Şiir namına bir beklentiniz varsa -almadan önce- bir kez daha düşünmenizde fayda var.Konu bütünlüğü olarak hiçbir kalıba sokamadım kendisini.Esinlenmeler o kadar bariz,kimi kafiyeler/tamlamalar o kadar zorlama ki...Konuyu ilahi aşk ile harmanlayayım derken secdeyi,namazı,orucu,ezanı o kadar vurgulamış olması ticari kaygıdan başka bir intiba uyandırmıyor.Başucu kitabı olmak bir yana hayal kırıklığının sözlük karşılığı olabilir ancak.
Hem hemen bitmeli hem de hemen bitmemeliydi.Güzeldi vesselam.Kalemine sağlık.
'Sana hala aşığım ama Türkçe yazıldığı gibi yaşanmıyor.' Doyumluk hislerimizin tadımlık cümleleri.
"Umutsuzluğa düşmek" ise bir devrimciye yasaktır.Cellat elinde işkencede ölüme bir soluk kalmışken bile.Yalnız yasak değil ayıptır da.Çünkü devrimcinin kendisi,insanlığın yarını ve umududur.Bir kural,bir ilkedir bu.Namussuzluğun,alçaklığın egemen olmadığı,soylu,güzel ve onurlu bir dünya,bu temel ilke üzerine kurulur... "...Biz ki,yarınıyız halkın Umudu,yüzakıyız Hıncı,namusu... Şafakları, Taa şafakları Hey canım, Kalbim,dinamit kuyusu..." Ne güzel adamsın sen.Ne mert..
'Sen kim oluyorsun ki sana bir tekne vereyim,Sen kim oluyorsun ki bana bir tekne vermeyeceksin' Çok enfes bir bakış açısı..Okunası.
Yazılanların bu kadar doğru olması ne kadar acı.Kalemine sağlık yine vurmuşsun acı gerçekleri yüzümüze..