Yazarın Mucizevi Mandarin kitabındaki anlatım dilini daha çok beğenmiştim. Tabii bu kitabın ilk kitap olması sebebiyle, diğer kitapta dilin gelişmiş olması olağan. Bunda bir sıkıntı yok. Ancak konu da pek ilgi çekici değildi. Kurgu zayıftı. Sadece psikolojik faktörler oldukça gerçekçiydi. Karayipler'de geçmesi bakımından egzotik bir tarafı da vardı. Örneğin rastalı saçların anlamını ben ilk defa bu romanda öğrendim. Daha sonra roman "bakalım esas kız bekaretini kime verecek" noktasında ilerledi uzun bir süre. Bu da birazcık sıktı beni.
Nerede Behzat Ç. anlatımı, karekterleri nerede bu? Emrah Serbes yazmamış sanki. Metnin bir kişiliği yoktu.
Steinbeck'in kitaplarını hep çok inandırıcı ve iyi işlenmiş buluyorum. Bu romanın da sadece sonu biraz koştur koştur bitse de genel itibariyle zevkle okudum.
Pek erkeklere göre bir kitap değildi bence. Baş karakterin psikolojisi ve melankolik yapısı başarılı bi şekilde verilmiş olsa da, kadın dünyası üzerine yoğunlaşmış olması ve aşırı detaycılığı beni biraz sıktı. Velhasıl kadın okurların daha çok beğeneceğini düşünüyorum.
Romanın enerjik bir anlatımı olsa da, çok dağınık işlenen konular konsantre olmamı zorladı. Gene de akıcıydı.
Bu kitaptaki hikaye belki anlatılmaya değer olabilir fakat ben yazarı pek yetkin bulamadım. Zaman zaman sıkıldım kısacık romanda. Dili zaten çok basit. Yani benim tat alabileceğim bir şey yoktu içerisinde.
Kendimi bir tasavvuf ehlini okuyor gibi hissettim. Adam cidden bir çok şeyi çözmüş. Özellikle son cümlenin üzerinde uzun uzun düşünmenizi tavsiye ederim. Reenkarnasyona gönderme yapıyor.