İsminde belirtildiği gibi kitap sohbet havasında gidiyor. Soruları Onur Akhan soruyor, emekli polis Mesut Demirbilek yanıtlıyor. Sadece cinayetler üzerine bir kitap değil, 80'ler ve 90'larda polis olmanın zorluğu ve o zamanın şartları anlatılıyor. Faydalı bir kitaptı, bir solukta bitti.

Dünyaya belirsiz sinyaller gelmektedir ve bu sinyaller 10 dakikalığına bütün elektronik aletleri çalışmaz hale getirmektedir. Sinyallerin iletildiği yer Meksika'daki El Caracol binası ve Maya piramidi arasındaki bir noktaya düşmektedir. Bu yerden Kabe benzeri bir yapı çıkar (Araplar sevinir), Yapıya bakıldığında, her biri farklı dillere ait 12 harf vardır ve çevrildiğinde: "GELİŞİONAYLA" yazısı ile karşılaşılır (Türkler sevinir). Bu yazıya temas edildiğinde içinde 3 olimpos tanrısı çıkar, "Şalom" derler (Yahudiler sevinir). Daha sonra "Eden" derler (Hristiyanlar sevinir) Bu üç tanrı bizi uyarmaya gelmiştir, yıllardır aldatıldığımızı ve tehlikenin yaklaştığını haber vermektedirler. Adem, Lilith ve Havva'dan girip Habil, Kabil'le devam edip, araya Asgard, Olimpolular ve birçok fantastik varlığı da katıp güzel bir şey çıkmış ortaya. Beklentimin çok çok üstündeydi, devamını bekliyorum...

Dedesinin tuhaf hikayeleri ile büyüyen Jakob büyüdükçe, bu hikayelere olan inancını yitirir. Ancak bir takım olağan dışı olaylar patlak verir ve Jakob, Galler'de bulunan tuhaf bir adada olan tuhaf bir yetimhanedeki, Bayan Pererine ve tuhaf çocuklarıyla tanışmak durumuna düşer. Sonrası olaylar olaylar :) Kitabın anlatımım basit ve anlaşılır. Anlatılan hikayenin fotoğraflarla da desteklenmesi çok güzel olmuş, ikinci kitabı bekliyoruz. :)

Enteresan bir kitaptı. Bir grup profesör Antarktika'ya keşif gezisi düzenlemek istemektedirler. Ancak Antarktika'ya daha önce keşif gezisi yapan ve bazı şeyleri medyadan saklayan kitabın anlatıcısı (ismini bilmiyoruz, hiç söylemiyor), bu geziye karşı çıkmak için bildiklerini açıklamak zorunda kalır. Anlatımda bol bol betimleme olması, fazla bir aksiyon olmaması, can sıkacak düzeydeydi. Kitapta bol bol Eskiler, Cthulhu ve Necronomicon mitolarına göndermeler var. Tavsiyem Cthulhu'nun Çağrısı isimli kitabı okumadan bu kitabı okumamanız.

Yengeç Gemisinde, isminden de belli olduğu gibi yengeç tutuluyor ve bu yengeçler konserve yapılıyor. Ancak çalışma koşulları çok acımasız. Kitabın sonu aceleye getirilmiş gibi geldi bana, tek eleştirebileceğim yan bu. Kitabın sonundaki söz çok çarpıcı 'Bu öykü "kapitalizmin sömürü" tarihinden bir yapraktır yalnızca....'

Çok enteresan bir kitaptı. Selim Pusat'ın yaşadıkları, kafasından geçenler o kadar güzel anlatılmış ki sanki Pusat'ın yanı başındaydım. Türk edebiyatının mihenk taşlarından biridir bu kitap. Oku...

Kitap Çin'deki Kültür Devrimiyle başlıyor. "Uzaylılar ile ne alaka" demenizi duyar gibiyim. Bu devrim sırasında babası öldürülen ve daha sonrada siyasi itibarını kaybeden Ye Wenjie isimli bir kadın Kızıl Sahil isimli bir projeye dahil edilir. Aradan 38 yıl geçer... Wang Miano isimli bir Nanoteknoloji profesörü önemli bir toplayntı olduğu söylenerek, bir toplantıya davet edilir. Bu toplantıda yaşanan bir krizin olduğu ve bu krizin tüm Dünya'yı tehdit ettiği söylenir. Profesör Wang'a ise çok fazla bilgi verilmez. Profesör Wang amatör olarak çektiği fotoğraflarda bir geri sayım sayacının olduğunu görür. Tuhaf olan bu sayaç sadece onun çektiği fotoğraflarda görülür ve ertesi sabah uyandığında bu sayaç artık gözlerindedir, gözlerini kapatsa dahi bu sayaç kaybolmamaktadır. Çeşitli araştırmalar sonucunda Üç Cisim isimli bir oyunu keşfeder. Bu oyunda tarihsel mekanlar ve karakterler birbirine girmiştir. Oyunu oynamak için zeki olmanız gerekmektedir. Kültür Devrimi mağduru bir kadın, bir nanoteknoloji profesörü ve Üç Cisim isimli bir oyun. Birbirinden alakasız bu üç olgunun birbiriyle ne alakası vardır? Sonuç olarak kitap okunması kolay bir kitap değildi. Bence Fizik ve Uzay-bilim'in biraz bilinmesi gerekmekte. İkinci kitaba çok güzel bir zemin hazırlanmış, asıl bomba ikinci kitapta patlayacak...