Biraz bizim, biraz İtalyan tarihi ile oluşturulmuş bir kurgu. Ama çok kötüydü ya :/ Kitap çok kopuk geldi bana. Yazar biraz oradan biraz buradan bahsedeyim şeklinde yazmış.
Sondan önceki kitap olan Şimdi Mezar Zamanı bitti. Mezarın Yüzü'ne göre daha sevdim. Diğerine göre aksiyonluydu. Sanırım bu 2 kitap biraz daha Cat'in kişisel hayatını öne çektiği için okuyucular tarafından zayıf görülüyor. Meydum Tyler'a bayıldım. Garibim, hayaletten olmasa bile bu tayfa yüzünden ölebilirdi :D Yanlış anlaşılmasın, Tyler hala yaşıyor. Spoiler olarak saymadığım için uyarısız yazdım. Kitap bittiğinde "Oh be! Mencheres'siz bir kitap okuyabildik sonunda!" diye çok sevindim. Mencheres olmayınca kitap gözüme acayip hoş gözüktü. Vlad da yoktu ama olmaması sorun değil, sonuçta geçici bir karakter Cat'in dünyasında. Ama Mencheres'in boşluğunu da pislik Ian güzelce doldurdu -_- Hoş, göründüğü yerler az olduğu için terbiyesizce bir şey yapacak veya söyleyecek şeyi yoktu. Ama bence hiç olmasa daha da güzel olurdu. Justina da gösterdiği tavırla kendini iyice sevdirdi :) Görünüşe bakılırsa sıradaki düşman Cat'in başını çok ağrıtacak. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/09/simdi-mezar-zaman-yorum.html
Okuyup da beğendiğim ilk FMArsal romanıdır.Birçok kişi Natalie'yi sevmemiş ama ben ona çoğu yerde hak verdim, ben de olsam kesin Natalie gibi davranırdım. Tamer ise muhteşem bir adamdı. Adam için sürekli bela çekiyor dense de ben ne yazık ki bu durumla pek karşılaşamadım, sadece adamın sözlerinden ve vücudundaki yara izlerinden anlıyoruz bu durumu, ben olsam araya bir iki aksiyon katardım.
Gece Avcısı Serisi'ne dönüş zamanı geldi! Belki bu seriyi çoktan bitirmiş olurdum fakat seriden erken ayrılmak içimden gelmedi. Bu sefer hem Okuma Şenliği listemi tamamlamak, hem fazla da bekletmek istemediğimden bitirmek için kolları sıvadım. Çoğu yorumda serinin son 3 kitabının hayal kırıklığı olduğunu okumuştum. Serinin ilk 4 kitabına bayılmıştım. Mezarın Yüzü de beğendiğim bir kitap oldu ama benden önceki yorumları da es geçemem. İlk hangi kitapta bahsedilmişti hatırlamıyorum fakat Apollyon adındaki gulyabani, yüzyıllardır vampirler ve gulyabaniler arasında bir savaş açma peşinde olduğu söyleniyordu. Mezarın Yüzü, bu durum hakkındaki gelişmeleri ve sonucu anlatan bir kitap. Kaç kitaptır bu durumun çok önemli olduğu anlatılmasına rağmen yaşananlar çok sıradandı. Savaş bile çıkmadı. Ne kadar Apollyon'un amacı üzerine gibi gösterilse de asıl konu Cat'in içtiği gulyabani kanı sonucu daha güçlenmesi ve gücünü kontrol altına almaya çalışması diyebiliriz. Amcası Don hakkındaki gelişme ise duygusal yanını oluşturmuş. Kısacası, seriyi sevenler bu kadar monoton geçen bir kitap beklemedikleri için hayal kırıklığına uğramıştır. Bana göre monotonluğuna rağmen güzeldi. Her zamanki gibi akıcı ve beni eğlendiren bir kitap oldu. http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/09/mezarn-yuzu-yorum.html
Sıra, Gece Avcısı Dünyası Serisi'ne geldi. Seri 2 kitaptan oluşuyor. İlk kitap Bones'un kankası olan Spade'i, sonraki kitapsa Bones'in atasının atası olan, sıkıcılıkta dünya markası Mencheres'i anlatıyor. Bana kalsa Gece Avcısı Serisi'ne devam ederdim. Fakat Gece Avcısı Dünyası Serisi okunmazsa, diğer serinin sonraki kitapları fazla anlaşılmaz dendiği için mecburen bu seriye başlamak zorunda kaldım. Kitabın konusu arka kapağında tam olarak anlatılmadığı için beklentim düşüktü. "Yani Spade'in kitabı, ne olabilir ki?" diyerek başladığım kitap, bittiğinde beni memnun eden bir kitap oldu. Okuyanlarlar bilir ki 3. kitapta Dennis'in eşi zombiler tarafından öldürülmüştü. 4. kitaptaysa Spade ile araları biraz bozuluyordu. Şimdi, o olaylardan sonra Dennis'i biraz daha yakından tanıma şansına erişiyoruz. Dennis, düşünülenin aksine oldukça cesur bir kadın. Karşılaştığı sorunlardan asla kaçmadı, bizimkilere yardımcı olmak için çaba göstermeyi bir an olsun bırakmadı. Spade, kendi kitabında biraz daha sevilesiydi. Onun geçmişini tamamıyla öğrenince yaptıkları daha anlaşılır duruyor. Yok arkadaş bu Ian tam bir gıcık. Bu kitapta katlanılmazlık ve mide bulandırıcılık seviyesini aştı. İnşallah Gece Avcısı'nın sonraki kitabında sonu gelmiştir. Kitapta sevmediğim diğer bir yönse 3. kitapta Cat'in düzenlediği partide Spade ve Dennis'in ilk görüşte birbirlerinden etkilenmesi oldu. Hani bu kız kocasına olan aşkından kördü. Oraya gidip de "Spade'i görür görmez çarpıldı." gibi bir cümle kurulamaz. Spade'in de ilk görüşte etkilendiğine inanmıyorum. Son olarak kapak cidden çok kötü. Ben kadının gördüğümüz yeri sırtı mı yoksa ön kısmımı hala anlamadım. Anlaşılan kafa da 180 derece ters çevrilmiş :D http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/06/kzl-damla-yorum.html
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2017/03/intikam-maskesi-yorum.html