Buket Uzuner'in içten, duyarlı ve mizah dolu üslubuyla yazdığı çağdaş bir roman.'İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri' çevre politikasına, aşka, enerji sorununa, kadın-erkek ilişkisine alternatif çözümler arayan aydın ve farklı bir çiftin öyküsü, bir 'modern zamanlar' romanı.'İki Yeşil Susamuru', iyi romandan kafa cimnastiği beklentisi içinde olan kültür seçkinlerine de bir şeyler sunuyor; hem biçim hem de öz açısından.'-Gürsel Aytaç-'Buket Uzuner iki katmanlı romanında çağdaş bir kadının portresi çevresinde aile, sevgi ve intiharı sorguluyor
Buket Uzuner'in içten, duyarlı ve mizah dolu üslubuyla yazdığı çağdaş bir roman.'İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri' çevre politikasına, aşka, enerji sorununa, kadın-erkek ilişkisine alternatif çözümler a... tümünü göster
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamıştı. Onu mahkûm etmişlerdi! Kapı çalındı. İki asker beni almaya gelmişti. İç savaş çıkmış, seferberlik ilan edilmişti. Bunu bekliyordum. Hiç şaşırmadım. Bunu uzun zamandır korku ve kuşkuyla hep bekliyordum. Hazırlandım ve o Salı sabahı evden çıktım. Genç bir öğretmen bir sabah Kuzguncuk'taki evinden apar topar alınıp, askere götürülür. O, bunun bir kabus olduğuna, arkadaşlarıysa onun iç savaşa katıldığına inanmaktadır. Oysa annesi oğlunun bir ambulansla evden götürüldüğünü anlatmaktadır. Kumral Ada Mavi Tuna, iç savaşın içimizde ve dışımızda, bireysel ve toplumsal olarak yarattığı yangınları umutsuz bir aşk üçgeni ekseninde anlatan sarsıcı bir roman. Dört dile çevrilen Kumral Ada Mavi Tuna birçok toplumsal yaramızı irdelerken unutulmaz bir aşk hikâyesi anlatıyor.
Bir Salı sabahı uyandım. Bütün gazeteler hayatta en çok sevdiğim kadının bir cinayet işlediğini yazıyordu. Bunu hiç beklemiyordum. Beynimden vurulmuşa döndüm. İç dengelerim şiddetle sarsıldı. Oysa gerçeği biliyordum ama bana kimse tek bir şey sormamı... tümünü göster
Akşam sınıfı, Dublinin yüzlerce okulunda olduğu gibi, Mountainview Kolejinde akşam programı yürüten bir sınıftır. Okulda yeni bir İtalyanca sınıfı açılır. Haftada iki gün, herkes kendi düşleriyle gelir bu sınıfa. Karısının kendisini aldatmayacağından emin, kendisi de aldatmayı aklından bile geçirmeyen, kırk sekizinci yaşını yeni bitirmiş, çoluk çocuğa karışmış Adrian, bütün beklentilerinin aksine, okuluna müdür olarak atanmaz. Tam çöküntünün eşiğine doğru gelirken de, yeni müdür, Adriana, Yetişkinlere Eğitim Sınıfları adı altında bir gece kursunun yönetimini önerir.
Akşam sınıfı, Dublinin yüzlerce okulunda olduğu gibi, Mountainview Kolejinde akşam programı yürüten bir sınıftır. Okulda yeni bir İtalyanca sınıfı açılır. Haftada iki gün, herkes kendi düşleriyle gelir bu sınıfa. Karısının kendisini aldatmayacağından... tümünü göster
Git Kendini Çok Sevdirmeden, edebiyata şiirle başlamış bir yazarın, Tuna Kiremitçinin ilk romanı. Bir kazada oğlunu yitirdikten sonra annesinin Eskişehirdeki evine sığınan Arda Akadın öyküsünü anlatıyor. Ardanın ana ocağında genç kızlık yıllarına geri dönüşü ve ilk aşk kahramanı olan erkeğin yirmi üç yıl sonra yeniden ortaya çıkışı... Sevmek ve gitmek üzerine ince düşünülmüş bir roman.
Git Kendini Çok Sevdirmeden, edebiyata şiirle başlamış bir yazarın, Tuna Kiremitçinin ilk romanı. Bir kazada oğlunu yitirdikten sonra annesinin Eskişehirdeki evine sığınan Arda Akadın öyküsünü anlatıyor. Ardanın ana ocağında genç kızlık yıllarına ger... tümünü göster
Ayşe Kulin, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde, işgal altındaki İstanbul'da bir konakta yaşananları anlatıyor bu kez. Son Maliye Nazırı ve ailesi aracılığıyla o dönemin resmini çizen Veda, çökmekte olan bir tarih ile yeni bir gelecek arayan Milliciler arasında sıkışan o dönem Osmanlı aydınının da öyküsünü dile getiriyor.
Ayşe Kulin'in her zamanki ustalıklı ve sürükleyici üslubu ile okurlarının elinden bırakamayacakları bir kitap bu. Günümüz Türk edebiyatında neredeyse eşsiz olan, biyografik veriler ile roman tekniğini birleştirmekteki ustalığını bir kez daha sergileyen Kulin, bu kez bir İstanbul öyküsü bir imparatorluk tarihini birlikte ele alıyor
Ayşe Kulin, Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde, işgal altındaki İstanbul'da bir konakta yaşananları anlatıyor bu kez. Son Maliye Nazırı ve ailesi aracılığıyla o dönemin resmini çizen Veda, çökmekte olan bir tarih ile yeni bir gelecek ... tümünü göster
Aynı ırktan, kim bilir belki de aynı soydan geliyorlardı. Aynı yaşlarda, aynı boylardaydılar. Aynı kadını sevmişlerdi. Ataları aynı tanrıya ayrı yollardan ulaşmak istedikleri için, biri Boşnak diğeri Hırvattı. Bunu kendileri seçmemişlerdi, savaşmayı ve kaderlerini de seçmedikleri gibi. Ve ambulanstaki çocuğu kurtarmanın dışında, beklentileri yoktu yarın için. Yarınlar, kurşun, havan topu ve bombaydı, kandı. Ama her ikisi de farkına bile varmadan daha güzel günleri bekliyorlardı. İnsanlar, değişik inançlarla ve hırslarıyla ne kadar karıştırırlarsa karıştırsınlar, kana, acıya, şiddete bulaştırsınlar, bu muhteşem dünyayı, yaşam bir umuttu sonuçta. Hiç bitmeyen bir umuttu. Dünya tarihinin en acımasız soykırımlarından Bosnada, bir kadın gazetecinin hayatla hesaplaşması...
Aynı ırktan, kim bilir belki de aynı soydan geliyorlardı. Aynı yaşlarda, aynı boylardaydılar. Aynı kadını sevmişlerdi. Ataları aynı tanrıya ayrı yollardan ulaşmak istedikleri için, biri Boşnak diğeri Hırvattı. Bunu kendileri seçmemişlerdi, savaşmayı ... tümünü göster