bursa,balık burcu,voleybol,15
bursa,balık burcu,voleybol,15
Dokuz parmaklı bir kadın, kostümünü hiç terk etmeyen bir süper kahraman, kimlik buhranında aklını yitiren bir adam ve Nijeryalı bir göçmen; Küçük Arı.
Yaşamları acımasız bir şaka gibi kesişen karakterlerin size sunduğu sadece bir gülümseyiş; ama buruk bir gülümseyiş... Derken coşkulu bir kahkaha ve hemen ardından kalıcı bir sızı... Ve sonra daha büyük bir kahkaha.
Kitap, içinden hızla geçip gidilen bir duygu tüneli.
Dokuz parmaklı bir kadın, kostümünü hiç terk etmeyen bir süper kahraman, kimlik buhranında aklını yitiren bir adam ve Nijeryalı bir göçmen; Küçük Arı.
Yaşamları acımasız bir şaka gibi kesişen karakterlerin size sunduğu sadece bir gülümseyiş; ama buru... tümünü göster
''Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!'' -
''Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele eyle ve düşman karşısında can kaygusu çekme. Bana gelince, senden ve senin ait olduğun şu dünyadan hiçbir şey istemediğimi bil ve herkese böylece ilan et. Şurada can oynatan cengâverlerden son arzum odur ki Azrail (a.s) bize uğradıktan sonra na'şımı Konstantiniyye surlarına yakın götürsünler. O gün savaş hattı nerede oluşursa, bedenimi o noktaya kadar taşısınlar ve orada, savaşan mücahitlerin arasında beni defneylesinler. Ta ki atlarımızın ayakları bedenimi çiğnemiş olsun, Bizans dokunamasın. Ayrıca, eğer yapabiliyorlarsa, cenazemi kendi atımın arkasında bir sedyeye bağlayıp taşısınlar. Tıpkı Kutlu Nebi'yi getiren Kusvâ'nın Medine'de bizim hanemizi bulduğu gibi o da benim için nereye gideceğini ve nerede duracağını bulacaktır.''
''Peygamber'in mihmandârı! Bir arzun varsa yapayım. Bir vasiyetin varsa yerine getireyim!'' -
''Ey Emîr! Sakın Allah'ın dinini bozma, müminler arasına fitne girmesine müsaade etme. Askere adalet ile muamele... tümünü göster
Her hikmetli söz, davranış veya kısa bir anekdot (hikaye, hatıra, darb-ı mesel, fıkra veya fabl türü anlatım) her ne kadar sahibine göre değerlendirilmesi gerekirse de, aslında asıl sahibine yani Hakka göre değerlendirilmelidir. Bazen bir hikmetli söz, bir anekdot insanın hayatını, düşünce ufkunu, zihniyetini ve her şeyini alt üst edecek güçte şok tesiri yapar. Bu yüzden bu tür hikmetli kıssalar bir aynadır, insanın iç dünyasını yansıtır. Bizden önceki yaşayanların halidir. Bize iyi veya kötü yönde örnek tarafları vardır. İbrettir, örnektir, uyarıdır, çağrıdır.... Hikâyeler, öğüt verir, hikmeti anlatır, rehberlik eder, vicdani rahatlatır, hikmet ekseninde uyanmayı sağlar. Bu eserde insanın zihninde geçmişteki insanların şimşekler çakan sözleri, olayları, hatıraları, hikâyeleri veya fabl türü kurguları bulacaksınız. Siz de pek çok hikâye veya bu tür anekdotları okumuş, görmüş veya yaşamışsınızdır. Gerçekten günümüzde yazılı veya görsel basında bu konuda pek çok malzemeye rastlamak mümkündür. Ancak bu kitapta, filozofların hayatlarından kesitler sunularak onların söz ve davranış¬larında, onları filozof yapan özelliklerini ön plana çıkaran hikmetin ev¬renselliği vurgulanmak isteniliyor. Bunun yanı sıra, hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alan ancak bir tarafı törpülenmiş veya bir tarafı unutul¬maya yüz tutmuş, bilgeliğin unsurları da diyebileceğimiz başarı, mutluluk, sevgi ve pozitif bakış açısı gibi önemli kavramlar da tekrar gündeme getiril¬meye çalışılıyor
Her hikmetli söz, davranış veya kısa bir anekdot (hikaye, hatıra, darb-ı mesel, fıkra veya fabl türü anlatım) her ne kadar sahibine göre değerlendirilmesi gerekirse de, aslında asıl sahibine yani Hakka göre değerlendirilmelidir. Bazen bir hikmetli sö... tümünü göster
Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezun, idealist genç bir mülkiyelinin iş ve sosyal yaşamdaki çatışmalarını ve uyumsuz ilişkilerini anlatırken, dönemin memuriyet yaşamına, köhne yapısına ait önemli ipuçları da veriyor. Şehirden kasabalara sürüklenirken, ardında birer birer ilkelerini de bırakan genç adam hatalı bir evlilikle korkunç bir sona doğru sürükleniyor.
Acı ve sefaletle dolu ortamdan tesadüfle sadece kızı Zehra’yı kurtarabiliyor. Acımak; aile içi ilişkileri ve sorumluluklarını, adeta ders verir gibi gözler önüne seriyor.
Reşat Nuri Güntekin 1928 yılında yayınlanan bu eserinde; çalışkan başarılı fakat zaaf gösterenlere karşı acımasız olan Zehra Öğretmen ile babası Mürşit’in bakış açılarından dramatik yaşam öykülerini anlatıyor.
Yazar, cumhuriyet öncesinde yeni mezu... tümünü göster
HARABELERİN ÇİÇEĞİ, Reşat Nuri Güntekinin Cemil Nimet takma adıyla yazdığı, 1981de Zaman gazetesinde tefrika edilen ilk romanı. Yoksul insanların sımsıcak, içten gülümseyişlerinden ışıyan bir güzelliğin çerçevesi. Çelişkiler, düşler, özleyişler ve acımasız bir hayatın zorlukları. Acılar ve sevinç. Umut ve sevgi. İnsanca yaşamanın anlamını resmeden bir eser.
HARABELERİN ÇİÇEĞİ, Reşat Nuri Güntekinin Cemil Nimet takma adıyla yazdığı, 1981de Zaman gazetesinde tefrika edilen ilk romanı. Yoksul insanların sımsıcak, içten gülümseyişlerinden ışıyan bir güzelliğin çerçevesi. Çelişkiler, düşler, özleyişler ve ac... tümünü göster
selahaddin şu anda kitap okumuyor.