Bir zamanlar endişeyle, elemle andığımız Yemen sayısız gencimize mezar oldu. Yıllarca Gece bir ses geldi derinden derinden / Beni mi çağırdı Yemen çöllerinden diyen yaşmaklı kızlarımızın yürekleri orada çarpardı. Cihan biliyor ki hiçbir milletin evlâtları onların şartlarında, onlar gibi savaşmadı; destanların en dokunaklısını arkalarında bırakmadı. Ne hazindir ki şimdi o ıssız vadilerde, engin çöllerde ne mezar taşları, ne de ziyaretçileri var...Ansiklopediler Yemende ölen Türklerin sayısını tarih bilmiyor, öğrenmekten de korkuyor derlerken nesillerle süren dramımızı anlatıyorlar; fakat hiçbir dram unutmak ve unutulmak kadar dramatik değildir.
Bir zamanlar endişeyle, elemle andığımız Yemen sayısız gencimize mezar oldu. Yıllarca Gece bir ses geldi derinden derinden / Beni mi çağırdı Yemen çöllerinden diyen yaşmaklı kızlarımızın yürekleri orada çarpardı. Cihan biliyor ki hiçbir milletin evlâ... tümünü göster
Said Nursi ve arkadaşları Süleyman Askeri, Eşref Kuşçubaşı gibi zevatın Balkan Harbi'nde Edirne'yi Bulgarlar'dan geri alışları ve Batı Trakya'da ilk Türkiye Cumhuriyeti'ni kuruşlarının belgelere dayanan hikayesidir.
Said Nursi ve arkadaşları Süleyman Askeri, Eşref Kuşçubaşı gibi zevatın Balkan Harbi'nde Edirne'yi Bulgarlar'dan geri alışları ve Batı Trakya'da ilk Türkiye Cumhuriyeti'ni kuruşlarının belgelere dayanan hikayesidir.
Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adamın mirasının paylaşılması konusu 1850'lerde gündeme gelmişti. 1878'de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye'de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz'e yapıldı darbe, sonra V. Murad'a. Sanıldı ki, Osmanlının kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş, Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımızı yaparız, demişti.
Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale'den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif'in deyişiyle kıta kapma oyunu oynayacaktı.
Kızıl Sultan demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlının paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa'ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıllık gecikme sayesinde Avrupa'nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti.
Osmanlı tarihini yeniden yazmaya koyulan Mustafa Armağan’ın titiz ve akıcı kaleminden Son Sultan’ın Kurtlarla Dansı... Kitabı okuyunca dansın bugün de devam ettiğini fark edeceksiniz...
Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adamın mirasının paylaşılması konusu 1850'lerde gündeme gelmişti. 1878'de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emp... tümünü göster
2015'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2015'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?