Serginho, 407 adet değerlendirme yapmış.  (10/59)
Kar Kokusu
Kar Kokusu

6

Polisiye kitaplarin efendisi Ahmet Ümit'in bir kitabi daha. 👮‍♂️ Kitap, Rusya'da idolojik eğitim alan komünizm yanlısı bir okulda cereyan eden cinayeti konu ediniyor. Birçok farkli ulkeden insani barindiran bu okuldaki cinayet Türklerin arasinda gerçekleşiyor. Ve Rus polisleri olayi aydinlatmaya çalışıyor. Konusu hakkinda kalan kısımları okuyup gormenizde fayda var. 🏃‍♂️ Şunu söylemeliyim ki ; okuduğum diger polisiye kitaplarina nazaran sönük kaldi. Okurken merak duygumu diger kitaplarinda oldugu kadar körüklemedi. 🤔 Cinayetin ele alinisi ve bence cinayete dair islenen süreç yetersiz kalmis. Zihnimizi ablukaya alacak, bizi dusuncelere surukleyecek bir olay örgüsü yoktu sanirim. 👎 Ve yine beni hayalkırıklığına ugratan şey; cinayetin faili. Diger kitaplarindaki sag gosterip sol vurma ifadesini kesinlikle bu kitap ozelinde kullanamayacağım. Zaten fail olarak odaklanan 2 şahıs var kitap genelinde. Tabi yine Ahmet Umit diye okunabilecek bir kitap ama cok yetkin mi ? Pek sanmam. Dili ve akiciligi konusunda ise güzel bence.

Çakıcı'nın İlk Kurşunu
Çakıcı'nın İlk Kurşunu

7

Sabahattin Ali'nin birkac öykü, siirleri ve bazi konular hakkindaki yazilardan oluşan kitabi. Ozellikle kitaba adini veren Çakıcı 'nin Ilk Kurşunu Yasar Kemal'in Ince Memed'inden esintiler sunan, duzeni sorgulayan, baskaldiriyi benimseten vurucu bir hikaye. Arkalarina birini alarak bir yerlere gelen, fakirin sirtindan zengin olan, yoksulu , güçsüzü ezen duzene karsi daga cikan genç Memed'in verdiği mucadele aktarilmis. Hazin bir öykü. Robin Hood da insanin aklına gelmiyor degil okuyunca kitabi.

İstanbul Hatırası
İstanbul Hatırası

9

Yine Ahmet Ümit, yine nefis bir polisiye roman. Tartışmasız edebiyatımızın bu alanda en yetkini.👌 Edebi dili itibariyle hiç sıkmayan, kendini okutturan, herhangi bir anlam kargaşasına mahal vermeyen, son derece yalın ve yetkin bir eser oldugu kanaatindeyim. 👏 Içerige gelirsek ; yine bir cinayet hatta cinayetler serisi ile karşı karsiyayiz. Basrollerde Komiser Nevzat ve yardimcilari Ali ve Zeynep var. Bu kez işlenen bu seri cinayetlerin anlami bambaşka. Çünkü ortada, tarihimize ışık tutmuş kadim şehir Istanbul var. Cinayetler Istanbul'un tarihiyle iliskili. Bizanstan Romaya, Osmanli'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne kadar bu sehire anlam yuklemis, bu sehrin tarihine kazinmis simalara atfedilmis ölümler silsilesi...Kesinlikle iyi bir tarih arastirmasi ile kaleme alinmis bir eser. Benim gibi tarihe ve tarihsel olaylara merakli biri icin bicilmez kaftan olmus. Zira yazar, ulkemizin belki de en guzel sehiri olan Istanbul'un tarihsel elekten gecirilmis halini biz okuyuculara en guzel sekilde sunuyor. Nice imparator,yoneticiler, nice tarihi eserleri ile buram buram Istanbul kokuyor kitap. 🌁🌉🌆🌇 Cinayetlerin Istanbul'un tarihiyle harmanlanmasi beni oldukca etkiledi. Okumaktan kesinlikle bir an olsun sıkılmadım. Faillerin arandığı cinayetlerde sürekli ayni kisir döngü icinde giden surecte okuyucuya sag gösterilip sol vurulmus. Acikcasi ben,kitap içerisinde verilen bilgiler,karakterlerin yansıtılmış bicimleri ve ozellikleri, islenen cinayetlerdeki birtakim ipuclari ile son 90, 100 sayfa kala cinayetleri kim ya da kimlerin işlemiş olabileceği hakkında yaptigim yorumda hakli ciktim. Zaten polisiye kitabin okuyucuya kattığı heyecan da bu. Okurken komiser Nevzat oluyoruz hepimiz. Bütün parcalari biraraya getirmenin, zekamizi ortaya koymanin keyfini sürüyoruz. Film tadinda bir kitap yazmis yine Ahmet Ümit. Polisiye deyip gecmemek lazim. 🚔 Yine kitap icinde barındırdığı, ozellikle son kisimlarinda nirvanaya ulaşan hüzün duygusu ile hafizama kazınmış oldu. Bazen hic istemezsen bile yapmak zorunda kalirsin bazi seyleri. Hele ki mesleğin bunu gerektiriyorsa. Hic beklemediğin yerden vurur seni hayat...

Adamı Zorla Deli Ederler
Adamı Zorla Deli Ederler

8

Aziz Nesin 'in seçilmiş öykülerinden oluşmuş yine mizahi unsurlarin ön plana ciktigi eserini keyifle okudum. 👍 Aziz Nesin tipki diger kitaplarinda oldugu gibi toplumumuzun garip yönlerini, işlemeyen sistemin aksaklıklarını ironi yollu cok guzel sergilemiş okuyucuyu. Keyifle okunacak 25 öyküden meydana gelen bir kitap. Öykülerinde yoresel soyleyislere bolca yer vermesi, gunluk hayatta surekli karsimiza cikan seyleri islemesi kitabi oldukça renkli kılmış. 📖 Özellikle Hangi Parti Kazanacak? , Bay Düdük, Sınır Üstündeki Ev , Adami Zorla Deli Ederler , Nazik Alet , Gözüne Gözlük, Fişe Giren Çıkamaz, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu? gibi oykuleri hem güldüren hem düşündüren yönleri ile oldukcs hoşuma gitti. Mizahi bu denli etkin kullanan Aziz Nesin'in işlediği konularin topluma yakınlığı zaten bizi en guzel sekilde cezbeden tarafı. ☝️ Keyifle okuduğum, çokça güldüğüm , " yahu aynen böyle oluyor" diye çokça dedirten bir eser oldu benim için. Sizlere de tavsiye ederim. 👌

Sırça Köşk
Sırça Köşk

9

Açıkçası pek büyük beklentilerle okumaya başlamadım ama beni cok sasirtti. Bu kadar iyi sekilde toplumsal elestirinin, ironinin olmasi beni cok etkiledi. Efsane romanlarıyla zihnime kazinan Sabahattin Ali'nin bu öykü kitabi ve ozellikle de kitaba adini veren Sırça Köşk 'ü hiçbir zaman unutulmayacak bende. Sabahattin Ali toplumcu-gercekci bir yazar olarak toplumsal yaşama dair, yanlis isleyen sisteme dair, insana dair tum gercekligiyle eserlerini ortaya koyan bir yazar olarak birlik beraberliğin, insana verilmeyen degerin , sistemin toplumu nasil kolelestirdiginin , bircok kurumda meydana gelen haksizligin , sindirilmeye calisilan , kaale alinmayan insanin en guzel sekilde yansitildigi bir eseri kaleme almis. Ozellikle Beyaz Bir Gemi , Böbrek , Çilli, Dekolman , Cankurtaran ,Kurtla Kuzu oykulerini cok begendim. Ve bunlarin yanisira masallar da yine muhtesemdi. Verilmek istenen mesaji en guzel sekilde vermis yazar. Zaten dili itibariyle de kendini okutturan bir kitap. Zamaninda yasaklanmış olmasi da beni sasirtmadi acikcasi. Cunku tamamen bir sistem eleştirisi kitabi. Yasadigi donemi ve çektiği zorluklari bilen biri olarak bu kitabin neden yasaklandigini da cok net olarak görebiliyorum.

Zorro
Zorro

7

Zorro karakterini baslarda ustlenen Diego'nun cocuklugu ve son geldigi nokta ile adim adim işlenmiş. Benimsetilmis okuyucuya. Yine Kızılderili olan cocukluk arkadasi Bernardo'nun da zaman icindeki gelisimi,olgunlasmasi da gelisen olaylardaki oynadığı rol acisindan guzel şekilde yansitilmis. Içinde aski da barindiran bir eser. Ama genel itibariyle Zorro (Diego) özelinde platonik bir ask..Korsanlarla olan temas ve sonrasinda gelisen karsiliksiz ask hikayesi de okuyucuyu kitabin icinde tutmustur. Zorro'nun yine adaleti saglamak adina giristigi amansiz maceralar da kitabin heyecan dozajini arttirmistir. Zorro bir kahramandır ve butun olarak bakinca bu kahramanligi 3 ayri karakter uzerinde gostermis yazar. Film tadinda bir eser olduğunu ifade etmekte fayda var. Edebi anlamda ne katar hatta bir sey katar mi bilmem ama okunabilir bir kitap.

Hangi Batı
Hangi Batı

8

Kitap, Attila Ilhan'in yanlis batililasmayi, donemin siyasi atmosferini, dunya uzerinde suregelen bloklasmalari, anlaşmazlıkları yansitmak uzere yazilmis. Tıpkı kitapta belirtildiği gibi bizler batililasmayi,tamamen batili olmak olarak almisiz. Batının neyi var neyi yoksa kendimize empoze etmisiz. Her seyin en dogrusu onlardadir anlayisiyla yaklaşmışiz. Kendi kültürümüzden ,yaşantımızdan, geleneklerimizden goreneklerimizden ödün vermişiz. Kendimize yüzümüzü ters dondermisiz vesselam(!) Atatürk, muasir medeniyetler seviyesine ulasmayi şiar edinmiş kendine ve milletine ama asla ve asla batililasmayi değil! Batinin bilimine,ilimine kimse sirt cevirmemeli ama batiya bakip kendi oz kulturumuz icinde yogrulmus,bize ait olani yapmamiz gerektigini benimsemis. Yazar ozellikle tanzimat konusuna da deginmis kitapta.Tanzimatin,batili buyuk devletler tarafindan bize dayatıldığını,bizi bizden almak amaciyla ilan ettirildiği. Hayri degil şerri körüklediğini ifade ediyor. Ozellikle aydinimizdaki Fransiz egilimi ciddi manada elestirilmis. Fransizin her seyine sorgusuz sualsiz yaklasip el ustunde tutan, kendini kucuk goren anlayisi ciddi manada elestirmis. Fransizin da nasil bizim gibi başkalarını da her anlamda sömürdüğü acikca ortaya konmustur. Yazar tabiki moderniteden yanadir ama kesinlikle batililasmaktan yana degil. Ulusal degerlerden kesinlikle her daim vazgecilmemesi gerektigini ifade etmistir. Bu içi boş bati hayranliginin kendi degerlerimize ihanet olduğunu ne kadar engin bir kulturel gecmisimiz olduğunu unutmamamiz gerektigini ifade etmistir. Yazarin kapitalizm,sosyalizm ile ilgili dusunceleri basta ABD,Rusya olmak uzere dunya duzeninin nasil birileri tarafindan domine edildiği, bizim bu noktadaki konumumuzun nasil olmasi gerektiginden bahsetmis. Bir nevi siyasi panaroma da sunmus bize doneme dair. Ozellikle Afrikalinin nasil batili tarafindan somuruldugu,gecmislerinin unutturulduguna dair cok guzel ornekler verilmis,tespitler yapilmis. Ozellikle Atatürk zihniyetini benimsememizin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha anliyoruz. Aslinda zengin icerige sahip essiz deryayiz ama bu deryayi batinin kiriyle kirletiyoruz!