xtina, 238 adet değerlendirme yapmış.  (20/34)
Kemikler Şehri (Ölümcül Oyuncaklar, #1)
Kemikler Şehri (Ölümcül Oyuncaklar, #1)

9

Nerdeyse 600 sayfalık bir kitabı iki günde okutacak kadar sürükleyiciydi. Anlam veremediğim bir şekilde Alec'i çok sevdim. Jade - ya da her kimse artık- ve Clary'nin durumu çok karmaşık oldu. Simon'ın sıçan olduğu sahne çok komik ve eğlenceliydi. Luke'un hikayeyi kendi ağzıyla anlattığı yerden itibaren o kadar fazla şey oldu ki zönk diye kaldım. Eğer filmi olmasaydı filmi yapılsın derdim ama bir yandan da kitapların film yapılmasını istemiyorum. Filmin güzel olmasını umarak, izledikten sonra heyecanla ikinci kitaba başlayacağım.

Kırık Dökük
Kırık Dökük

2

Vasat bir kitaptı. Karakterler çok rahatsız ediciydi. Kitap hiç ilerlemedi. Kitabın başlarında bir mektup olayı vardı. Sırf onun için devam ettim ama o da vasat çıktı.

Karanlığın İçinden (The Darkest Minds, #1,5, #2,5, #3,5)
Karanlığın İçinden (The Darkest Minds, #1,5, #2,5, #3,5)

10

Yazarın kitap içinde bıraktığı ufak notu paylaşayım, belki seriye başlamadan önce gören biri olur ve kitabı o şekilde okur. Kitabın içinde üç tane kısa öykü var ve bu öyküler serinin asıl kitaplarından sonra birer birer okunulması için yazılmış. Yani 1,5 - 2,5 ve 3,5 olarak üç öykü barındırıyor. Ben bu notu üç kitabı da okuduktan sonra gördüğüm için bir şey kaçırdım diye üzüldüm başta ama , ilk öykünün sonunun nasıl biteceğini önceden bilmek dışında, pek bir şey farkediyormuş gibi gelmedi. Kitaba dönecek olursak, Bracken'ın diline sonradan ısındığım ya da karakterleri benimsediğimden olsa gerek, okudukça okuyasım geldi ve kitap bitince boşlukta kaldım öylece. Diğer kitaplara göre durgun kalan öyküler olsa da Ruby dışında birilerinin dilinden okumak ve o dünyada neler olup bittiğini farklı bakış açıları ile görmek inanılmaz güzeldi. Sadece Cole ve Gabe olayını nasıl atlatırım bilmiyorum. Her şey iyi hoş ama yine de yüreğim buruk. Ayrıca sonradan Clancy'ye ne olduğunu da merak ediyorum. Belki onun da çevrilmemiş kısa bir öyküsü vardır. Umarım vardır. Seri bitti ama hiç bitsin istemedim. Üzerime yığılan duygu çığı ile kaldım gerçekten. Üzgün yine de umut dolu hissediyorum. O çocukların duygularını ve mücadelelerini okumak harikaydı.

Ateş Çemberi (The Darkest Minds, #3)
Ateş Çemberi (The Darkest Minds, #3)

10

Diğer iki kitabın yanında parlıyor bu kitap adeta. Bittikten sonra kabullenemediğim ve sevindiğim olaylar ile doluydu zihnim. Gözlerim dolu ve buruk bir şekilde kaldım. Bu seriyi sevdim, bunu açıkca söyleyebilirim ama Ateş Çemberi'ni okumak bu fikri daha da kesinleştirdi benim açımdan. Bracken'ın yazdığı en iyi kitaptı bence. Eklemeden geçemeyeceğim Clancy'den bir türlü nefret edemedim. Ve Parodi Yayınları tarafından farklı kapaklar ile tekrar basılacakmış. Bir parçam onları alamayacağım diye kırıldı şu an.

Buz Kapanı (The Darkest Minds, #2)
Buz Kapanı (The Darkest Minds, #2)

8

İlk kitapta daha çok karakterlerin üzerinden olaylar gelişiyor gibiydi. Bu kitapta ise olaylar sonucu ordan oraya savrulan karakterleri okuyoruz. İlk kitabından daha iyiydi. Çünkü Ruby, ara sıra 'bu işi halledeceğim, artık yetti'' diye düşünüp hiçbir şeyi halledemese de, daha büyümüş ve aklı başında hareket ediyordu. Liam'ın Maviler Kampı'ndaki hali beni çok üzdü, en sevdiğim karakter olduğundan dolayı yüksek ihtimal, neyse ki çabuk toparladı. Karanlık Zihinler kitabında, yazardan kaynaklı olduğunu düşündüğüm eksik parçalar biraz daha azdı bu kitapta. Daha fazla aksiyon sahneleri vardı. Kitabı daha heyecanlı yapanın da o sahneler olduğunu düşünüyorum. Ruby'nin başı beladan kurtulmadı, hepsini de atlattı zar zor da olsa. Ekibini de sevmiştim. Vida olsun, Jude olsun. Clancy'yi ise iki kitapta da ''sen ne ayaksın?'' diye diye okudum. Yine de Grisha serisindeki Karanlıklar Efendisi tadı alıyorum ondan mantıksız da olsa, sadece Karanlıklar Efendisi bir çocuk değildi. Sanki bir tarafı iyi ama o tarafını içinde bulunduğu sistem yüzünden unutmuş gibi, unutmak zorunda bırakılmış ve bunun farkında değil gibi ya da tamamen pisliğin teki de olabilir, bilemiyorum. Son 10 sayfada olanları sindirmek için bekliyorum, hemen ardından üçüncü kitaba geçeceğim. İkinci kitap çok daha iyi yazıldığı için üçüncüsünden de beklentim yükseldi.

Kuşlar Öterken
Kuşlar Öterken

4

Başlarda yazarın kurgusunu, olayları anlamakta, yani kitabı okumakta zorlandım. Sonradan olaylar kendiliğinden ortaya çıkmaya başladı. Yalnız şöyle bir sorun var, ne gerildim ne ürperdim ne de ''vay canına'' dediğim bir kısım vardı. Jake'in başından geçen şeyler aslında trajik ama o trajediyi Jake'in dilinden okurken bir türlü hissedemedim. Tamam, kendi geçmişinden kaçıyor falan filan ama sanki Jake bu kötü olayların hepsini başkası yaşamış, kendisi hissetmemiş gibi anlatıyor. Ayrıca o son hiç olmamış. Gerçekten hiç. O kadar ödül aldığını görünce beklentim mi yükseldi yoksa gerçekten kötünün iyisi, sıradan bir kitap mı emin değilim. Tek emin olduğum, yazar kuzuları seviyor. Okumasam da olurmuş.

Karanlık Zihinler (The Darkest Minds, #1)
Karanlık Zihinler (The Darkest Minds, #1)

8

Hakkında çoğunlukla olumlu şeyler düşünsem -Liam sayesinde- de olumsuz tarafları da olan bir kitaptı. Öncelikle kitap çok akıcı başladı. Konusunu da sevdim, ilgi çekici bir konu, yazarın dili de fena sayılmazdı ama kitapta eksik kalan bir şeyler vardı. Psi güçlerinin ana tema olmasına rağmen detaylı bir şekilde işlenmemesi bunun nedeni olabilir. Aklımda bu yetenekler ile ilgili çok fazla soru kaldı. Serinin ilk kitabından tüm detayların açığa çıkmasını beklemek biraz haksızlık olur sanırım. Yoksa tempo bakımında hiçbir sıkıntı yaşamadım okurken. Liam da en sevdiğim karakter oldu. Ruby'nin sonlara doğru yaptığı aptallıklar sinirimi bozsa da onu da sevdim sayılır. Chubs çok eğlenceliydi ve ikinci kitabı en kısa sürede okumayı planlıyorum. Bu arada kitabın film hakları alınmış. Oyuncular hiç hayal ettiğim gibi değil. İnşallah filmi hüsran olan başka bir seri olmaz.