Kitap 1936'da yazılmış ki bunu duyunca daha da hayran kaldım. Günümüzde iki kelimeyi bi araya getiremeyen ama reklam kaynaklı milyonlar satan basit ve boş kurgulardan sonra bunu duymak gerçekten güzel. Yine de yorucu bir kitap. İthaki Yayınları ile 132 sayfa gibi kısa bir hacme sahip olsa da zaman zaman ''kardeşim edebiyat mı yapıyorsun gerilim fantastik korku mu yazıyorsun?'' demekten de kendimi alamadım. Konu bazında muhteşem denebilir. Bi araştırma ekibinin Antartika'ya gidip bilimsel araştırma yapması ancak buldukları ile korku ve hayretler içine girmeleri falan... Tavsiyem kitapta bahsedilen yaratıklara (Cthulhu gibi) bir bakınız ve fazla ara vermeden bi çırpıda okumaya çalışınız çünkü yazı dili anlamında bazen o kadar sıkıyor ki elinize bi daha almak istemeyebilirsiniz.
Ilk kitapta en azindan sadizmden hoslanan kibirli bi zenginin cocukluk tramvasi nedeniyle yasadigi hayat karsisinda basit tasrali bi edebiyat ogrencisinin durum karsisinda nasil davrandigina dair anlatimlar mevcutken son ve en kalin kitap gereksiz uzatlamarla dolmus. Surekli s... ve Ana o kadar hazirsin ki kelimeleri ile karsilasiyorsunuz. Kitap edebiyattan yoksun bi kere. Eger bu kulvarda edebi bi eser okumak istiyorsunuz o zaman size Marques oneririm. Son 50 Sayfa aksiyon nedeniyle en azindan durumu kurtardi yorumu yaptirsa da bos zamanlarin cerez kitabi diyebiliriz.
Otobiyografi şeklinde yazılmış ilginç bi kitap. İlk 50 sayfa eşekarısı fabrikasının ne olduğunu anlamaya çalışmakla geçirmiş olmama rağmen anladım ki kendimi kitabın akışına bırakmam gerekmiş. Kitabı okumaya başlamadan önce ön hazırlık amaçlı yaptığım ''diğer okuyucu yorumları araştırmaları''ndan bir şey beklememek lazımmış çünkü hemen herkes işkence mağduru çocuklardan bahsetse de kitapta işkence mağduru hayvanlar mevcut. Nüfus kaydı olmayan paranoyak,sadist bir çocuk ve başına gelenleri konu alsa da yazar,kitabın sonunda ''neeee'' şeklinde nidalara sebep oldu. Akıcı bir kitaptır.Tavsiye edilesi.