maggie, 752 adet değerlendirme yapmış.  (94/108)
Kalpsiz
Gecenin Prensi
Hayal Avcısı
Hayal Avcısı

10

Laura'nın ülkemizde yayınlanmış üç kitabı var. Bunlardan ikisini okumak nasip oldu ve kalemini çok beğeniyorum. Bu yazarımızda da diyalogtan çok durumu anlatma olayı var ama diğer yazarlar gibi aynı şeyleri farklı cümlelerle tekrarlamıyor. Olanların öncesi ve olanlar sırasında yaşananları tekrara girmemeye çalışarak yazıyor ve bu tutumunu çok beğeniyorum Zenia Stanhope, Çöl Kraliçesi lakaplı bir kadının kızı. Annesinin sevgisizliğinden, onu boyundurluğu altına almasından ve annesi paşalarla alem yaparken -onlara en iyi yemek,içkileri sunarken- kızını yoksullar gibi giydirip onlarla aynı yere koymasından dolayı ezilmiştir. Gerçek anlamda sahip olduğu tek eşyası babasının resminin olduğu bir kolyedir. Tek isteği babasının yanına İngiltere'ye gitmektir. Aradan yıllar geçer Lord Winter arkadaşlarının ricası sonucu İnci Dizisi isimli bir atı getirmek için Arap ülkelerine gider. Bu sırada tesadüf sonucu yakın arkadaşı olan Çöl Kraliçesi'nin öldüğünü öğrenir ve gömülmesine şahit olur. Tam giderken birinin ağlama sesini duyar. Ağlayan kişi isminin Selim olduğunu söyler ama aslında Selim Zenia'nın ta kendisidir. Lord Winter'ı annesinden duyduğu kadarıyla tanıdığı için ona pek güvenemez ve kimliğini gizler. Bir takım talihsiz olaylar yaşanır ve anlaşmaya varırlar. Winter,Selim'den atı bulmak için yardımını ister Selim de karşılığında İngiltere'ye gitmek istediğini söyler. Bu süre zarfında baya maceraya atılırlar. Ve bir gün talihsiz bir olay sonucu Winter, Selim'in aslında Zenia olduğunu öğrenir. İkisi ölmeden önce hapishanede bir gece geçirir ve ölmelerine yakın hapishaneden kurtarılırlar. Ancak yine kötü kader peşlerini bırakmaz Winter, Zenia'yı kurtarayım derken Arapların eline düşer. Zenia bu durum sonucu onu ölü kabul eder ve İngiltere'ye ulaşmayı başarır. İki-üç yıl sonra Winter, İnci Dizisi'ni almayı başararak İngiltere'ye döner. İlk uğradığı kişi Zenia'nın babası olur. Babası onların evli ve bir kızları olduğunu anlatır. Winter, Zenia'yı gördüğünde tam anlamıyla Selim'den farklı, soğuk bir İngiliz hanımefendisi görür. Eski Zenia'yı getirmek için elinden geleni yapmaya bakar. Roman tam anlamıyla on numara.Epsilon bu bayanın kitaplarını yıllar sonra çıkarmakla çok büyük hata ediyor. Mutlaka diğer kitapları da yayınlanmalı.

Hovarda  (Rogues of the Sea #2)
Hovarda (Rogues of the Sea #2)

8

Bence ilk kitaptan daha başarılıydı. Daha entrikalı, daha hareketliydi. Romantizm ilk kitaptaki gibi yeterli ve doyurucuydu. Yalnız orijinal kapak kullanılmasa daha mı iyi olurmuş? Yani eve nasıl sokacağını geçtim yüzü kızarmadan nasıl alacağını bilemiyor insan. Sonunda Serena'nın kayıp kız kardeşine ne oldu bilmiyoruz ama sanırım onu üçüncü kitap yani serinin son kitabında açığa çıkmasını umuyorum.

Tatlı Düşman
Tatlı Düşman

10

Romanı az önce bitirmiş bulunuyorum. Heather Snow yeni bir tarihi aşk romanı yazarı. Şu an bir seri yayınlıyor veya seri tamamlandı ve bu seriden sadece üç kitabı yayınlanmıştır. Bize şu an bu serinin ilk kitabı Tatlı Düşman'ı okumak nasip oldu. Konusuna gelince: Liliana Claremont annesi şifacı, babası önceden kimyager daha sonradan şifacı olan bir aileden gelen bir kimyagerdir. Annesini üç, babasını on yaşındayken kaybetmiştir. Babası ölmeden önce bir iki kelime söylemiştir kızına. Kız daha çocuk olduğundan ne demek istediğini anlamaz. Zaman içinde kızımız büyür, kimya sevgisi devam eder ve Kraliyet Cemiyeti'ne girmek ister. Yirmi dört yaşına geldiğinde bir kez daha makalesi Cemiyet tarafından reddedilmiştir. Eve döndüğünde bir hırsızın evinin kütüphanesini karıştırdığını görür ve kaçmayı başararak yardım ister ancak hırsız çoktan evi terk etmiştir. Bunun sonucunda Liliana kütüphanesini düzenlerken bir gizli bölme fark eder.İçinde babasının Wentworth Kontu'na yazılmış bazı yazışmaları görür. Sonra bir not dikkatini çeker. Biraz düşününce babasının öldürüldüğünü ve bunun Wentworth ailesiyle ilgisi olduğunu düşünür. Halası Wentworth Kontesi tarafından bir davete çağrılır ve Liliana bu fırsattan istifade kuzeniyle birlikte Wentworth Malikanesi'ne giderler. Liliana bu karmaşayı çözmek için şimdiki Wentworth Kontu'nun bu konuyla ne alakası olduğunu bulmaya çalışacaktır. Ancak işler hiç ummadığı yerlere doğru gider. Kitabı ben çok beğendim, Yazar anlatmak istediğini gayet güzel açıklamış. Kitabın en sevdiğim yönü ben de kimyaya karşı özel bir ilgi duyduğumdan kimyanın kitabın önemli bir bölümünü kaplaması ve kimyayla ilgilenen karakterin bayan olması. Ayrıca anlatılan aşk ve hareketlilik kitabı okutturan diğer muhteşem özellikler. Wentworth Kontu gönlümü fethetti. Bir yandan çok zeki, bir yandan çok masum. Baş karakterler arasında saçma sapan diyalog yoktu aralarında anlaşmazlık çıksa da çok uzatılmamış ayrıca Liliana'nın konta gerçekleri anlatması -yani kontun bunu kendi gözlerinin görmesi yerine kızın artık adamın arkasından iş çevirmeye dayanamadığı için gerçekleri anlatması- en sevdiğim ikinci yön oldu. Kitabın kapağı da ayrı güzel. Tek sorun yazar kendi düşüncelerini uzun tutmuş ve sayfalarca aynı şeyi tekrarlamış. Normalde bir yazarın bunu yapmasına hiç dayanamam -örneğin Judith Mcnaught veya Julie Garwood- ama konusunun güzel olması ve genel olarak işlemesini iyi bildiğinden yazara ikinci şansı vereceğim. İkinci kitap da Savunma Bakanlığı casusu olan Lord Aveline anlatıyor. Ve konusuna bakınca yine güzel bir romanın bizleri beklediğini düşünüyorum. Üçüncü kitap da Liliana'nın kuzeni Penelope'yi anlatıyor. Ben çıkacağını düşündüğüm dördüncü roman olacak olan Leydi Jane ile Vikont Holbrook çiftini merak ediyorum.

Shanna
Shanna

10

Kathleen bu romanıyla beni bir kez daha hayal kırıklığına uğratmadı. Tadı damağımda kalan bir roman oldu benim için. Baş karakterler okuduğum diğer tarihi aşk romanlarından çok farklıydı. Bu kez sevdiğinin peşinden koşan kişi bir kadın değil de erkek; tanıştığı insandan bir an önce kurtulmak isteyen ancak ondan tuhaf bir şekilde ayrı duramayan,kendi isteklerini önde tutan karakterimiz erkek değil de kız. - ki kız başta gerçekten ondan kurtulmaya çalıştı gel gör ki adam peşine takıla takıla ondan ayrılamamaya başlasa da sonra gene kurtulmaya çalıştı sonra ciddi anlamda adamın yanında durdu.- Ben okuduğum iki romanında -İki Yabancı, İhtiras Çiçeği- çok belirgin bir son görememiştim ayrıca kötüler başta kinleniyor, nefret ediyor ama ne hikmetse sadece orada kalıyordu. Ayrıca onlar için de belirgini bir son yoktu. Bu romanda bunların hiçbirini görmemek çok rahatlatıcıydı. Aslında 686 sayfa roman için tam anlamıyla yetmiş ama sonlara doğru "Roman hala bitemedi mi?" diye söylendim. Sanırım hafiften sıkıldım ama güzelliğinden azaltmaz bu minicik pürüz.

Gül ve Avcı
Gül ve Avcı

10

Ben Asude'nin ismini ilk kez bu roman sayesinde öğrendim. Ben Face'deki kurguladığı öyküleri okumadım sadece göz gezdirdim. Şunu söyleyebilirim ki konuya hakimiyeti olsun, yarattığı karakterler olsun, onların sevinçlerini, üzüntülerini aktarmadaki başarısı olsun, mekan tasvirleri olsun kısaca ufak bir ayrıntı hariç kusursuz bir romandı. O kusura gelince Jullian isteğinden dışarı çıkıldığı veya ona ters gelecek bir davranış sergilendiğinde hemen kızıyor köpürüyor. Ben bu tarz bir erkek karakteri ilk kez okudum ve fazlasıyla memnun kaldım. Yalnız sorun şu ki yazar bu karakter için "soğukkanlı" ifadesini kullanmış. Eğer sinirlerine hakim olamayan karaktere biz soğukkanlı diyorsak, bu diğer okuduğumuz romanlardaki erkek karakterlere ne demeliyiz bilmiyorum. Kısaca karakterde sorun yok ama ona "soğukkanlı" denmesinde ciddi bir sorun var.