Mutluluk aşılayan, umut verici güzel bir hikaye. Ama öyle "vayyy bee" diyeceğiniz türden değil. Yoğun tempo içerisinde araya bir kitap sıkıştırayım şöyle okuyayım geçsin diye düşündüğünüz bir zamanda okuyabilirsiniz. Joy'un hikayesi çok klasik başladı, ilerledikçe biraz atraksiyon arttı, sonu ise tam beklediğim gibi çıktı :) Başlarda ve ortada verdiği ince detayları, sonunu yazarken sanki bir anda bitirme ihtiyacı duymuş gibi çabucak karalamış yazar. Romanda en sevdiğim karakter Bobby oldu, annesini kaybeden bir çocuğun babasına yaklaşamamasının verdiği hırçınlığı yansıtıp aslında babasından gördüğü en ufak ilgiyi-sevgiyi yalnız kalma korkusu yüzünden kabullenemiyor, alışamıyor. Kısacası bir günde okunabilecek kitaplar serisinden :) "O tozlu ve kupkuru Bakersfield kasabasında yavaş yavaş ölen bir çiçektim, bu ıslak ve puslu, yemyeşil bölgedeyse çiçek açtığımı hissediyorum."
Hangi ten-renk-dinden olursa olsun insanları dışlamak, yaşama haklarını ellerinden almak, yaşadıkları yerleri terketmeye zorlamak insanlık suçudur. Amerika'da yaşanan Çin düşmanlığını konu alan bir kitabı ilk kez okuyorum ve gerçek olaylara dayandığını düşündükçe kitap daha anlamlı hale geldi. Kitap klasik Arkadya kitaplarından, geçmiş ve günümüz iki farklı zaman aynı anda ilerliyor. Ben Mei Lien'in hikayesini yani geçmişte yaşanan olayları daha dokunaklı ve akıcı buldum. Günümüzde ilerleyen kısmı yani İnara'nın hikayesi ise daha tahmin edilebilir yazılmıştı. Kapak tasarımına bence Mei Lien'in nakışlarından oluşan bir motif yada kaftanın en azından bir kısmını kullansalar bence daha güzel olurdu. Genel olarak sevdiğim kitaplar arasında yerini alacak.. Hiçbir çocuk ailesinden ayrı kalmasın...
Ne kadar güzel bir kitaptı. Resmen tadı damağımda kaldı. O kadar kısacık bir kitaba dolu dolu bir roman sığdırmak Livaneli'ye yakışırdı zaten. İçinizi buracak, biraz kendinizi "acaba" diye sorgulatacak ve bittiğinde ise keşke bitmeseydi diyeceğiniz bir kitap.. Bayıldım.. "Coğrafya kaderdir."
olaylar olaylar olaylar! İki gün sürmedi bile kitabı bitirmek. Kurgusu yine harika anlatımı akıcı kalemi güçlü bir yazar Larsson tebrikler. Lisbeth Salender hakkında çok şey öğreniyoruz bu kitapta. Seri çıkalı uzun zaman oldu ama ben yinede okumayanlar için sürpriz bozan yazmak istemiyorum o yüzden kısa tutuyorum yorumu. Sonu keşke daha bir kaç sayfa daha uzun olsaydı dedim(kabul kitap zaten 679 sayfa daha ne yazsin adam😂). Serinin üçüncü kitabını da okumak istiyorum ama araya bi kitap alıp Gece Nöbeti'ne başlıyorum 🙋😊.
Serinin ilk iki kitabına göre daha hareketliydi. Alexander ve Nikolai'ye üzülmedim desem yalan olur. Ne buldun o Malyen'de bilmem ki Alina :) Nikolai ve Alina arasında geçen diyaloglar çok güzeldi. Bir seriyi daha bitirmiş olduk :)
2.kitabın ilkine göre daha durağan olduğu tiyosunu önceden almıştım o yüzden çok bi hayal kırıklığı yaşamadım. Keşke daha hareketli olsaydı, son sayfalar 3.kitaba başlamak için gereken gazı verdi ama yinede kitabın baştan itibaren bu şekilde ilerlemesini tavsiye ederdim. Karanlığın Efendisi fanları arasındayım hala nedense :) Prens Nikolai'de göz ardı edilmeyecek bir karakter, kesinlikle sivri zeka ve süper espri kabiliyeti var. Keşke yazar bu eğlenceli diyalogları daha artırsaymış ve biraz daha aksiyon verseymiş kitaba. 10 üzerinden 7 diyorum ve bir sonraki kitapta daha çok Karanlığın Efendisi ve Nikolai okumayı umuyorum :) Malyen mi? o süper kuşu aramaya gitsin :))))