yalnızlık.İki insanın bütün zekâlarını kullanarak öldürmek için uğraştıkları ve her yediği darbeyle biraz daha hastalanarak güçlenen bir tutku.Kutsal Mezopotamya ovasının eteklerinde yükselen dağlarda süren tehditkâr bir hayat.Bu iki insanın yaşadıklarını izleyen herkesin sorduğu bir soru:Hayatım boyunca beni böyle seven biri oldu mu?
Hayatında herkesten ve her şeyden fazla sevdiği erkekten kaçarak Güneydoğunun dağlarında uluslararası bir araştırma grubuna katılan bir kadın.Bir daha hiç kimseyi o kadını sevdiği gibisevemeyeceğini bilmesine rağmen ruhundaki zaafları saklamak için yaptığı vahşice hatalarla karşısındakini yaralayan bir adam.Gerçek aşkın korkunç ağırlığını taşıyamayarak bir köprü gibi çöküp iki kıyısında iki insanı çaresiz bırakan bir ilişki.Affetmelerine izin vermediği için kendi hafızalarından bile nefret etmelerine rağmen affetmeyi beceremeyen insanların içine hapsoldukları bir yalnızlık.İki insanın bütün zekâlarını kullanarak öldürmek için uğraştıkları ve her yediği darbeyle biraz daha hastalanarak güçlenen bir tutku.Kutsal Mezopotamya ovasının eteklerinde yükselen dağlarda süren tehditkâr bir hayat.Bu iki insanın yaşadıklarını izleyen herkesin sorduğu bir soru:Hayatım boyunca beni böyle seven biri oldu mu?
Sevgilimle birlikte aynı anda okuduğumuz bir kitap.. Ben okudum o dinledi.. Ben dinledim o okudu.. Bize çok şey kattı..
İkili ilişkiler bakımından güzel bir aktarım ve bakış açısı ile yazılmış bir kitap.
Bir adamın, bir kadının hislerini bu kadar iyi yansıtabilmesi çok şaşırtıcıydı doğrusu ve çok başarılı.
Açıkçası Ahmet Altan' ın üslubu bana göre değil. Tasvirleri fazla abarttığını, bir cümlenin beş satır bağlaçlarla birbirine eklenerek sürmesinin gereksiz olduğunu düşünüyorum.
Yine de bu romanı sevdim. Konuyu sevdim. Gerçek olduğuna inanarak okudum ve sonun da ağladığımı hatırlıyorum.
Herkese tavsiye ederim...
"Ben sana erkek kuzu olma demedim mi..." MÜKEMMELDİ.
Bu kitap iki insanın aslında birbirini nasıl sevdiklerini,birbirleri için neleri göze alabileceklerine deginen aynı zamanda güneydogunun karışık durumunu konu ediniyor ahmet altan'ın tesadüfen aldıgım bu kitabı beni o daglık ova'ya alıp götürdü desem abartıyor olmam..
Sonunda selim'in ölümü ve yelda'nın bugüne kadar katlanmaya çalıştıgı tüm durumlar göz önüne alınırsa bu olay sonrası neler yaşayacagını tahmin etmek zor degil.
Ahmet altan bu kitabı iyi ki yazmış,ve uzun zamandır bir kitabın sonuna aglamıyorken bu kitabın sonunda hıçkırıklarıma engel olamadım.
Mükemmel ve okunması gereken bir kitap.
Ahmet Altan'ın anlatım tarzını zaten hiç sevmezdim. Yine sıkıcı ve sıradan bir hikaye ve anlatımla devam eden ve kesinlikle bir an bile beni sürüklemeyen bir romandı. Karakterler ilginçti ve diyaloglar çok kopuk değildi. O sayede kitabın sonuna kadar dayanabildim.
Akıcı bir dil ve üslup kullanmakla beraber şiddetli bir tutkunun hikâyesini, ekonomik sıkıntıların, siyasi ve toplumsal şiddetin yaşandığı bir bölgeye götürdüğünü,
Güneydoğu'nun, romanın dekoratif görüntüsünü oluşturmaktan ve yazara bol miktarda tasvir imkânı vermekten öte bir anlamda kullanılmadığını,
romandaki karakterlerin ise donuk ve eylemden uzak birer figür olarak kaldığını belirtelim.
bir kadının ruh halini bir erkek nasıl bu kadar ayrıntılı deşifre edebilir ,şaşırtıcıydı doğrusu,yazar duyguyu tamamiyle yansıtabilmişti tebrikler...
Karton Cilt, 320 sayfa
2005 tarihinde, ALKIM YAYINEVİ tarafından yayınlandı