Satıgül Yüksek, 366 adet değerlendirme yapmış.  (20/53)
Köprü ( Push, #1 )
Köprü ( Push, #1 )

8

Ergenlik dönemini psikopat bir üvey baba ve en az onun kadar sorunlu iki erkek kardeşiyle geçiren Emma, annesinin ölümü üzerine başka bir şehre taşınıyor, yeni evinde biraz tadilat ihtiyacı olduğu için devreye ev sahibi vasıtasıyla marangoz olan üst kat komşusu David giriyor... kitapta geçmiş ve şimdi arasında mekik dokurken David'in hiçte göründüğü gibi beyaz atlı bir prens olmadığını öğreniyoruz, Emma'nın psikolojisi ne kadar bozuk ve tahtaları ne kadar eksikse, David'in hiç tahtası olmadığını anlıyoruz Geçmişte birlikte olduğu kız arkadaşlarına, annesinin yaşadığı sonun benzerini yaşatmakta kararlı olan David en son golünü sezon finalinde atıyor... Kitabın girişinde sonunu okumamış olsaydım, gerçi yazar niye öyle bir şey yapmış onuda anlamadım , o köprüye Emma'yı götürmeyeceğini düşünürdüm, zira Emma'ya diğerlerinden daha fazla değer verdiğini hissediyorsunuz, gerçi bu bir şeyi değiştirmedi ve nihayet Emma'da kum torbalarıyla tanıştı.... Sonlara doğru öğreniyoruz ki o köprünün gerçekten derin bir anlamı var, orası David'in yeni hayatının şekillendiği yer.......Merak uyandırıcı ama durağan ilerleyen bir kitap,yazar yetişkin sahnelerini bolca kullanmış, geçmişte yaşadıkları travmaları atlattıklarını sanan ama kesinlikle tedaviye ihtiyacı olan iki gencin hikayesi, bir ara acaba okuduklarım bir hayal ürünümü diye düşündüm, dedim şimdi kendimi bir akıl hastanesinde ileri derece bir şizofrenin beyninde bulacağım : ) Bu arada, David'in ortadan kaybolan eski kız arkadaşları ile Emma'nın on bir yaşından beri hayatına giren erkeklerin çetelesini tutmakta zorlanabilirsiniz :)

Fırsatçı (Love Me With Lies #1)
Fırsatçı (Love Me With Lies #1)

6

Bir çok kişiden övgüler alınca bende seriyi tamamlayıp okumaya karar verdim,hay vermez olaydım ilk kitap yetti de arttı :) Üniv. sıralarında başlayan güzel bir aşk hikayesi okumaya başladım derken kitap birden Yalan Rüzgarı'na döndü, okul sıralarından otuzlu yaşlara kadar karakterlerin, bilimum entrikalarına, sonu gelmez yalanlarına, saçma sapan ayrılıklarına, başka kişilere hatta evliliklere yelken açmalarına kadar ne ararsanız var.. Olivia bugüne kadar okuduğum en soğuk ve bencil karakter,Caleb gibi biriyle tanışması onun için büyük şanstı, ama tüm ruhsuzluğuyla ki neredeyse frijitliğiyle adamı kaybetmek için elinden geleni yaptı ve sonunda kaybetti çok şükür :) gerçi Caleb'in ona yıllar sonra oynadığı oyunda pek masumane değildi ama adama kızamıyorum, özellikle yıllar önce ayrıldıkları gece ki ben Caleb'a yaptığı şeyden dolayı çok da sövemedim :) Olivia'nın kendince aldığı intikam çok saçmaydı.. Aslında benim bu tarz kitaplarda anlamadığım bir şey var, birbirlerini böyle dellicesine hatta tapacak derecesinde seven insanların , kamuya bu kadar çabuk ve çok rahat bir biçimde açılabilmeleri :) Kısacası karakterlerinin tümünün dengesiz olduğu bol entrikalı kitaplardan hoşlanıyorsanız kesinlikle seveceksiniz, ama ben sevemedim, zira ana karakterlerin bu kadar yalana, pisliğe boğulmuş olmaları hoşuma gitmedi, iş böyle olunca yaşadıkları o büyük aşk benim gözümde değersizleşiyor :)

Arzunun Kıyısında (Notorious, #3)
Arzunun Kıyısında (Notorious, #3)

7

Finalini güzel bulduğum geri kalan kısımlarının sıkıcı olduğunu düşündüğüm kitaplardan biri :) Lord Wycliff dış işleri için gizli görevlerde çalışan ve çapkınlıklarıyla ünlü bir ajan, yıllardır işiyle evli ama artık kendisine uygun bir eş bulup bir erkek evlat sahibi olmak istemektedir, bunun için uygun gelin adayı arama turlarından birinde Brynn ile karşılaşıyor, yalnız kızımız kendisini kardeşlerine adamış ve evlenmeyi asla düşünmüyor,çünkü atalarından kendisine miras kalan bir çingene lanetine fena halde kafayı takmış durumda, bu lanete göre,Brynn'ın soyundan gelen kadınlar, aşık olduklarında yada birileri onlara aşık olduğunda, bu aşkın sonu erkek tarafının ölümü ile sonuçlanıyor, yani kazara bir şekilde ölüyorlar, bu nedenle Brynn'ın listesinde aşk yada evlilik en son sırada bile değil.... Fakat bizim çapkın ve zengin Lordumuz kadından oldukça etkileniyor, ellem edip kallem edip onunla evlenmeyi başarıyor, gerçi bunda kızın en küçük kardeşini yatılı bir okula gönderip tüm geleceğini garanti alması da önemli bir etken, zira kızın ailesinin maddi durumu oldukça kötü ve küçük kardeşi bilimsel buluşlara ilgi duyan zeki bir çocuk , bilim insanı olacağı kesin :) Brynn'in abisi Grayson, ailesini geçindirebilmek için kaçakçılık işine bulaşmış durumda, yakasını bir türlü kurtaramadığı içinde gittikçe batıyor ve Wycliff te bu olayı araştıran ajanlardan biri, zamanla evlendiği ve aşık olduğu kadınında bu işin içinde olup olmadığı kuşkusu içini kemirmeye başlıyor, ve finale doğru düğümler çözülüyor.. Wycliff ne kadar kadının üzerine titriyorsa, Brynn lanetten dolayı adama aşık olmamak için uzak duruyor, lordumuz ne kadar tutkulu ve sıcaksa, kızımız bir o kadar soğuk,ukala,kavgacı menduburun teki, yani lanetten dolayı adamdan uzak durmasını anlarım ama bu kadar öfke dolu ukala hareketlerine anlam veremedim :) Bu arada yetişkin içerikli sahneler bolca mevcut :)

Şimdi Benimsin
Şimdi Benimsin

6

Töre ve tecavüz gibi iki ağır konunun işlendiği ama sayfaların boş aktığı bir kitaptı diyebilirim,Fırat önemli bir aşiret ağasının oğlu, sözlüsü başka bir adama aşık olup onunla kaçınca ortalık karışıyor, ailesi ve aşiretin ileri gelenleri Fırat'a iki seçenek sunuyor, ya sözlüsünün kaçtığı adamın kız kardeşi Elif'in kanlı çarşafı gelecek ve namus temizlenecek yada sözlüsü ve o adamın cenazesi gelecek.... Fırat'ın aslında seçme şansı yok,yere eğilen başını bir şekilde kaldırmak zorunda, bu nedenle Elif'in peşine düşüyor, onu kaçırıyor ve tecavüz ediyor, sonrasında Elif'in hamile kalması yüzünden ailesinin onu başkasıyla evlendirmesi devreye giriyor ki Fırat buna izin vermiyor ve onu alıp Diyarbakır'a getiriyor, gerçi bunu isteyen Elif zira başka şansı yok çünkü, ailesi kıza sırtını dönmüş durumda hiç bir suçu olmadığı halde..... Fırat zamanla kıza aşık oluyor ve ailesi kıza kendi kızlarından daha fazla ilgi gösteriyor, adeta sevgi yumağına boğuyorlar kızı, bir ilgi bir alaka meğer aile melekmiş , hatta okuması için izin veriyorlar tabi Diyarbakır sınırları içerisinde, bunun üstüne kızın kaynanasını sürekli öpücüklere boğması da ıyy dedirtti, kendi ailesi kızı silince bu ailenin gösterdiği ve hiç beklemediği bu sevgiye minnet duydu belki ama yahu bu halde olmanın sebebi onlar , sürekli töre deyip, Fırat'a baskı yapan onlar,ya çarşaf ya kaçanların cesetleri diyende onlar,özellikle kanlı çarşafının Diyarbakır'a gönderildiğini ne çabuk unuttun,Fırat'ın çektiği tüm vicdan azabına , pişmanlığına gözlerini kapadı,adamın onu köpek gibi sevdiği gerçeğini elinin tersiyle itti, bir adamı affedemedi zaten, maşallah bütün aileyle bal kaymak ve bu bana iki yüzlülük gibi geldi..... Ayrıca kitap boyunca Elif'in dillere destan güzelliğinden nazından tızından fenalık geldi, hep bir şey olacak diye bekliyoruz ama yok sayfalar ev muhabbetleriyle akıyor , aşk derseniz bir Fırat'ın kara sevdasını okuyoruz , Elif bildiğin duvar,affetme var mı derseniz var ama 10 yıl kadar beklemeniz gerekiyor :) Anlayacağınız Fırat kovalar Elif kaçar 500 sayfa bu şekilde geçti, sürekli ezik başı yerden kalkmayan bir kız, Fırat efendi kıskançlıkları yüzünden sürekli esip gürlüyor, bari ona ağzının payını ver hadi aşirete sesin çıkmıyor, ama nerdee :)..... Hele bir finali var evlere şenlik, uzun zaman atlamaları sayesinde,sağ kalan kalmadı valla, biz alışmışız kitabın sonunda gökten düşen üç elmayı oturup yemeye bu kitapta mezarlıklar ağır geldi :)

Gülizar
Gülizar

6

Kitap, henüz oniki yaşında kendisinden yirmi yaş büyük biriyle evlendirilen ve o rezil herif bir iş kazasında öldükten sonra beş çocuğuyla ortada kalan Gülizar'ın hikayesini anlatıyor, iki tarafın ailesi de çocuklara bakmak istemeyince, kızlarının da kendisiyle aynı kaderi yaşamasını istemeyen Gülizar, onları da alıp Urfa'dan İstanbul'a kaçıyor, fakat kısa bir süre sonra küçük oğluyla birlikte trafik kazasında ölünce ,kalan dört çocuk farklı ailelere evlatlık veriliyor. Aslında Gülizar'ın kendi hikayesini kitabın sonunda öğreniyoruz, kitap kızlardan Neslihan'ın evlatlık olduğunu öğrenmesiyle başlıyor, sonra kardeşlerini aramaya karar veriyor ve akabinde onların hikayeleri devreye giriyor, Neslihan kardeşler arasında şanslı olanlardan biri, birde Ümit var diğer ikisi gerçekten feleğin silllesini yemiş. Kitap Gerçek bir olaydan esinlenerek kurgulanmış, aslında hikaye derin ve karakterlerde fazla olunca 200 sayfa yetmemiş ve birazda acemice kaleme alındığını düşünüyorum, zira en fazla Neslihan ve Elvan'ın hikayesi anlatılıyor diğerleri tadımlık eklenmiş, hepsini anlatayım derken geçişler hızlı olmuş, üstüne birde Neslihan'ın iki erkek arasında kalan aşk hikayesi eklenince, bir o olaya ,bir bu olaya atlıyoruz, aslında kitaptan ziyada ,kitap özeti gibi olmuş, keşke gereken özen gösterilseydi ortaya daha iyi bir şeyler çıkabilirdi diye düşünüyorum :)

Karmakarışık (Tangled, #1)
Karmakarışık (Tangled, #1)

8

Güzel ve akıcı bir dili olmasına rağmen kurgusunu basit bulduğum kitabı kurtaran tek kişi Drew Evans , kendisi önde gelen yatırım bankalarından birinin ortağı, aslında patronu babası, Drew ve en yakın arkadaşları da şirketin çalışanı, ve günlerden bir gün Kate adında zeki ve güzel bir kızın şirkette işe başlamasıyla Drew in hayatında bildiği her şey yerini bilmediklerine bırakıyor,aşk, sex ve ilişkiler hakkında her şey sil baştan yazılıyor, yalnız kız nişanlı yani Drew'in işi zor Yazarın Drew'i sizinle birebir konuşturması inanılmaz eğlenceliydi, sanki kendinizi kitabın en önemli karakterlerinden biri ve Drew'in en yakın dostu gibi hissediyorusunuz, zira onun tüm sırlarına ortak oluyorsunuz, kadınlarla ilgili yaşadıklarını anlattıktan sonra ardından size verdiği tüyolar çoğu yerde kahkaha atmanıza neden oluyor, Drew Evans inanılmaz eğlenceli bir adam :) Kitapta beni rahatsız eden bir kelime vardı " Kaltak" bunu çok sık kullanıyor üstelikte kızkardeşi için söylüyor ne bileyim hoşlanmadım bu kelimeden bu konuda kızdım kendisine :) Bu arada Kate'in nişanlılık geçmişini öğrenince çok güldüm, birlikte olduğu adamla on beş yaşından beri tanışıyorlarmış ve tam 11 yıldır birlikteler ve hala nişanlılar, aslında ilişkiden emekli olmuşlar haberleri yok :) Not: Kitapta yetişkin sahneler bolca mevcut :)

Başka Dilde Aşk
Başka Dilde Aşk

10

Bazen kelimelerin yetersiz kaldığı yerlerde sessizlik çok şey anlatıyor insana ve bir an geliyor ki aslında kelimelere hiç ihtiyacınız olmadığını farkediyorsunuz :) İnsanı derinden etkileyen kitaplardan biriydi, henüz yedi yaşındayken yaşadığı acı olayların sonrasında konuşma yetisini kaybeden Archer Hale kendisini dış dünya ya tamamen kapatmış, yaşadıklarını okudukça etkilenmemek mümkün değil o yaşta tam bir aile faciasının ortasında kalan bu küçük çocuk hikayenin en masumu olmasına rağmen payına düşen bir kurşun ve yalnızlık olmuş.. Aile bildiği herkesi kaybeden Archer geride kalan tek yakını kanser hastası amcasının yanına verilmiş, soğuk ruhsuz birazda paranoyak olan bu amca tarafından büyütülen Archer onu çok erken kaybedince tek başına kalmış, yaşadığı kasabada kimsenin yanına bile yaklaşmak istemediği birazda ürktüğü biri haline gelmiş,sesiz küçük bir çocuktan zamanla daha da sessiz ve kendisine kalın duvarlar ören genç bir adama dönüşmüş... Archer'ın bu sesiz hayatına Bree'nin dahil olmasıyla birlikte genç adamın, geçmişindeki canavarlarla uğraşması daha kolay bir hale geliyor, Bree sevgisiyle ve tutkusuyla genç adamın kendisini sardığı kozadan çıkarmasına yardım ediyor,genç kadın aynı zamanda kendi geçmişinden kaçıp bu kasabada biraz zaman geçirmek için bulunuyor olsa da, zamanla Archer ın yaralarını sararken kendi yaralarını da iyileştirmeyi başarıyor.. Bree karakteri ilk sayfalarda Travis denen gereksiz mahlukatla yaptığı küçük öpüşme sahnesiyle benden eksi puan almıştı ama çabucak kendine geldiği ve asıl aşık olduğu kişinin Archer olduğunu anlamasıyla ve ardından ona tutkuyla bağlanıp onun için yaptığı fedakarlıklarla benden tam puan almayı başardı :)) Yalnız kitapta yazım hataları vardı söylemeden geçemeyeceğim :) http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/2016/04/baska-dilde-ask-yorum.html#more