Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra doğar.Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, -bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya alışkın olması gerekir- çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeye.
Bu kitap en azlarındır. Belki de onlardan hiçbiri yaşamıyor daha. Onlar, benim Zerdüştümü anlayanlar olacaklar: kendimi, daha bugünden işitilecek kulaklar bulanlar ile nasıl karıştırabilirdim ki? Ancak öbürgündür benim olan. Kimileri öldükten sonra d... tümünü göster
Türk gazeteci ve yazar.
Atatürk'ün yaveri ve dönemin CHP milletvekili olan Ali Şevket Öndersev'in torunu olarak İstanbul’da doğdu.
Orta öğrenimini Kadıköy Özel Kız Koleji’nde tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi Pedagoji bölümünde eğitim gördü.
İş hayatına pedagog olarak başlayan Asena, Haseki Hastanesi Çocuk Kliniği ve İÜ Çocuklarevi’nde çalıştı.
Gazetedeki ilk yazısı 1972 yılında Hürriyet gazetesinin Kelebek ekinde yayımlandı. Bu tarihten itibaren çeşitli dergi ve gazetelerde gazeteci ve yönetici olarak bulundu. TRT-2 televizyon kanalında "Ondan Sonra" isimli bir program hazırlayıp sundu (1992-1997).
Gazeteciliğinin yanında yazarlığını da sürdüren Asena, ilk kitabı Kadının Adı Yok ile adını duyurdu. Kitap müstehcen bulunduğundan 1988’de yasaklandı. Uzun süren dava sonucunda tekrar yayımına izin verildi ve ardından aynı yıl yönetmen Atıf Yılmaz tarafından filme alındı.
Yazıları ve kitaplarında değindiği temalar nedeniyle Asena feminist yazar olarak tanındı.
Duygu Asena, beyin tümörü nedeniyle tedavi görmekte olduğu VKV Amerikan Hastanesi'nde 30 Temmuz 2006 günü hayatını kaybetti.
Türk gazeteci ve yazar.
Atatürk'ün yaveri ve dönemin CHP milletvekili olan Ali Şevket Öndersev'in torunu olarak İstanbul’da doğdu.
Orta öğrenimini Kadıköy Özel Kız Koleji’nde tamamlamasının ardından İstanbul Üniversitesi Pedagoji bölümünde eğitim g... tümünü göster
Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı "Güzel Yüzlü Şair" veya "Mavi Gözlü Dev"dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.[3] Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır.[4] Eserleri birçok dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.
Eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye'deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiş daha sonra Moskova'ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır.
Nazım Hikmet,1938'de cezaevine girmiş ve şiirleri yasaklanmıştır. Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te şiirleriyle yeniden önem kazanmıştır.
İlk şiirlerini hece ölçüsü ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece ölçüsü ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliği'nde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arayış doruğa çıktı. O dönemdeki birçok şairden farklıydı.
Hece ölçüsünden ayrılarak Türkçenin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest ölçüyü benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden birçoğu Fuat Saka, Volkan Konak, Grup Yorum, Ezginin Günlüğü ve Zülfü Livaneli gibi sanatçılar tarafından bestelendi. Ünal Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da "Güzel Günler Göreceğiz" ismiyle kaset olarak çıktı. Birkaç şiiri ise Yunan besteci Manos Loïzos tarafından bestelendi. Ayrıca bazı şiirleri Yeni Türkü'nün eski üyesi Selim Atakan ve Cem Karaca(Çok Yorgunum) tarafından bestelenmiştir. Ayrıca Fuat Saka'nın da biri Demir Gökgöl ile olmak üzere iki adet Nazım Hikmet şiirlerinin bestelendiği şarkıları ıçeren albümü vardır.
Türk şair ve oyun yazarı. Lakabı "Güzel Yüzlü Şair" veya "Mavi Gözlü Dev"dir. Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim adını da kullandığı olmuştur. Hatta İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.[3] Türkiye'de serbest nazımın ilk uygul... tümünü göster
Müslüm Gürses konserlerinin Gülhanesinden garip bir savaşın Beyoğlusuna; akşamüstleri isteksizce kapılarının arkasına geçilen evlerden unutmak faşizmine, hayat kadar geniş bir alanda ve Onun bir yolda ansızın karşısına çıkacağını bekleyerek, sözünü söylüyor Cezmi Ersöz. İçimdeki bu esrik güzelliği, çocukluk umudunu benimle beraber yaşayan aşkım ayakta tutuyor, biliyorum.
************
Kimi geceler babası sadece üzerini örtüp, saçlarını, yüzünü, alnını okşamakla yetinmezdi. Yatağının bir kenarına ilişir. gizli gizli birşeyler fısıldardı. Sanki ona yattığı yerde nasihat ederdi. Pişmanlıklarını, görüp geçirdiklerini anlatırdı. Hayatın çok, ama çok ağır, taşıması çok zahmetli bir yük olduğunu anlatırdı sanki. Oğlu bu fısıltıları duymak için bütün dikkatini harcardı, ama nafile, duymazdı. Babası daha sonra kalkar, yüzünü seyderdi oğlunun. Babasının alkollü nefesini hisserderdi. Buruk, öksüz, kaybetmiş bir insanın kokusuydu bu. Yaralanmış umudun kokusuydu. Ve bazen oğlunun yüzüne ılık, ama içini dağlayan damlalar düşerdi. Yüreği acıyla ve çoşkuyla açılır, gözlerini daha sıkı yumar, kalbi daha hızlı atardı. Babası yüzüne damlardı... Gizli tören, bu gözyaşlarıyla biterdi....
******
Müslüm Gürses konserlerinin Gülhanesinden garip bir savaşın Beyoğlusuna; akşamüstleri isteksizce kapılarının arkasına geçilen evlerden unutmak faşizmine, hayat kadar geniş bir alanda ve Onun bir yolda ansızın karşısına çıkacağını bekleyerek, sözünü s... tümünü göster